Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Fatma ÇELİK
Dr. Fatma ÇELİK

Yurttaşlık eğitimi

Geçtiğimiz günlerde, “Eğitimin amacı bilgi değildir, Allah korkusu ve kuldan utanmaktır” diyen Eski Savunma Bakanı Hulusi Akar, “laik ve bilimsel eğitim”e açıkça karşı çıkmış ve bir açıdan Anayasa’nın 42’nci maddesine de muhalefet etmiş.

Bir kaç ay önce eğitimin amacıyla ilgili “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ismi verilen yeni müfredat modeli açıklanmış, bu da toplumda kısa süreli bir tartışma ortamı yaratmış, tepkiler ortaya konmuş, sonra konu unutulmuştu.

Orada da bilimsel temellerden ziyade, soyut erdemler eğitimin amacı olarak sıralanmıştı.

O zaman da şunu tartışmıştık, bu erdemlerin hepsi güzel erdemler, elbette nesillerin merhametli, ahlaklı, üretken, bilge insanlar olmalarını isteriz; ancak bunun gerçekleşmesini siyasi gayelerle, kutuplaştırmayı ve dini bir araç olarak kullanarak yaparsanız, değerlerin soyutluğu, orada daha büyük problemlerin doğmasına neden olacaktır.

İşte, Anayasa’nın 42’nci maddesiyle korunan, “Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre” yapılacak eğitim, burada önemi gösterir.

Yurttaşlık eğitimi

Akar’ın, şüphesiz, siyasi tarafını belli etme ve pekiştirme gayesiyle yaptığı konuşmanın içerisindeki “öteki” yaratma çabası ve kutuplaştırmacı anlayışı yansıtan sözlerini bir kenara bırakıp, evrensel toplumsal değerler açısından konuyu ele almak isterim.

Bugün dünyanın en iyi eğitim sistemlerinden birine sahip olan Güney Kore’de, kalkınma reformları yapılırken, bütçenin neredeyse beşte biri eğitime ayrılmış ve eğitim üç ana başlık altında verilmiştir:

Yurttaşlık eğitimi, matematik eğitimi ve okur-yazarlık.

Diğer ikisinin açıklığından dolayı, yurttaşlık eğitimi kavramını biraz açalım…

Eski Yunan’dan beri yurttaşın eğitiminde topluma hizmeti sağlayacak sorumluluk bilincinin geliştirilmesi mutlaka gereklidir.

Toplum içerisinde yaşayan insanın, bu toplumda yaşayabilmesi için gerekli olan uyumu sağlayacak eğitimi alması önemlidir.

Bu açıdan, toplum içerisinde, çevreyi temiz tutmak ve doğayı korumak, yardımlaşmak, başkalarının haklarına saygı duymak, dürüst olmak bu uyumu sağlayacak olan eğitimdir.

Kurallara uymak

Bunları gerçekleştirebilmenin anahtarı, kurallara uymanın önemini öğretmekten geçer.

Değerli tarihçimiz İlber Ortaylı’ya bir toplumun gelişmişlik düzeyini gösteren en önemli unsur sorulduğunda “kaide ve kurallara uymaları” diye cevap vermiştir.

Gerçekten de kural ve kaidelere uyulmadığı sürece, toplumsal hayatta düzen sağlanması mümkün olamaz.

Bu açıdan eğitimin içerisinde en önemli unsurlardan biri de “kurallara uymanın” öğretilmesidir.

Siyasette ayrıcalıklı konumunu korumak için hiç de üzerine vazife değilken eğitimin amacından bahsetmek yerine, “kurallara uyan” bir siyasi yönetimin mevcut olduğunun genç nesil tarafından görülmesi, hiç şüphe yok ki, sözlerden çok daha eğitici olacaktır.

Bu açıdan bir hukukçu olarak benim sıklıkla vurguladığım üzere, başta Anayasa olmak üzere, yasalara saygı ve onları uygulamanın önemi, eğitimin başlangıç noktasında yer alır.

Yazarın Diğer Yazıları