Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

"Yüzyılın Anlaşması" ve Suud tehdidi!

Ortadoğu'da meydana gelen olayları günü birlik gelişmeler bağlamında değerlendirmek son derece yanlıştır. İngiltere, ABD ve İsrail kısa/orta/uzun vadede bölgenin nasıl şekillendirileceğini tasarladıkları çoğunu gizledikleri planlara göre hareket ediyorlar.

ABD, "Yeşil Kuşak stratejisi"yle  başladığı İslam ülkelerine yönelik planını, Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi'yle güncellemiştir.

ABD için İsrail, petrol, bölgenin jeopolitik vazgeçilmezliği ve İslam bütün stratejilerinin özünü oluşturuyordu.

Gelinen aşamada Filistin meselesinin İsrail hesabına halli için BOP ve Arap Baharı ayaklanmaları ABD tarafından ustaca tezgahlanmıştır.

ABD'nin şu sıralarda üzerinde çalıştığı planın adı "Yüzyılın Anlaşması"dır.

Yüzyılın Anlaşması!

ABD, bu planın teorisini "medeniyet içi çatışma" olarak ortaya koyarken, pratiğini de "İslam'a karşı İslam stratejisi"yle uygulamaya sokmuştur. Bu strateji için İslam ülkeleri etnik, bölgesel ve mezhep farklılıkları temelinde karşı karşıya getirilmiştir.

Stratejinin ilk uygulaması "Şii İslam'a karşı Sünni İslam" olarak devreye sokuldu. İran ve karşısında yer alan Arap ülkeleri böylece birbirlerine karşı cepheleştirildi.

Bölgedeki en etkili güç ise Türkiye'dir. Türkiye'ye karşı da PKK/PYD'yi istikrarsızlaştırıcı unsur olarak Mısır/Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkeleri de dengeleyici güçler olarak ABD, Türkiye'nin karşısında konumlandırdı.

"Yüzyılın anlaşması" stratejisini adım adım uygulamaya sokacak şartlar böylece yaratılmış oldu.

İsrail-Filistin Meselesine çözüm bulmak adı altında devreye sokulan yüzyılın anlaşması için alt yapı ve sağlam bir zemin oluşturmak adına toplantılar, çalıştaylar, diplomatik girişimler ve görüşmeler yapıldı.

"Yüzyılın Anlaşması" girişiminin ilk ayağı ekonomi çalıştaylarıyla devreye sokuldu. Önce Filistin ekonomik kıskaçla boğulacak sonra da "İsrail lehine Filistin'e ödenecek rüşvet" Arap ülkelerinden alınacak 30 milyar dolarla devreye sokulacaktır.

Bu çalıştaya ev sahibi Bahreyn'in yanı sıra, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fas katılmıştır.

Yüzyılın anlaşmasının mali yükümlülükleri, büyük oranda Arap ülkeleri üzerine yıkılmıştır. Sızan haberlere göre, Filistin için beş yıllık bir süre için bir fon oluşturulacak. ABD, bu fonun yüzde 20'sini, AB yüzde 10'nunu ve Körfez Arap ülkeleriyse yüzde 70'ini sağlayacak. Filistin'i işgal eden İsrail ise hiçbir şey ödemeyecektir. Böylece ABD, 6 milyar dolar gibi çok küçük bir bedel ödeyerek, Filistin davasını para/rüşvet davasına dönüştürmüş olacaktır.

İran'ın "Yüzyılın Anlaşması" planına karşı koyacak mecali yoktur zira nükleer programı nedeniyle her anlamda fiilen baskı altına alınmış durumdadır. Filistin devletini, davasıyla yok etmeyi amaçlayan böyle bir plana karşı ses çıkarabilecek tek ülke Türkiye'dir.

BAE hükümeti ve güvenlik servislerine yakın düşünce kuruluşu Emirates Policy Center'in sızan planda Türkiye ekonomik yönden sıkıştırılacaktır.

Sızan plan tam da Trump'ın "Türkiye'yi ekonomik yönden mahvederiz" söylemine uygun bir içerik taşıyacaktır.

Bu plan gereği Suud yönetiminin özel misyon üstlendiği anlaşılmaktadır. Riyad Yönetimi'nin amacı Türkiye'nin bölgesel etkisini sınırlandırmaktır.

Bunun için "Krallık Türk ekonomisini hedef almaya, Türkiye'deki Suudi yatırımını kademeli olarak sonlandırmaya, Türk mallarının ithalatını azaltmaya ve en önemlisi İslami konularda Türkiye'nin bölgesel etkisini azaltmaya yönelik baskıya başlayacaktır."

Kral Salman, Mekke'deki İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Katar Emiri Şeyh Temim çağırılmadı. Çünkü bu ülkelerin tamamı, Filistin konusunda ABD/İsrail yörüngesi dışında hareket eden ülkelerdir.

Kaşıkçı olayında suç üstü yakalanan Prens Salman, Türkiye'nin bölgesel etkisinin kırılması adına PKK/PYD/DAEŞ gibi terör örgütlerine destek vererek Türkiye'nin içinde ve dışarısında istikrarsızlık yaratılması için ekonomik saldırı dahil her yöntemi kullanacaktır.

Tedbir bugünden alınmalıdır!

 

Yazarın Diğer Yazıları