“Türkiye devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir”

GENELKURMAY Başkanı Org. İlker Başbuğ, sözde Kürt açılımıyla ilgili TSK’nın tavrını açıkça ortaya koydu. Başbuğ, Zafer Haftası mesajında, Anayasa’nın değiştirilmesi teklif bile edilemez olan 3’üncü maddesini hatırlattı.

Durumun farkındayız
“ÜLKELERİN ve milletlerin bütünlüğünün korunmasının bir bedeli vardır” diyen Genelkurmay Başkanı, “Türk Silahlı Kuvvetleri; bu bedelde kendisine düşen tarihi görev ve sorumlulukların bilinci içerisindedir” dedi.

Türk devleti bölünmez bir bütündür, dili Türkçe’dir

* MGK’nın “Kürt açılımına devam tavsiyesi” sonrasında TSK’ya yöneltilen eleştirilere Genelkumay Başkanı İlker Başbuğ cevap verdi

* Başbuğ “Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir. Her konuyu tartışabilme özgürlüğü yoktur” dedi

Haber:Fatih Erboz
İktidarın sözde Kürt sorunu açılımına ilişkin tartışmalara Genelkurmay Başkanlığı da dahil oldu. Milli Güvenlik Kurulu’unda alınan “Kürt açılımı çalışmalarına devam tavsiyesi” nin ardından MHP ve CHP’den yöneltilen eleştirilere Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ cevap verdi. Zafer haftası dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Başbuğ, Büyük Taarruz’un Türk tarihindeki önemini belirttikten sonra, üniter yapı ve resmi dil vurgusu yaptı. Başbuğ’un açıklama metninde “Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir” ve “Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye’dir.” ifadeleri koyu harflerle verildi. İşte Başbuğ’ın mesajları:

Teklif dahi edilemez

* Anayasa’nın değiştirilmesi teklif bile edilemez olan 3’üncü maddesinde ifade edildiği gibi “Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir.” Türk Silahlı Kuvvetleri, ATATÜRK tarafından bizlere emanet edilen ve Anayasa’nın 3’üncü maddesinde de belirtildiği şekilde; Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus-devlet ve üniter-devlet yapısının korunmasında taraftır ve taraf olmaya da devam edecektir.

Terörle mücadele devam edecek
* Ülkelerin ve milletlerin bütünlüğünün korunmasının bir bedeli vardır. Türk Silahlı Kuvvetleri; bu bedelde kendisine düşen tarihi görev ve sorumlulukların bilinci içerisindedir. Bugüne kadar bölücü terör örgütü ile mücadelesinde 5003 evladını şehit veren Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasa ve yasalar çerçevesinde, bölücü terör örgütüne karşı bugüne kadar dünyada eşine hiç rastlanmayan bir başarı ve özveriyle yürüttüğü mücadeleye bundan sonra da artan bir kararlılıkla devam edecektir.
* Türk Silahlı Kuvvetleri, bölücü terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleyi kararlılıkla sürdürürken, güvenlik alanının dışında kalan ekonomi, sosyo-kültürel ve uluslararası alanlarda da devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınmasının önemli olduğuna inanmaktadır.

Sınırsız tartışma özgürlüğü yok
*Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu konularla ilgili görüşleri bilinmekle birlikte, emsalsiz Büyük Zaferi kutladığımız bu hafta münasebetiyle, bu konulara ilişkin düşünce ve duruşumuzun bir kez daha ifade edilmesinde yarar görülmektedir: Türk Silahlı Kuvvetleri;
* Ulus-devlet ve üniter-devlet yapısına hiçbir gerekçeyle zarar verilmesini kabul edemez.
* Kültürel farklılıklara saygılıdır. Ancak kültürel farklılıkların siyasallaştırılmasını, başka bir ifadeyle siyasal temsil aracı olmasını, toplumsal siyasal kimlik unsuru haline getirilmesini, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası içinde mümkün göremez.
* Terör örgütü ve destekleyicileriyle ilişki kurulmasına yol açabilecek hiçbir faaliyet içinde bulunamaz.
* Demokrasinin sunduğu fırsat alanlarını kullananların, bireylerin en temel hakkı olan yaşam hakkını hedef alan terör faaliyetlerini hiçbir nedenle hoş görmelerini kabul edemez.
Güçlü ordu güçlü Türkiye’dir
* Usul ve yöntem esası belirler, noktasından hareketle takip edilecek usul ve yöntemlerde özenli olunmasının gereğine inanır.
* Her konuyu tartışabilme özgürlüğünün, devletin varlığını riske sokacak, ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına sokacak konuları içermemesi gerektiğine inanır.
* Türk Silahlı Kuvvetleri; Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri olan laiklik, demokrasi, sosyal ve hukuk devleti ilkelerine yürekten bağlılığı, üstün disiplin anlayışı, köklü gelenekleri, itidalli ve kararlı yaklaşımı, hepsinden önemlisi Türk milletinden aldığı güçle dün olduğu gibi bugün de ve yarın da üstlendiği her görevi başarıyla yerine getirmeye devam edecektir. Şüphesiz ki; “Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye’dir.” Türkiye Cumhuriyeti, bulunduğu hassas coğrafyada birlik ve ülkesine sadakat içinde vatanını ve milletini seven insanlarıyla çağdaş toplumlar arasında hak ettiği yeri almalıdır.

Aksay: Son terörist ölene kadar mücadele edeceğiz
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda düzenlenen törenle görevini Orgeneral Hasan Aksay’a devretti. Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve kuvvet komutanları katıldı. Hava Kuvvetleri’nin yeni komutanı Orgeneral Hasan Aksay, devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, “Son terörist ölene kadar mücadelemiz sürecektir” dedi. Aksay şunları söyledi: “TSK, 1984 yılından bu yana yasaları hiçe sayarak dağa çıkan kanlı terör örgütüne karşı silahlı mücadelesini kararlılıkla, taviz vermeden, artan şiddetle devam ettirmektedir. Hava Kuvvetleri olarak, bu mücadeledeki başarılı hava operasyonlarımız eskiden olduğu gibi kararlılıkla, son terörist ortadan kaldırılıncaya kadar sürdürülecektir. Bölücülerin hayallerini bir an evvel söndürmek için güvenliğin yanında, ekonomik, sosyo-kültürel, psikolojik harekat ve uluslar arası alanlardaki çalışmaların bir an evvel sonuçlandırılması, sorunun en kısa sürede çözümü için, en uygun hareket tarzı olarak değerlendirilmektedir.”

Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki devir teslim törenine Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, Meclis Başkanı Şahin ve Genel Kurmay Başkanı Başbuğ da katıldı. Başbuğ’un açıklamalarının ardından düzenlenen tören ilginç görüntülere sahne oldu.

Orgeneral Babaoğlu, törenle görevini Orgeneral Hasan Aksay’a devretti.

İKTİDAR DA MEMNUN MUHALEFET DE!

CHP: MGK’nın kararına sınır çekti
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Başbuğ’un sözlerine değerlendirdi. Okay, “MGK tavsiye kararının tartışılmasının nedeni, açılıma devam edilmesi ve TSK’nın yıllardan beri süre gelen terörle mücadele kararlılığının yer almamasıydı. Öncelikle, açılımla ilgili bir şeyler mi biliniyor diye sorduk, bunun kamuoyuna açıklanmasını istedik. Bir de terörle mücadeledeki kararlılık vurgulanmayınca bunun nedenlerini sorduk. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları’nın bulunduğu bir ortamda bunların konuşulup konuşulmadığını, konuşulduysa neler söylendiğinin belirtilmesi gerektiğini ifade ettik” dedi. Başbuğ’un açıklamalarını olumlu bulduğunu ifade eden CHP’li Okay, şunları kaydetti:

Kararlılık sürüyor

Başbuğ’un yaptığı açıklamaya bakıldığında, MGK’nın tavsiye kararına sınır çektiğini açıkça görüyoruz. Terörle mücadele konusunda geçmişten gelen kararlılığın devam ettiğini görüyoruz. Aynı zamanda Anayasamızın değiştirilmesinin teklif bile edilemeyecek maddelerinin arkasında durulduğunu görmekteyiz. Açıklamada özellikle resmi dilin Türkçe olduğuna, bölünmez bütünlüğe vurgu yapılıyor. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un uyarısı iyi ama, bu uyarı MGK’ya girmeliydi.”

MHP: Kırmızı çizgileri hatırlattı
MHP Grup Başkanvekili Şandır, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un açıklamalarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Genelkurmay Başkanı’nın ağzından hukuki zorunluluk olarak malumu ilan ettiğini kaydetti. Şandır, şunları söyledi: “MGK verdiği tavsiye kararıyla AKP’nin ortaya koyduğu açılıma destek veriyormuş gibi anlaşıldı. Bu büyük endişe yaratmıştı. Şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri olması gerektiği gibi, olması gerektiği yere sahip çıkan bir açıklama yaptı. Sözcük oyunlarıyla MGK kararı sanki AKP’nin açılımına destek veriyormuş gibi bir hava yaratıldı. Genelkurmay hem de 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajında kırmızı çizgileri ilan etti.”

Cevabını aldılar

Şandır, “PKK’nın 25 senedir yapamadığını siyasal açılımlarla yapmak isteyenler cevap aldılar. Kürt açılımı bitti. MGK tavsiye kararının devamına sahip çıkmadı. Kürt açılımı adıyla sunulan proje, bu açıklamayla bitmiştir” dedi. AKP’nin ortaya koyduğu anlayıştan geri dönmesini isteyen Mehmet Şandır, “Kürt açılımı etnik kimlik üzerinden yapılan ve adına demokratik açılım denen anayasaya aykırı bir anlayışın ürünüdür” diye konuştu.

AKP: Başbuğ’un sözlerine katılıyoruz
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ’un açıklamalarınının tümüne katıldıklarını söyledi. Başbuğ’un sözlerini değerlendiren Bozdağ, “Burada Sayın Genelkurmay Başkanı’nın söylediği sözlerin hepsine biz de katılıyoruz. Kırmızı çizgileri zaten anayasa koymuş. 4. Maddenin başlığı çok net ve açık; 1’inci, 2’nci ve 3’üncü maddeler değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez. Biz AKP olarak bunları her defasında dile getirdik. Ayrıca ’TSK bölücü terör örgütüne karşı mücadelesini sürdürürken gerekli tedbirlerin alınmasının önemli olduğuna inanmaktadır’ diyor. Hem demokratik açılım sürecini yöneten hükümete hem de muhalefete dönük mesajı var. İfadeleri kullanırken, değerlendirme yapılırken daha özenli olunmalı uyarısında bulunuyor. Ben isabetli bir açıklama olarak değerlendiriyorum. ”