BU iddiayı Hürriyet’teki köşesinden duyuran Yalçın Doğan, şunları yazdı: Büyük Daire ilk kararı bozarken, AİHM’deki yeni Türk yargıç Işıl Karakaş’ın katkısı büyük.

Kabus bitti
AKP’yi ve Işıl Hanım’ı kutluyorum. Adı yolsuzluk iddiasına karışan milletvekilleri artık bayram yapabilir, yargılanmaları söz konusu değil. Onlar için kâbus bitti.

Zırhı Karakaş kurtardı
Hürriyet yazarı Yalçın Doğan, CHP’li Kart’ın “dokunulmazlığımı kaldırın” talebini reddeden AİHM’in bu kararı, Işıl Karakaş’ın hazırladığı rapor doğrultusunda verdiğini iddia etti

Milletvekillerinin dokunulmazlık zırhını AİHM de delemedi. Hakkındaki davalarda yargılanmak istediğini belirtip TBMM’ye başvuran, olumlu cevap alamayınca da AİHM’e başvuran CHP Konya Milletvekili Atilla Kart davayı kaybetti. Kart’ın “Adil yargılanma hakkının engellendiği ve hak ihlali yapıldığı” iddiasıyla Türkiye aleyhine açtığı davayı görüşen Büyük Daire, CHP Milletvekili’nin dokunulmazlığımı kaldırın “ talebini reddetti.
Konuya ilişkin bir yazı kaleme alan Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan, davanın kaybedilmesinde, AKP iktidarının desteğiyle AİHM yargıçlığına getirilen Işıl Karakaş’ın büyük etkisi olduğu iddia etti. Doğan, Işıl Karakaş’ın, davayı karara bağlayan Büyük Daire’ye AKP’nin tezlerine destek veren bir rapor sunduğunu iddia etti. İşte Doğan’ın yazısı:

Yargı yolu açılır
Atilla Kart yargılanmak istiyor. CHP Konya milletvekili Atilla Kart. Hakkında avukatlık döneminden kalma hakaret dosyası var. Dokunulmazlığı olduğu için yargılanamıyor. Mecliste yolsuzluk iddiaları içeren, milletvekillerine ait dosyalar var. Hiç bir milletvekili yargılanamıyor, malum zırh çok kalın, dokunulmazlık. AKP hiç bir biçimde bu zırhı kaldırmaya yanaşmıyor. Oysa, önceye ait bir yolsuzluk iddiası varsa, o milletvekili neden yargılanmasın? Bu düşünceden hareketle, ama yolsuzlukla uzak-yakın dosyası olmadığı halde, Atilla Kart Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuruyor. ” Ben yargılanmak istiyorum, ben yargılanırsam, hakkında yolsuzluk iddiası bulunan milletvekillerinin de yargılanma yolu açılır “ başvurusu. Böylelikle, belki yolsuzluk iddiaları son bulur. AİHM başvuruyu kabul ediyor.

Sıkı gerekçeler
Geçen yıl ekim ayında yapılan duruşmada AİHM Atilla Kart’ın hakkını teslim ediyor. Şu gerekçelerle:
- Türk milletvekillerinin dokunulmazlığı, diğer Avrupa ülkelerinde parlamenterlere tanınan dokunulmazlıktan daha geniştir. Sıkıştın mı, gelsin dokunulmazlık.
- Türkiye’de dokunulmazlık, bu haliyle siyasidir.
Siyasi, yolsuzluk iddialarının ortaya dökülmesi istenmiyor, dosyalar rafa kalkıyor.
- Türkiye’de dokunulmazlık, yolsuzluk bağlamındaki sorunların temel unsurlarından biridir.
AİHM, dokunulmazlık kalkarsa, yolsuzlukların rahat yapılamayacağını söylüyor. Bu gerekçelerle yolsuzluk iddiası varsa, milletvekili dokunulmazlığı kalkmalıdır, kararına varıyor. Atilla Kart’ı haklı buluyor. Durun, o kadar acele etmeyin. AKP karara itiraz ediyor, itirazını AİHM’de bir üst kurul olan, Büyük Daireye götürüyor. Ne demek itiraz etmek? AKP, muhalefet milletvekili Atilla Kart’ın yargılanmasını istemiyor. Onun dokunulmazlığı üzerine titriyor. Neden? Çünkü o zaman hakkında yolsuzluk iddiası bulunan milletvekilleri yargılanacak. AKP zinhar böyle bir şey istemiyor. Aman, Allah korusun.

Işıl Hanım’ın katkısı
Öğrendiğime göre, AKP’nin itirazını görüşen Büyük Daire kararı bozuyor.
Dokunulmazlıklar yine eskisi gibi, hiç bir milletvekilinin yargı önüne çıkması mümkün değil.
AİHM bu kararı verirken, şu ilkeye dayanıyor. AİHM hükümetleri denetler, Meclisleri değil. Dokunulmazlık Meclislerin takdiridir. Büyük Daire ilk kararı bozarken, AİHM’deki yeni Türk yargıç Işıl Karakaş’ın katkısı büyük. Işıl Hanım, oraya AKP tarafından aday gösterilmesinin hakkını veriyor, Büyük Daireye yazdığı raporda AKP’nin itirazını destekliyor. Büyük Daire bu gibi durumlarda, ilgili ülkenin yargıcından gelen raporu dikkate alıyor. Karar henüz açıklanmış değil, ama yazıldığını biliyorum. Önümüzdeki günlerde açıklanacak.
AKP’yi ve Işıl Hanım’ı kutluyorum. Adı yolsuzluk iddiasına karışan milletvekilleri artık bayram yapabilir, yargılanmalarını söz konusu değil.
Onlar için kabus bitti.

Yandaş eşi kulis yaptı!
AKP’nin aday göstermesi ve desteklemesi ile AİHM’e yargıç seçilen Işıl Karakaş, iktidar yandaşı Star gazetesinde yazan Eser Karakaş’ın eşi... Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e övgü dolu yazılarıyla tanınan Eser Karakaş’ın, eşinin AİHM yargıçlığına getirmesi için yoğun kulis yaptığı öne sürülmüştü. İddialara göre Işıl Karakaş’ı aday gösterme süreci şöyle gelişti: Brüksel’de yapılan bir resepsiyonda TBMM’nin Dışilişkiler Komisyonu Başkanı Murat Mercan’ın yanına yaklaşan, IProf. Dr. Eser Karakaş, ’AİHM yargıçlığı için size iyi bir adayım var’dedi. Adayın Galatasaray Üniversitesi’nde öğretim üyesi olduğunu söyleyerek, eşinin niteliklerini saydı. Mercan da, ’Çok iyi de kim bu?’diye sorunca, ’Eşim’yanıtını aldı. Bunun üzerine Mercan eşinin özgeçmişini istedi ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’i telefonla arayarak AİHM’ye kadın yargıç adayı bulduğunu söyledi.

Endişeliyim gerekçeli kararı bekliyorum
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde açtığı dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili davada alınan kararla ilgili endişeleri olduğunu söyledi. Dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde açtığı davanın Birinci Daire tarafından kabul edildiğini hatırlatan Kart, “ Davayı açtığımda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Birinci Dairesi bu davayı kabul etti. Ancak Büyük Daire bu davayı kabul etmedi. Burada davayı açtığım süreçte bir takım endişelerim vardı. Bu endişelerimde, hukuk adına yanılmak istiyorum” dedi.

Tebliğ gelmedi

Mahkeme’nin kararına ilişkin olarak şu aşamada fazla yorum yapamayacağını belirten Kart, “Şu aşamada hukuki bir yorum yapmak istemiyorum. Henüz elime yasal olarak bir tebliği geçmiş değil. Ben bu kararı yorumlayabilmek için elime tebliğin geçmesini bekliyorum. Bu kararın gerekçesi nedir bunu görmek gerekiyor. Bu davayı açarken şeklen parlamento işlemini esas aldık. AİHM kararında Meclisleri değil, hükümetleri denetleriz diyor. Bu doğru, ancak davayı açarken, hükümetin parlamento çoğunluğunu tahakküm altına aldığını ve bu nedenle yolsuzluk dosyalarının yargıya taşınamadığını ifade ettim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de gitmemin nedeni buydu. Hükümet işine gelmediği için parlamentoda çoğunluğa baskı yapıyor. Bu nedenle dava açtık. Gerekçeli karar elime geçtikten sonra daha ayrıntılı bir açıklama yapacağım” şeklinde konuştu.