Adını sen koy

Adını sen koy

Kaza: İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması.

Cinayet: Adam öldürme, kıya.

Katliam: Kırım.

Kırım: Savunmasız insanların veya tutsakların toplu olarak öldürülmesi.

Facia: Çok üzüntü veren, acıklı olay.

İhmal: Gereken ilgiyi göstermeme, boşlama, savsaklama, savsama, önem vermeme.

Tedbir: Önlem.

Kader: Yazgı. Genellikle kaçınılmaz kötü talih

Fıtrat: Yaradılış, hilkat.

*

Geçici bir sağlık/tedavi süreci dolayısıyla birkaç gün ayrı kaldık. Bu süre zarfında, gazetelerde yazma, ekranlarda konuşma imkanı olan bütün arkadaşlarımız uzun uzun anlattılar.

Takip edebildiklerim; Murat Ağırel Yeniçağ''da, İsmail Saymaz Halk TV''de, Timur Soykan BirGün''de, Barış Terkoğlu Cumhuriyet''te, sevgili meslek büyüğümüz Necati Doğru ve Çiğdem Toker Sözcü''de olabildiğince açık, net, somut örnekler, makul sorularla, dev bir projektörü, meselenin tam merkezine odakladılar.

*

Şöyle ki…

Grizu patlaması sonucu 41 maden işçisinin feci şekilde can verdiği, yaralıların bir kısmının durumunun hâlâ ağır olduğu Amasra Taşkömrü Müessesesi İşletmesi''yle ilgili olarak;

Sayıştay;

2017''deki raporunda, "Metan gazı ve CO gazı (karbonmonoksit) yükselmeleri"ni işaret ediyor.

2018''deki raporunda, aynı sorunun devamına işaret ediyor.

2019''daki raporunda, "Üretim derinliğinin, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerini arttırdığının, çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğunun, degaj kapasitelerinin yüksek olduğunun, arıza zonlarında riskin daha da arttığının" altını çiziyor.

2020''deki raporunda, "2019''da, 168 yeni işçinin, sadece 25 günlük eğitimden sonra işbaşı yapmasından sonra iş kazalarında belirgin bir artış olduğu, bir yılda 157''si yer altında (yüzde 96), 7''si (yüzde 4) olmak üzere toplam 164 iş kazasında, 164 işçi bin yaralandığı, bu kazaların 60''ının(yüzde 37) göçükler, 72''sinin (yüzde 44) düşme, çarpma, yuvarlanma, kayma gibi muhtelif nedenler, 17''sinin (yüzde 10) malzeme taşıma, kullanma, 9''unun el ile nakliyat, 3''ünin de makine elektrik nedeniyle olduğu" bildiriliyor.

2021''de, Mart ayı itibarıyla eldeki 2 adet E-H (Elektro Hidrolik) yükleyicinin sık sık arızalandığı kayda geçiriliyor.

*

İlaveten;

Türkiye Taşkömrü Kurumu''nun başında bulunan kişi, 2013 yılında, Kozlu''da, 8 maden işçisinin yine feci şekilde can verdiği ve "Metan gazı tehlikesi olmasına rağmen uzmanlığı bulunmayan taşeron şirkete verildiği, taşeronun sondaj kuralını ihlal ettiği, iş güvenlik uzmanının bulunmadığı, yasak olmasına rağmen gecikmeli kapsül patlatıldığı, barutla ateşleme sırasında 200 metre uzakta olması gereken işçilerin 95 metre içeride durduğu" iddialarıyla yargıya taşınan kaza sırasında, müessese müdürü olan kişi.

*

İlaveten;

Aileler konuştukça ortaya çıkıyor ki, işçiler günlerdir "gaz kaçağı" şüphesi ve "patlama" tedirginliği içindeydi; bu defalarca dillendirildi.

*

Bu ahval ve şerait altında;

Ey okur!

Kaza mı?

Katliam mı?

Kader mi?

Fıtrat mı?

Adını sen koy!

*

Velev ki hükmettiğin "kaza"(!)…

O zaman bir de şunu sor:

Kimin/kimlerin hatası/ihmali sonucunda?

"Suç" ihtiva etmemiş mi oluyor "kaza" olunca?

Kader planı "cezasızlık" olarak mı belirmek zorunda her defasında?

ALLAH DA SİZİ GÜLDÜRSÜN

Muhalefet iddiasındaki bir gazetede yayınlandı bu satırlar dün:

-              Evet AK Parti yola çıkarken ortaya koyduğu ''hukukun üstünlüğü'' ve özgürlük eksenli temel ilkelerinden artık çok uzakta. Biliyoruz ki bugünlere gelene kadar kendi gerçekliğini inkar anlamında çok önemli bir mesafe katetti. Önce ilkelerini inkar etti, sonra partiye ve iktidara vizyon kazandıran liyakatli insanları partiden temizledi, partinin kıyısında-köşesinde varlığını sürdürmeye çalışan en küçük makuliyet kırıntılarını bile yok etti… Unutmayalım bütün bunları yeni ortakları olan Bahçeli ve Doğu Perinçek''i mutlu etmek için yaptı.

*

Hiç mübalağasız ve yazarının da "özgürlükçü" bakış açısına sığınarak belirtmek durumundayım ki, tek ağzımdan değil burnumdan da püskürdü içtiğim kahve, okurken.

"Bahçeli ve Perinçek ile ittifaktan önce"ki hangi "hukuk ve özgürlük eksenli ilkeler"miş bunlar arkadaş?

Uygulamasını "Ergenekon çuvalı"nda gördüklerimiz mi?

"Balyoz iftirası"nda gördüklerimiz mi?

"Askerî casusluk" kumpasında gördüklerimiz mi?

"Oda TV" trajikomedisinde gördüklerimiz mi?

"28 Şubat" kurgusunda gördüklerimiz mi?

"Gezi protestoları"na müdahale sırasında gördüklerimiz mi?

Tersinden; PKK terör örgütünün adeta "gövde gösterisi(!)"ne, meydan okumasına dönüşen gösterilere müdahale etmeyişi sırasında gördüklerimiz mi?

TEKEL işçilerine karşı, kadınlara karşı, öğrencilere karşı sergilerken gördüklerimiz mi?

Bahçeli ve Perinçek''i değil belki ama şimdi FETÖ denilen yapıyı "mutlu eden" hak, hukuk, hürriyet ihlalleri mi?

"Özgürlük"müş;

Allah da sizi güldürsün e mi!

Yazarın Diğer Yazıları