Ah şu yazarlar olmasa...

Zaten öfkesi burnunda Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu sefer de Mehmet Tezkan’ın bir yazısı üzerine kükremiş...
Tezkan, bu bayramın politikacılar, Başbakan konuşmadığı için, sakin geçtiğini yazmış. Ve  “Sadece çok önemli meselelerde demeç veren, haftada en fazla bir gün konuşan başbakanımız olsa”  demiş.  “Siyasetçinin çok konuşanı mı, az konuşanı mı kıymetli?” diye sormuştu. Erdoğan da cevap verdi:
  “Bir tane var. Siyasetçiler ne kadar az konuşursa ülke o kadar huzur bulur diyor. Ne kadar güzel... Siz köşe yazarları, ne kadar az yazarsanız ülke o kadar huzur bulur” .
 Meğer Sayın Başbakan’ın içi, medyaya, bazı yazarlara karşı, ne kadar doluymuş,  “Bir dokun, bin ah dinle, kâse-i fağfurdan” ! Doğru söze ne denir ama Erdoğan bu, âdeti üzere,  “Ben konuşayım ama medya sussun, bazı yazarlar yazmasın, sadece benim yandaşlarım yazsın”  demeye getiriyor!

Emrullah Efendi
Churchill  “Aleyhimde yazmasalar, asıl o zaman endişelenir, acaba yanlış bir şey mi yapıyorum, diye endişelenirim”  demişti. Osmanlı döneminin ünlü  “Maarif Nazırı”  -Eğitim Bakanı- Emrullah Efendi  “Ah şu mektepler olmasa Maarifi ne güzel idare ederdim”  demiş... Başbakanımız da, onun gibi,  “Köşe yazarları, medya olmasa, ülkeyi ne güzel yönetecek!” 
 Bu yaşıma kadar çok Başbakan gördüm. Hatta çalıştım da ama bu Başbakan kadar çok konuşan, konuşmakla kalmayıp, etrafa onun kadar, öfke saçan, muhalefete böyle hakaret eden, başka bir Başbakan görmedim! Eskiden, öfkenin de ayrı bir adabı vardı!


Rockefeller
Geçen yüzyılın başlarında, Amerika’da bir mültimilyarder Rockefeller vardı. Yaşlılığında onu rahatsız etmemek, üzmemek için, özel bir gazete  “Rockefeller Gazetesi”  yayınlarlarmış... Şimdi, Rockefeller Gazetesi gibi günlük, özel bir gün  “Erdoğan Gazetesi”  yayınlamanın zamanıdır... Sadece Erdoğan’ın hoşuna gidecek haberler ve köşe yazılarıyla!... Hoş, bazı grupların gazeteleri ve yazarları bu işlevi zaten yerine getiriyorlar, ama kısmen. Aynıları  “tam”  bir  “Erdoğan Gazetesi”  de çıkarırlar herhalde, bedeli karşılığı!


İyi şeyler, güzel şeyler
Böyle bir gazetede yayınlanacak, ne kadar çok  “iyi şeyler”  oluyor. Ülke Erdoğan ve iktidarı sayesinde, altın yıllarını yaşıyor, günlük güneşlik, dikensiz gül bahçesi!...  “İyi şeyler” oluyor, açılımdan açılıma koşuyoruz... Bütün kurumlar rahat ve barışık, sokaklarda her gün şenlik var. Emekliler, memurlar, eczacılar bayram yapıyorlar. Halk müreffeh... Sofraları dolu, karınları tok! Amerika İktidardan memnun, AB, Başbakanın arkasını sıvazlıyor. Ülkenin malları, haraç mezat,  “iyi”  pazarlanıyor ve satılıyor... Hâsılatı nerelere gidiyor belli değil ama dostlar alış verişte görsün! Ve  “Kürt” açılımı meyvelerini vermiş; Mahmur’dan gelenler, Başbakana duacılar; kent sokaklarında havayi fişeklerle  “açılımı”  kutluyorlar... Apo da serbest kalacak! Cumhurbaşkanımız eşiyle birlikte Roma’da, Carmen Operasını dinlemiş sermest olmuş... Sonra da Ürdün’de, Hayrünnisa Hanımefendi başında türbanı, Müslüman Ürdün’ün, Müslüman, başı açık çağdaş giyimli Kraliçesi... Bir zamanlar, Atatürk’ün Cumhuriyet balolarında fraklı olarak dans eden fotoğrafları bütün dünya basınında gıptayla, örnek olarak yayınlanırdı... Şimdi ise garabet olarak! TC’nin Kültür Bakanı Günay, Cumhuriyetin  “balolardan kurtulacağını” , bir AKP milletvekili kadın  “Türklükten”  kurtaracaklarını müjdeliyor! Ve en güzel haber; İktidar ve ülkenin mazlum halkı askerlerin vesaitinden kurtulmuş... Köşe yazarları tebşir diyorlar:  “Mahalle Bekçisi”  artık düdük çalmayacak, muhayyel düşmanları, onur ve şeref hırsızlarını korkutmayacak!  “Erdoğan Gazetesi” böyle sadece bunları yazacak ve her gün  “Bayram”  olacak!
Bir anı: Demokrat Parti iktidarının son günlerinde, Hükümet basına çok kızıyor, gazeteleri kapatıyor, yazarları içeriye alıyordu! İsmi bende mahfuz DP milletvekili, ben de oradayken Başbakana geldi ve aynen  “Beyefendi, gazeteleri kapatmak yetmez, matbaaları da, kapatmalı”  demişti! 27 Mayıs’tan sonra, Harp Okulunda tutuklu iken, aynı zat, subaylara  “Ben Başbakanı hep uyardım ama söz dinletemedim”  diyordu!

Yazarın Diğer Yazıları