Müslümanlar akıl kapısını kapatınca

bef30200-f327-48b1-ac72-62645ae08f91.jpg

Başarılı gazetecilik birikiminin üzerine akademik araştırmacı kimliğini de ekleyen Merdan Yanardağ yeni kitabı “Kutsal Kısır Döngü”de İslam dünyasının geri kalmışlığının nedenlerini bilimsel kriterlerle masaya yatırıyor.

Söz konusu geri kalmışlığın tarihsel, kültürel, ekonomik, sosyolojik ve teolojik kaynaklarını ortaya çıkarmayı amaçlayan Merdan Yanardağ, "İslam dünyası neden geri kaldı?" şeklindeki yaygın soruya verilen yanıtın, nasıl bir kısır döngüye dönüştüğünü de bu çalışmasıyla net bir biçimde ortaya koyuyor.

Kitabının konuya ilişkin ideolojik yaklaşımlara ve tartışmalara müdahale etme amacı taşıdığını da vurgulayan Merdan Yanardağ şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Bilindiği gibi, İslamcı akımlar hakkında cumhuriyetçi, ilerici ve sol çevreler tarafından yapılan çalışma ve tartışmalarda genellikle sorunun teolojik ve ideolojik boyutu ihmal ediliyor. Oysa teolojik ve ideolojik boyut, hem Müslümanların akıl kapısının kapatılmasının hem de geri kalmışlığının en önemli nedenini oluşturuyor. Dahası bu neden, diğer bütün etkenleri de belirleyen, geleneksel egemen güçlerin ihtiyaçlarını ifade eden temel etken oluyor. Elinizdeki kitapta, bir üst belirleyen niteliğindeki söz konusu iç dinamiğin çok katlı hikâyesini anlatacağız.”

bc76b74c-be5d-45fa-a1a3-0d94fd267625.jpg

Bu çalışmasının geçen yıl yayınlanan “İçtihad Kapısı” adlı kitabının hem bir devamı hem de ondan bütünüyle bağımsız yeni bir yapıt olduğunu belirten Merdan Yanardağ “Kutsal Kısır Döngü”nün içeriği ve kapsamıyla ilgili olarak da şunları söylüyor:

“İçtihad Kapısı kitabımda, esas olarak İslam dünyasının hâlâ devam eden Orta Çağına yol açan tarihsel kırılmayı yazdım. Dolayısıyla, akıl kapısının kapatılmasıyla bilimsel düşünce, eleştiri, yorumlama ve güncelleme yolunun kesilmesinin kaynaklarını inceledim. İslam dünyasındaki, din-toplum-devlet ilişkilerinin nasıl şekillendiğini, bu ilişkileri güdüleyen tarihsel, kültürel ve toplumsal nedenleri araştırdım. Bu özellikleriyle söz konusu kitap, tezleri olan bir Türk-İslam tarihi çalışması özelliğini de kazandı.

Elinizdeki bu kitapta ise esas olarak İslam dünyasının neden geri kaldığını; başta Batı olmak üzere. Kuzey ve Uzak Doğu toplumlarının büyük bölümünün Orta Çağ'ı aşarak Sanayi Devrimi ve modernleşme sürecini tamamladığı hâlde, bilimsel teknolojik devrimin dördüncü dalgasının (sanayi 4.0) yaşandığı ve beşinci dalgasının geldiği bir tarihsel dönemde, İslam dünyasının geri kalmışlık çemberini neden hâlâ kıramadığını araştırdım. Bu anlamda, bilimsel, teknolojik ve dijital bir devrimin gerçekleştiği 21. yüzyılın ilk çeyreği biterken, Müslüman toplumların neden hâlâ teolojik bir kısır döngünün içinde devindiklerini irdeledim. İslam dünyasının geri kalmışlığının altında yatan ve kilit niteliğinde olan bazı teolojik nedenleri ortaya çıkarmaya çalıştım. Sanırım bunu da gerçekleştirdim.

Dolayısıyla İçtihad Kapısı kitabı ile elinizdeki çalışmanın birbiriyle örtüşen alanları bulunduğu gibi, ana metinler itibarıyla farklılaşan yanlarının öne çıktığı, iki ayrı kitap, iki ayrı araştırma ve inceleme oldu.”

Kırmızı Kedi Yayınevi

Tel:(0212) 244 89 82

0b3e7582-4976-4f79-8d02-e4306771d172.jpg

İlginç bir hatırat

Kilisli Muallim Rifat Bilge’nin 30 Eylül 1945 ile 24 Mart 1946 arasında 34 tefrika hâlinde Yeni Sabah gazetesinde yayınlanan hatıraları Ötüken Neşriyat tarafından, “Bildiklerim” adıyla kitaplaştırıldı. Rifat Bilge, hatıratıyla ilgili tefrikayı yayınlanmaya başladığında okurlara şöyle takdim ediyor:

“Âdet olmuştur: Büyükler büyük işlere dair ‘hatırat’ yazarlar; hem de bu hatırat ekseriyetle siyasi işlere dair olur. Bu bir güzel âdettir, fakat büyüklere tahsise ne hacet! Küçüklerin de küçük işlere dair yazmasına ne mâni var?

Küçük görünen bir iş, bazen büyük bir işi tashih eder yahut bir noktasını olsun aydınlatır. Binaenaleyh ben de kendimi bildiğim günden beri nerede okudum, kimlerden okudum, neler gördüm, kimlerle görüştüm, ne gibi hadiselere şahit oldum; bütün bunları yazmak istiyorum.

Şu kadar var ki ‘Hatıratım’ yerinde ‘Bildiklerim’ kelimesini istimal ediyorum. Gördüklerim, işittiklerim de buna dâhildir. Çünkü her görülen, işitilen şey de bilinmiş sayılır.

İlme, kitaba hizmetim daha çok geçtiği için iptida ilim sahasındaki hizmetlerimden ve bu alandaki müşahede ve kararlarımdan bahsedeceğim.”

Ötüken Neşriyat

Tel:(0212) 251 03 50

Yazarın Diğer Yazıları