Ahıska Türklerine destek çağrısı

Ahıska Türkleriyle ilgili yazılarımıza bazı okuyucularımızdan mesajlar gelmeye devam ediyor. Bu vesileyle Yozgat Akdağmadeni ilçesinden Coşkun Avşaroğlu anlamlı ve önemli bir çağrıda bulunuyor. Elindeki imkanları Türkiye dışında zor koşullarda yaşayan Ahıska Türk’ü bir aileyle paylaşacağını ifade eden yardımsever okuyucumuz gönderdiği e-postada şu ifadelere yer veriyor.  “Akdağmadeni’nde bulunan evimizde bazı tadilatlar ve düzenlemeler yaparak, daha iyi ve elverişli kullanımını gerçekleştireceğim. Ondan sonra da burada uygun bir ailenin ikametini sağlayacağım. Kendi olanaklarımı da seferber ederek, gelenlere sadece emek kısmı kalacak şekilde her türlü yardımı da severek yapıp hazırlamayı düşünüyorum. Çocuklarının özellikle iyi bir eğitim almaları konusunda da imkanlarımızın var olduğunu bilmelerini isterim. Bu aile ile elimizde atıl vaziyetteki ev ve 4 dönümlük bazı meyve ağaçları olan bahçemizin verimli kullanılması ve gelirinin ikiye bölünerek paylaşılması konusunda anlaşarak işletmeye açacağım. Bu çağrıma olumlu yanıt vereceklerin aklı başında, aile yaşantısı düzgün, disiplinli olmasını arzu ediyorum.”
Coşkun Bey’in çağrısı ve beklentileri gerçekten çok içten ve samimi... Hem ev hem de iş imkanını bir arada sunarak insanların kendilerini sığıntı gibi hissetmeden alın teriyle yaşayabilecekleri bir ortam taahhüt ediyor. Üstelik başlangıçta ihtiyaç duyulan eksikliklerin çoğunu temin edeceğini ifade ediyor. İnsanlarımızın bu ve benzer yaklaşımı Türk dünyası adına umutlarımızı ayakta tutuyor. Doğrusu Coşkun Bey gibi ülkemizde çok sayıda ailenin olduğunu biliyorum. Umarım bu çağrı yenilerinin habercisi olur. Özellikle Rusya Federasyonu bünyesinde ikamet eden pek çok Ahıska Türkünün bu mesajın kendilerine ulaşmasıyla birlikte benzeri çağrılara olumlu cevap vereceğini düşünüyorum. Konuya ilgi duyanların kzorlu77@gmail.com ve coskunavsaroglu@hotmail.com adreslerine e-posta yoluyla ulaşmalarını salık veriyorum.

 

Eskişehir ve Türk Dünyası

 

2010 yılında İstanbul’da düzenlenen  “Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10.Zirve Toplantısı” sırasında TÜRKSOY tarafından önerilen “Türk Dünyası Kültür Başkenti”  uygulaması oy birliği ile kabul edilmişti. Buna göre Kazakistan’ın başkenti Astana “2012 Türk Dünyası Kültür Başkenti” seçilmiş, 2013 yılı için Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak da Eskişehir uygun görülmüştü. Organizasyonun web sayfasında  “Türk dili konuşan halklar ve ülkeler arasında dostane ilişkiler kurmak, ortak Türk kültürünü, dilini, tarihini, sanatını, gelenek ve göreneklerini araştırarak ortaya çıkarmak, geliştirmek, korumak, gelecek kuşaklara aktarmak ve kalıcı kılmak” hedefinin ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Ancak konuyla ilgili görüştüğüm uzmanların büyük bölümü, ciddi bir tanıtım ve iletişim eksikliğinden bahsetmektedir. Özellikle Türk dünyasını iyi bilen ve sahayı tanıyan isimlerin oluşturulan kurullarda yer almaması ve bürokrasinin dezavantajlarının kurumsal iletişim boyutunda bazı sıkıntılar meydana getirdiği anlaşılmaktadır. Bu çerçevede resmi Facebook sayfasına bakıldığında 1000 rakamına dahi ulaşılamadığı görülmektedir. Oysa benzer organizasyonlarda yapılan etkili tanıtımlar sosyal medyada bu sayının onlarca katına rahatlıkla erişilmesini sağlamaktadır. Dolayısıyla hızlı bir şekilde daha etkili ve gerçekçi bir hedef kitle belirlenmesi büyük önem taşımaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları