Ahlaklı bankacılık

Bugüne kadar hep banka çalışanlarının haklarını savundum onların sorunlarını dile getirdim.

Birçok konuda ciddi mesafe alındı.

En önemlisi bankalar artık bankacıları gece yarılarına kadar bir kuruş vermeden çalıştıramıyorlar.

Daha birçok konuda iyileşme sağlandı.

Ancak geçen hafta elime geçen iki elektronik posta beni çok üzdü. Hakkını savunduğum binlerce kişi arasında bu tür insanların olması bu işi namusu ve iş ahlakı ile yapanlara da haksızlıktı.

Her gün onlarca bankacı aptalca, aklın ve iktisat ilminin kabul edemeyeceği boyutlardaki hedef baskısı nedeniyle önce sağlığından sonra işinden oluyor. Her şeye rağmen mesleğini ahlakı ile yapmaya çalışanlara karşılık bankacılığı iş ahlakına sığmayacak ölçüde yapanların varlığını en iyi anlatan iki elektronik posta.

İlk elektronik posta, yüzde 100 yerli bir bankada çalışan bankacıdan. Büyük bir başarı imiş gibi kendi bölgesindeki kullanıcılara atıyor. Elektronik postanın alıcıları arasında bölge müdürü ve bölge satış yöneticileri de var.

"3 milyon 454 bin lira müşteri portföyünü vadesiz olarak kazanım sağladım. Ayrıca 733 bin lirayı da 4.5 oran ile vadeli yaptım."

Bu bankacı hanımı önce bölge müdürü tebrik ediyor sonra onlarca alkış ve gülücük simgesi.

Burada yapılan tebrik ve alkış aslında ticari ahlaksızlığa, size güvenen insanları aldatmayadır.

Yaptığınız bu işlemi yasal kılıflara uydurmuş olabilirsiniz ama bu ahlak dışı bir eylemdir. Bu işi ahlakıyla dürüstçe yapan meslektaşlarınıza zarar vermektir.

Bir portföy olarak eğer 3 milyon 454 bin lira gibi büyük bir parayı faizsiz tutmuşsan müşterinin zarar etmesini sağlamışsındır. 3 milyon 454 bin liranın bir günlük faizi yaklaşık 12 bin 500 liradır. Bu parayı haksız yere müşterinin cebinden alıp bankanın kasasına aktarıyorsun. Ne için 3 bin lira maaş için mi?

Yoksa nasıl olsa birileri yapıyor diye birkaç psikopat yöneticinin yıl sonu prim almak için şube personeline verdiği ahlaksız hedefi tutturmak için mi?

Yine yaklaşık 733 bin lirayı hiçbir yerde olmayan bir faiz oranı ile bağlamayı marifetmiş gibi büyük bir gururla anlatıyorsun. Senin samimiyetine ve Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarına güvenen bir insanın bu kadar büyük mevduatını üçte bir orana bağlamak nedir?

Bu soruya ben değil senin meslektaşların cevap versin. Piyasada aylık mevduat oranı 12'ye dayanmışken sen bu insanları aldatarak 4.5 gibi çok komik bir rakama vadeli yapıyorsun.

Helal olsun sana! Helal olsun senin iş ahlakına.

Aslında suç sende değil. Suç bu bankalara başıbozuk düzen kurmalarına izin veren denetleyici ve düzenleyici kurum yöneticilerinde.

Bir portföy yaklaşık 4 milyon lirayı nasıl faizsiz sitemde tutar sorgulamıyor. Burada bahsi geçen rakam 10 bin lira değil yaklaşık 4 milyon lira.

BDDK bankaların bu haksız kazanç yöntemi olan vadesiz oyununa son vermeli. Belirli rakamdan sonraki paraya zorunlu faiz uygulaması getirilmeli.

2 bin lira krediye 300 lira sigorta

Sektördeki ahlaksız düzeni, dahası vatandaşı soyma yöntemini anlatan bir başka elektronik posta bu kez yabancı sermayeli banka çalışanından.

Bölge müdürlüğü tarafından verilen sigorta hedefini tutturduğunu anlatan portföy, aslında yaptığının ne iş ahlakına ne de insanlığa sığmadığını her halde bilmiyor.

"2 bin liralık kredi kullanımına 300 TL'lik sigorta kesilmiştir."

Hemen arkasından bu başarıya(!) alkış ve tebrikler geliyor.

2 bin lira gibi komik bir parayı temin edebilmek için bankadan kredi kullanmak zorunda kalan zavallı vatandaş bankacı tarafından  300 lira kazıklanmıştır. Bu ahlaksızlık da başarı olarak takdir edilir. Yasal zorunluluk olmamasına rağmen hedef baskısı nedeniyle kendilerine gelmeye mecbur kalan insanları kandırarak sigorta poliçe yapmanın ne anlama geldiğini bankacılar daha iyi biliyor.

Burada vatandaşın kandırılması kadar diğer bankacılara da yapılan bir kötülük söz konusu. Çünkü bu işi ahlakı ile en önemlisi vicdanıyla yapanlar bir süre sonra bu çarka girmedikleri için uyarı alıyor ve işten atılıyor. Nasıl olsa bu  ahlaksız hedefleri tutturacak birileri olduğu için dürüst ve namuslu bankacılar maalesef işini kaybediyor.

Bankacılar artık özeleştiri yapmalı. Hedef baskısı altında önce insanlıklarını sonra vicdanlarını kaybetmemeliler.

Yazarın Diğer Yazıları