Herkes AKP’nin bunca ekonomik hatasına rağmen nasıl bu kadar fazla seçmen kitlesini konsolide edebildiğine bir anlam vermeye çalışıyor.

Ben buradan açıklayayım…

AKP’nin en büyük silahı, tüm siyasi partilerin atladığı ve önemsemediği yüz yüze iletişimdir.

AKP kurulduğu tarih olan 14 Ağustos 2001’den beri seçmenlerle yüz yüze gerçekleştirdiği iletişimi hiçbir zaman diğer iletişim aygıtlarına değişmedi.

Günümüzde en etkili siyasal iletişim aygıtı olarak değerlendirilen sosyal medyaya bile yüz yüze iletişimden daha fazla önem vermedikleri ortada.

Peki diğer siyasi partiler ne yapıyor?

Siyasal iletişim literatüründen bir haber oldukları ortada. Zira onlar yanlış danışmanlarla yanlış yöntemlerin peşinde koşup duruyor.

Hal böyle olunca seçmen, kendisiyle birebir iletişim kuran, sahaya inen, onların dertlerini yüz yüze dinleyen siyasi hareketleri kendisine daha yakın hissediyor, onların ekonomik ve politik hatalarını bile göz ardı ediyor.

Yüz yüze iletişim şöyle bir yakınlık oluşturuyor seçmen ile siyasi parti arasında.

Bunlar bizim çocuklar, varsa da hataları elbet düzeltirler.

Öyle değil midir her zaman, tanıdığınız, iletişim halinde olduğunuz kişinin hataları; yabancı, sizle iletişim kurmayan kişinin hataları yanında hep görmezden gelinir.

İyi çocuk özünde, hataları da olacaktır elbet, dört dörtlük insan mı var zaten?

Karşı tarafın en ufak bir hatası bile “kötü çocuk” olmasına yeter halbuki…

İşte AKP en başından beri seçmene en yakın olan, onlardan olan bir siyasi parti.

Seçmen de onun hatalarını, yanlışlarını “nasıl olsa düzelir. Özünde iyi çocuklar” mantığıyla görmezden geliyor her seferinde.

Hepinize buradan soruyorum. Pazara alışverişe gittiğinizde, vapurdan indiğinizde, işten eve çıkıp giderken hemen hemen her toplu taşıma durağı yakınında hangi partinin aracını görüyorsunuz?

Tabii ki AKP’nin aracını…

Seçmen hesap sormak için bile gittiğinde o aracın yanına her türlü bireysel iletişim devreye giriyor ve bir şekilde her şeyin düzeleceğine ikna oluyor söylenenler yalan bile olsa.

Peki CHP ve İYİ Parti başta olmak üzere muhalefet partileri nerede?

Nerede onların seçim araçları?

Nerede halkla birebir iletişime girecek iletişim uzmanları!

Onlar, siyasal iletişim politikalarını bir takım uzmanların! eline vermiş, bekliyorlar.

Sosyal medyadan tweet atarak iktidarı devirecekleri hayallerini kuruyorlar.

Onlar, hiçbir çıkarı olmamasına rağmen kendilerine siyasal iletişim politikaları için tavsiyede bulunanların maillerini silmekle meşguller…

Sokağa çıktığımızda, işe gittiğimizde, alışveriş yaptığımızda biz etrafımızda muhalefet partilerini de görmek istiyoruz.

Bu ülkede sadece AKP varmış ve seçmene sadece onlar önem veriyormuş algısının oluşmamasını istiyoruz.

Daha çok halkın arasına karışmanızı istiyoruz.

AKP''nin seçim araçlarında söylediği yalanlarla seçmeni kandırmasına izin vermemenizi istiyoruz.

Sokağa indiğimizde gözlerimiz muhalefet partilerini arıyor.

Sormak istiyorum muhalefet partilerine büyük usta Neşet Ertaş’ın sözleriyle:

Gönlümüz hep sizi arıyor,

NEREDESİNİZ?