Akşener, Avrupa krizini böyle değerlendirdi.

Akşener, Avrupa krizini böyle değerlendirdi.
MHP Genel başkan adayı Akşener, KRT Tv'de Ferit Atay'ın hazırlayıp sunduğu Sorguluyorum programında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Akşener'in açıklamalarından öne çımanlar şöyle:

"Ülkenin Bakanı gibi tanımlamalarla devleti temsil eden makamların dikkatli olması gerekir. Onların dış dünyada yaşadığı problemlerde ülkenin yanında yer alırım. Farklı bir ülkeyi haklı çıkarmak gibi bir durum olamaz ama yurt dışında gurbetçi kardeşlerimiz yaşıyor. Benim temel bir endişem var, Türkiye bu insanların hayatını zorlaştıracak adımlar atmamalı.

İSRAİL'İ KORUMAK İÇİN SAVUNMA SİSTEMİ!

İsrail'e 'one munite' yapıldı, Mavi Marmara yola çıktı insanlar katledildi; astık, kestik. Bir baktık ki, İsrail'i korumak için Adana'ya savunma sistemi yerleştirmişiz.

Hollanda bizim için ticaret adına önemli bir ülke, bir yerden okudum 2500 şirketin Türkiye’ye yatırımı var. Doğru adımlar atılmazsa ileride biz özür dilemek zorunda kalırız.

ALMANLAR İNCİRLİK'TE BİLGİ SAKLIYOR

Almanya’ya ‘Nazi’ dendi. Bu Almanlar arsında ağır bir hakaret sayılıyor. Sayın Cemil Çiçek'in de bu konuda uzun bir mülakatı var. Zorla miting yapmak istediniz. Şimdi, yaptırım yapacaksanız önce İncirlik'i boşaltacaksınız. Bir bilgi var orada Almanlar FETÖ ile ilgili bilgileri bize veriyorlar fakat PKK ile ilgili bilgileri bize ermiyorlar, atın gitsin onları o zaman.

"KEÇİ ADASI'NA BİRLİKTE ÇIKALIM"

Yunan Cumhurbaşkanı, Türkiye’ye ait Keçi Adası'na çıktı bayrak dikti. Niye kimse buna bir şey demedi. Dedim ki biz, sizin Hollanda ve Almanya'ya yapacağınız her türlü yaptırımlara destek veririz size söz. Siz de büyük konuşup geri adım atmayın ama gelin bu Keçi Adası'na çıkın siz gitmeyecekseniz ben gideceğim.

Balgat bizimle uğraşacağına, Keçi Adası için çözüm üretsin gerekirse Bahçeli ile birlikte gidip o adaya çıkalım.

Balgat Yöneticileri'nden an itibari ile 143 hakaret ve iftira görmüş bir insanım. 1 yaşındaki torunuma kadar hem de. Kendini AKP’li ilan eden troller üzerinden de hakaretlere maruz kalmış biriyim. Hadi bunları geçtik, ben Niğde’ye gideceğim. Parası ödenmiş afişlerim saat başı yırtıldı. Başka bir şehirde salonlarım iptal edildi. Şu durumda benden korktuklarını kesin olarak düşünebilirim. Ben AKP’lilerin işareti ile linç edilmeye başlandım. Alt tarafı bir demokratik hakkı kullanmak için yola çıkmıştık 4 aday olarak, herşey öyle başladı.

YÜZDE 32 OY ORANINA ULAŞTIK

Meral Akşener’e 7 puanlık bir oy kayması oldu. Biz bir ara yüzde 32’leri bulduk, ben kamuoyuna açıklayamadım, yüzde 25 olarak paylaştım. O günden beri mümkünse 'Türkiye’den gitse' gibi bir hale dönüştü. Benim oğlumun kilisede evlendiğine kadar haberler yapıldı. Benim oğlumun şahidi Devlet Bahçeli’ydi.

Ben çalışmaya devam ettim, başkanlık sistemi ile ilk sahaya inen benim ve halk buna sahip çıktı. Sayın Bahçeli yerinden gitmemek için elinden geleni yapacak.  Cumhurbaşkanı’nı halk seçti o da görevini yapmaya devam edecek.

"TÜRK MİLLİYETÇİSİ BİAT ETMEZ"

AKP'liler bizleri hiç tanımadıkları için yanılıyorlar, Ülkücü hareket, Türk Milliyetçileri bu ülkenin kurucu iradesinin temsilcisidir. Şimdi öyle olduğu için bu insanlarda biat kültürü olmaz. Rahmetli Başbuğ’un fikir danıştığı önemli insanlardan oluşan edepli bir harekettir bu. Bu siyasi partinin kurucusu, sahibi Başbuğ’dur. Buna rağmen kendisi etrafındakileri ikna edemediği fikirlerinden vazgeçmiştir.

Şimdi yeni dönemde ben bir öneride bulundum Bahçeli’ye, Milliyetçileri toplayın bir oy kullandırın ‘başkanlık doğru mudur, değil midir?’ ben müdahil olmayacağım dedim. Neye göre bu başkanlık sistemi gündeme getirildi?

Bir gerekçe olarak 'Cumhurbaşkanı suç işliyor biz buna engel olamıyoruz bunu hukuki hale getirmeliyiz' dediler. Asıl vahim olanı şu inşallah Cumhurbaşkanı bu programdan haberdardır. Cumhurbaşkanı'nın suç işlediğini kendi partisi kabul etti.  Allah insana ahmak dost vermesin. Sonra bir başkan yardımcısı dedi ki bir erken seçimi engellemiş oldu. Şimdi o genel başkan yardımcısı Bahçeli'ye yakın biridir. Böylece ikinci gerekçe bir erken seçime karşı sistemi değiştirmek oldu. Sonra aradan zaman geçti ve beka sorunu gündeme getirildi.

Bize terörist diyenler terörist ile masaya oturmuştu. Oslo’da, Habur’da neler neler yaşandı beka sorunu bugün mü sorun haline geldi? Dün ak denilene bugün kara deniliyor."

İlgili Haberler