Olağan gündemin içinde boğuşuyorduk… Bir mesaj ilişti gözüme, "Genç yaşta kaybettik… acı kaybımız…" diye devam ediyordu… İsmi çok iyi tanıyordum… İnanmadım, olamazdı… Hem daha çok genç hem de ölümün hiç de anlamlı olmadığı güçlü bir karakterden bahsediyorduk.

Kalbime bir ağrı saplandı önce, ne yapacağımı bilemedim… Teyit etmek için telefona sarıldım, içimden "inşallah yanlış haberdir" diyordum… Telefonun ucundaki ses, Ankara'dan, yakın arkadaşlarındandı… "Kaybettik ne yazık ki, kalp krizi geçirmiş, evinin önündeyiz" dedi…

Hala inanmamıştım "Gözlerinizle gördünüz mü, kesin o mu?"

"Evet ne yazık ki o… savcının gelmesini bekliyoruz, başımız sağolsun…"

Berkay Şipal'den bahsediyorduk, koca yürekli, dev adamdan…

Onu ne zaman görsem Yeşil Yol filmindeki dev aklıma gelirdi…

Kalbi öylesine temiz, mücadelesi öylesine güzeldi. İnsan ayırt etmeksizin kimin ihtiyacı olsa koşar, kim kendisine ulaşıp görüşmek isterse, en sıkıntılı zamanında bile ilgilenirdi…

Gazeteci Cengiz Akyıldız şehit edildiğinde saldırıyı gerçekleştiren kişilerin BDP üyesi olmasından dolayı, BDP Genel Merkezi'ne bir yürüyüş düzenlemiştik. İlk koşanlardan biriydi… Varlığı, güç veriyordu…

Kızılay'da Türk bayrağına saldırı düzenlenmiş ve gençler her gün düzenli olarak Güvenpark'ta bayrak nöbeti tutuyordu… En ön safta yine o vardı…

Çin, Doğu Türkistan'da mezalim uyguluyor, binlerce soydaşımızın hayatını elinden alıyor, onları zindanlara atıyordu… Çin Büyükelçiliğine yapılan protesto gösterisinde başı çekiyordu.

Katıldığı etkinlikler, eylemler, mücadeleler binlerle ifade ediliyor… Nerede bir mücadele olsa oradaydı… Bıkmadan, usanmadan, çekinmeden…

Ankara'da, Türkiye'nin birçok noktasındaki milliyetçilik davası için tam bir gönül adamıydı…

Son olarak 22 Eylül tarihinde haberleşmiştik kendisiyle…

Ülkücü camianın önde gelen isimlerine, gazetemiz yazarlarına kurulan kumpasta elinden geleni yapmaya çalışıyordu. "Emniyetteki polis arkadaşlara ilettim, gereken alakayı gösterecekler" diyordu…

Ertesi gün de telefondan arayarak bilgi verdi, "Emniyetteki arkadaştan haber var, içeride olan arkadaşlarımıza selamlarımızı ilettiler, çay, sigara gibi konularda da yardımcı oluyor, durumları iyi merak etme" demişti…

Birileri, heyecanla sosyal medyadan karalama kampanyaları yaparken, o yine Ülküdaşlık hukukuyla, bilinciyle hareket ediyor, koşturuyordu, hayatının her döneminde de böyle yapmıştı…

Kendisinin derdini, tasasını hiç duymadık… Çünkü o hep başkalarının derdine derman, sorununa ortak olmuştu… Böylesine büyük mücadele adamlarının başı zaman zaman polisle derde girer… Birkaç kez eylemlerden dolayı gözaltına alınmıştı… Haberinin duyulmasının ardından binlerce kişi sokak duvarlarına "Berkay Şipal'e özgürlük" yazdı… Nihayetinde kısa bir sürede özgürlüğüne de kavuşacaktı.

Bir gün kendisi için bu satırları yazacağım hiç aklıma gelmezdi…

Milliyetçinin, ülkücünün, nihayetinde vatanının yanındaydı her daim…

Genç yaşında aramızdan ayrıldı… Ancak tarihe nottur bu satırlar… Gerçek bir kahramandır Berkay Şipal…

Allah mekanını cennet eylesin…

Başımız sağolsun…

Seni unutmayacağız aslan yürekli, dev adam…