Sivas yenilgisinden sonra yönetimi ve hocası sorgulanmaya başlanan Galatasaray için bu Avrupa Ligi maçının önemi büyüktü. Kendi evinde ismi cismi duyulmayan rakibi karşısında alacağı kötü bir sonuç hem başkan Adnan Polat hem de teknik direktör Frank Rijkaard için güzel olmazdı.
Bu düşünceler içinde Hollandalı hocanın, maça bazı önemli değişiklik yaparak çıkacağını düşünmüştük. Ancak Rijkaard inatla aynı kadroyu sahaya sürmüş, kurban olarak sadece Cana’yı seçmişti.
Maçın başlamasıyla rakip kaleyi ablukaya alan sarı-kırmızılılar ne yazık ki; uzun boylu Karpaty defansını aşamadı. İlk yarıda rakip kalede daha çok görünmesine rağmen, iki kez gelen Karpaty’den iki gol yiyen G.Saray’ın soyunma odasına “Yuh” sesleri ile girmesi gerçekten çok acıydı.
G.Saray ikinci yarıda Baros’un etkili oyunu; Kewell, Neill ve Barış’ın katkısı ile tek kale oynadı. Bu baskı sarı-kırmızılılara ancak beraberliği getirdi.
Cim Bom dün gece büyük bölümünü rakip kalede geçirdiği maçta rövanş için avantajı rakibe kaptırdı. Aslan’ın sahasında, kalesinde gördüğü 2 gol hiç ama hiç yakışmadı.