Atatürk ve Başbuğ'a asla ihanet etmeyin!

Ziya Gökalp, "Türkçülüğün Esasları" adlı eserinde "Türkçülük, hiçbir zaman teokrasi ve istibdatla bağdaşmaz" demekte haksız mıydı ey MHP Milletvekilleri?

Ne demek istibdat unuttuysanız hatırlatayım. İstibdat; tek bir yöneticinin toplumu baskı altında yönetmesine dayanan düzen, baskıcılık, hiçbir hakkın ve özgürlüğün bulunmadığı tek adam yönetimidir.

Başbuğ'ları Alparslan Türkeş'in ve 9 doktrinin izinde olan ülkücülerin temel ideolojileri dağa taşa yazdıkları, "Tanrı Türk'ü korusun" sloganlarıydı vaktiyle.

Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde yürüyen ülkücülerden oluşan MHP Ülkü Ocakları vardı Ata'sının izinden ayrılmayan, Başbuğ'un 9 ışığından feyz alan, Nihal Atsız ve Ziya Gökalp'in fikirleri ile yoğurulan genç ülkücülerin ocağı idi bir zamanlar. O günlerden bugüne geldik.

Bir grup Milletvekili körü körüne bugün Devlet Bahçeli 'nin peşinden koşarken AKP'nin demokratik parlamenter rejim yerine tek adamlık rejimini desteklerken, hem Atatürk'ün, hem Başbuğ Türkeş'in hem de ülkücü fikir önderlerinin izinde yürümekten kopuyor. Şimdi AKP'nin izinden onunla el ele kol kola yürüyor Bahçeli ve yandaşı bir grup MHP Milletvekili.

İnanılır gibi değil, rüyada görseniz hayra yormazsınız.

MHP Milletvekilleri Atatürk'e, Başbuğ'a, Atsız'a, Gökalp'e ihanet eder mi?

Asla etmemeli.

Atatürk'ün kurduğu Meclis'te görev yapıp Anayasa'ya bağlılık yemini eden ülkücü MHP Milletvekilleri,  Meclisin tüm yetkilerinin "tek adam" rejimine devir edilmesine "evet" oyu atar mı?

Asla atmamalı.

Bu durumda ben de sizlere, "Tanrı Türkiye'yi korusun" diyorum ey MHP Milletvekilleri.

Ömrünü Türkiye Cumhuriyetinin bağımsız bütünlüğüne adayan Başbuğ Türkeş'in ülkücüleri, makam ve mevki uğruna, siyasi ikballeri uğruna demokratik parlamenter rejimin yıkılmasına, kuvvetler ayrımının yok edilerek yargı, yürütme ve yasamanın tek adama teslimine göz yumar mı MHP milletvekilleri?

Asla göz yummamalı.

Atatürkçü Türk milliyetçiliği anlayışı, milletin oluşmasında ortak tarihin, ortak inançların, ortak kültürün rolünü kabul eder; fakat milleti ümmetle karıştırmaz değil mi?

Ey MHP milletvekilleri Atatürkçü milliyetçilik anlayışı gerçekçidir; yakın tarihimizin acı derslerini gözden kaçırmaz; anavatanı ve Türkiye Cumhuriyeti'ni tehlikeye atacak maceracı, hayalci yollara asla sapmaz sapmamalı.

Başbuğ Türkeş, "Ülkücü olmak çileye talip olmaktır, nimete, ikbale değil" derdi. Bu çile Türkiye'yi bir karanlığa sürüklemek isteyenlere karşı bugün dik durma çilesidir. Çeşitli nimet ve ikbal vaatleri ile sizleri bu yoldan döndürmek isteyenlerin oyunlarına, karanlık emellerine hizmet etmeyin MHP Milletvekilleri.

Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın 2. yıldönümünde, 30 Ağustos 1924'te, Dumlupınar'da yaptığı konuşmada Mustafa Kemal şunları söyledi:

"Yüzyıllardan beri Türkiye'yi idare edenler çok şeyler düşünmüşlerdir, fakat yalnız bir şeyi düşünmemişlerdir: Türkiye'yi. Bu düşüncesizlik yüzünden Türk vatanının, Türk milletinin uğradığı zararları ancak bir tarzda telafi edebiliriz: O da artık Türkiye'de, Türkiye'den başka bir şey düşünmemek."

Türkiye'de, Türkiye'den başka bir şey düşünmemek... İşte bugün "tek akıl" tarafından hazırlanan "tek adam" projesine oy atarken düşünmeniz gereken ana fikir, temel ilke budur.

Atacağınız tek bir oyun sorumluluğunun temeli de budur.

"Neden sadece MHP Milletvekillerine hitap ediyorsun?" diye bir soru aklınıza gelebilir ki hemen yanıtlayayım.

Siz MHP Milletvekilleri, Mustafa Kemal Atatürk'ün, Başbuğ Alpaslan Türkeş'in askerleri misiniz, değil misiniz?

Lütfen son kez bir daha vicdanlarınızın sesini dinleyerek oylarınızı kullanın.

Yazarın Diğer Yazıları