Avrupalı AKP’linin PKK’yı sevindiren talepleri

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı, Türkiye’ye taleplerini ileti..
AKMP Başkanı, AB taleplerini şöyle sıraladı..
“Kürtlerin anadilde eğitim talebi konusunda Türkiye’nin gerekli düzenlemeleri yapması..
Seçim barajının düşürülmesi..”
Çağrı bu...
Peki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin bu çağrısı altında kimin imzası var?..
Mevlüt Çavuşoğlu’nun..!
Neden?.. Çünkü AKPM’nin dönem başkanı..
Kimdir Mevlüt Çavuşoğlu..?
Ak Parti Milletvekili’85
Peki dillendirdiği taleplere ana partisi Ak Parti ne diyor?..
Seçim barajını düşürmeye hayır diyor..
Kürtçe öğrenmeye evet diyor, bu dilin eğitim dili olmasına hayır diyor..
Peki, AKPM’nin dayattığı Mevlüt Çavuşoğlu imzalı taleplere ısrar edenlerin başında hangi örgüt var?.. PKK...
O zaman, Ak Partili Mevlüt Bey, nasıl oluyor da partisinin kabul etmediğini deklare ettiği taleplere imza atıp Türkiye’ye postalıyor?!.
Çünkü o talepler AB’nin..!
AB demek, AB’ye gireceğim diye kapıda bekleşen Türkiye’ye “emreden” demek..!
O halde, Ak Partili Mevlüt Çavuşoğlu, her şeyden önce AB’lidir demek ki!..
Böyle olunca da şöyle oluyor..
AKPM Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu Strasbourg’ta düzenlediği olağan basın toplantısında anadilde eğitim meselesinin Türkiye’de en başta Kürtleri ilgilendirdiğini belirterek, AKPM olarak bu konuda Türkiye’nin gerekli düzenlemeleri yapması için pek çok kez çağrıda bulunduklarını hatırlatıyor!..
Çavuşoğlu, AB’li malum dayatmacılar nasıl konuşuyorlarsa o ağızla konuşuyor ve “Bu konuda Türkiye’de kimi gelişmelerin de olduğunu izliyoruz” diyor..
Dahası, iktidarın çok yerindeki PKK şehir çetelerine karşı yaptığı operasyonun “hesabını(!)” vermek zorunda kalıyor..
Çavuşoğlu’na PKK çetesi ile ilintili BDP’lilere neden gözaltılar olduğu soruluyor.. Bu sorulara da üçüncü bir ülkeden tavırla cevap vermek zorunda kalıyor..
“...konuyu Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi takip ediyor, halen yargı önüne çıkmamış olmaları Türkiye’deki tahkikat sürelerinin çok uzun olmasından kaynaklanıyor” diye kem küm ediyor da.. “Onlar eşkıya faaliyetleri yürüttükleri için alındı, sokaktan geçeni almıyoruz” diyemiyor..
AB ağzıyla, Türkiye’ye yol gösteriyor!..
“Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün yaşam bulması için Türkiye’nin diğer üye ülkeler gibi Avrupa ulusal azınlıklar sözleşmesi ile yerel ve bölgesel diller sözleşmelerini imzalaması gerekir..” 
Böyle konuşuyor çünkü.. AB üyeliği için her yolu göze alan Türkiye, ‘Avrupa Konseyi’nin sözleşmelerine itaat mecburiyetindedir.. Mecburiyet bu olunca da, Türkiye’yi yönetenlerin ağızlarında da, “Türkiye’nin” ikinci plana düşmesi kaçınılmazdır.. Asıl olan AB doğrularıdır..
Bu doğrularda da, en doğru olan AB’nin kalın ülkelerinin çıkarları ve çizdikleri rotadır..
Yani “sen onun kapısına düştüysen” o da seni, senin adamlarınla şekline şemailine müdahale edecek demektir..
Üstelik de, cebindeki pasaportun varlığını ikincileştirecek kadar çağdaş görevliler bu fedakarlığa kalkışmayı seçtikçe, bu üslup rahatlıkla kullanılacaktır..
AKP’li vekil, kendi partisinin “olmaz” dediği “baraj meselesini” Türkiye’den talep ediyor..
Beri yanda da, AKP bu vekili ile gurur duyuyor.. Kendisini çok iyi temsil ettiği için..
Ne, ne oluyormuş!!?

Yazarın Diğer Yazıları