Ayşenur Bahçekapılı Meclis’de çok garip bir konuşma yaptı. Şimdi hatırlamıyorum ama bir şeyleri sayıp sayıp “yok” diyordu, ama bu “yoklar” aile kavgası yapıyormuş gibi nağmeli ve jestler refakatinde söyleniyordu. Muhalefet partilerinde olmadığını düşündüğü erdemleri sayıyordu galiba. En sonunda da flaş söylemi patlattı:
“Bugün Bayraaaaaaaaam, bugün baaaaayram.”
Bayram olan meğer Apo ile olan görüşmede mutabakat sağlanması ya da iyi netice alınması imiş.
Şimdi anlaşılıyor, neden Cumhuriyet’in bayramlarını küçülttüler, alt üst ettiler, yok mesabesine indirdiler. Meğer kendi bayramlarını ihdas ediyorlarmış.
Tek başına Cumhuriyet mitingi yapan adam!..
Resmi binaların alınlarından T.C.’leri kaldırmaları yetmiyormuş gibi, (Bizim halk pratik ve zekidir, merdiven dayayıp T.C. çıkartmalarını yapıştırıyorlardı duvara) Atatürk’ün büstlerini ve resimlerini de kaldırıyorlar. Levent Kırca’nın eski parodilerinden birinde aynen böyle yapılıyordu. Resmi dairelerden Atatürk’ün resimleri kaldırılıp, depolara konulurdu. En sonunda da personelden yaşlı bir adam bu resimlerden birini alıp evine götürmeye kalktı. Resmin ön yüzü dışarıya doğru çevrilmişti. Yani Atatürk görünüyordu.
Levent Kırca’nın 2 tane komik polis tipi vardır. Onlar da sokakta devriye geziyorlardı, göğsüne Atatürk’ü bastırarak giden bu yaşlı adamı görünce hemen komiserlerine telefon ettiler:
Amirim “Bir adam Cumhuriyet Mitingi yapıyor.”
En sevdiğim parodilerden biri budur, nasıl da gerçekleşti, hayret!!!
Galiba gitgide, bütünüyle karikatürize oluyoruz.
Bu bana İzmir’e 9 Eylül’de giren Türk süvarilerini ve hükümet binasına, işgal kuvvetlerinin bayrağını indirdikten sonra çektikleri Türk bayrağı olayını hatırlatıyor.
Edep yahu
Tayyip Bey boyla yaşla mezheple hep alay eder. Özellikle yaşlı olanların yaşlarıyla hatta yaşlı olmayanların yaşlarıyla alay etmesi beni çok rahatsız eder.
Demirel’e ‘Çoban Sülü’ olduğunu hatırlatarak onun İşçi Partisi’nin koyunu olduğunu söylüyor. Aslında farkına varmadan İşçi Partisi’nin reklamını yapıyor. Peygamber efendimizin de çoban olduğunu unutarak üstelik. Tayyip Bey’in bu tavrı kendisinin sık sık tekrar ve tavsiye ettiği edep durumuna aykırı düşüyor.
Tayyip Bey bir biyonik adam gibi ne zaman televizyonu açsam ya konuşarak ya bir portre olarak karşımıza çıkıyor. Ya yabancı ülkelerde seyahatte ye televizyonda oluyor. Nasıl oluyor da böyle oluyor.
