MHP Genel Başkanı,Yozgat’ta çok önemli bir mesaj verdi ve şöyle dedi; “..bölmek isteyenlere karşı böldürmeme mücadelesini başlatmak bize düşer..”
Devlet Bahçeli gibi soğukkanlı, itidalli bir siyasetçinin ağzından, sabır noktalarını gösteren sözcükler dökülüyor..
Kısa bir süre önce söylediklerini de hatırlayalım..
“Ülkemizin güvenliğini, birliğini ve bütünlüğünü hedef alan husumet cephesinin hayata geçirmeye çalıştığı alçak senaryolar karşısında yüreğinde vatan, bayrak, millet sevgisi olan hiç kimsenin daha fazla hareketsiz kalması artık beklenmemelidir.”
Bu sözlerin ardından şöyle demiştik..
“Bahçeli’nin sözleri çok önemlidir...
MHP lideri, Türk milletinin birliğine, huzuruna ve refahına yönelik tehditlerin hız kazandığını, tarihi bir buhran halinin giderek yaklaştığını belirtiyor...”
Bahçeli, Referandum oylaması nedeniyle ortaya çıkan gelişmeler karşısında yaptığı değerlendirmeler çerçevesinde önemli açıklamalar yapıyor.. Bu açıklamalarında Başbakan Erdoğan’ın attığı adımlara dikkat çekiyor, ona bir nevi uyarılarda bulunuyor..
Başbakan, bu uyarılar karşısında umursamazlığın ötesinde bir tavır içerisinde!.. Bahçeli’ye “hasım” muamelesi yapıyor, dahası, MHP üzerinden işlediği politikalarla, bir siyasi çıkış bulduğuna inanıyor!..
Bahçeli, bir  “Tayyip Erdoğan”  tablosu çizerken, “... gitmiş yarı dinlenme-tatil köyüne benzer bir cezaevinde 4 ay kalmış, bizim bütün cezaevinde kalan arkadaşlarımızla özdeşleşen bir anlayışla kendisini kahraman ilan ediyor...” sözleri ile Başbakan’ın üslubunu açıklayıveriyor..
Ama, olay bu kadar tirajikomik seviyede değildir.. Başbakan’ın ilerlediği yol haritasını anlatan Bahçeli, endişe verici bir tablo
çiziyor...
Mesela şöyle diyor..
“..O da Türkiye’nin önüne kurulan tuzaklardır. Bu tuzakların hukuki zeminle demokratik özgürlük kavramları altında aldatma ve kandırmayla Türkiye’de önce demokratik özerklik, sonra federal yapı, sonra 4 parçalı birleşik Kürdistan bağımsız devletinin oluşumuna katkı sağlayan tarihi hatalarla, PKK’nın İmralı’da 15 Ağustos’ta halen açıklanmayan yol haritasının şüphelerini taşıyan bir çalışmayı, bir Türk milliyetçisi olarak kabulümüz mümkün değildir.”
Ve hiç dilemediği bir “yol haritasını da” şöyle aktarıyor..
“Bir Türk Milliyetçisi olarak, böyle bu durum karşısında Anayasa Mahkemesi bir tuzak olarak kurulur, bu oyun içerisine çekilir, Türkiye’nin bölünmesine katkı sağlayacak Anayasa değişikliği yapılır ise ve bu da müracaatımızla Anayasa Mahkemesi kale almaz, bu maddeleri iptal etmez, ülke ve milli yapıyı, toprak bütünlüğünü korumaktan Türkiye’yi acze düşürürse, o zaman bölmek isteyenlere karşı böldürmeme mücadelesini başlatmak bize düşer. Milliyetçi Hareket Partisi olarak böyle bir döneme düşmek istemi-yoruz...”
Bahçeli ,Türk Milletini de uyarıyor..
“Gizli gündemi, gizli niyeti iyi görmek lazımdır. Öyleyse bu adımı, bu açılımı, Türkiye’yi sürükleyecek felaketin önünü tıkamak lazım. 2011 yılında ya bölünmeye, ya iç savaşa götürecek bir felaketin farkına herkesten önce milliyetçiler varmak zorundadır..”
Bahçeli ne diyor, tekrarlayalım;  “..bölmek isteyenlere karşı böldürmeme mücadelesini başlatmak bize düşer..”