Kılıçdaroğlu “niye konuşmuyorsunuz” diye bağırıp duruyor AKP’lilere ve Başbakana. Kılıçdaroğlu da biliyor anlatılacak şeyler değil yaşadıklarımız. Anlatmak için akil adamlar denilen ve asıl manası yiyiciler olan 63 kişi seçildi. Bunlardan sonra din adamları sahaya inecekmiş. Nasıl olsa onlar “barış barış” deyip duracaklar. Kılıçdaroğlu 63’lere papağanlar diyor. Yani iktidar ne isterse onu söyleyenler. Bir ülkenin siyaseti böyle yönetilebilir mi? Ayrıca Muharrem İnce’nin CHP’nin bu sürece dahil olması için yaptığı bir hamleyi de hayretle karşıladım.
Ne diyecekler yani! Yeni dünya düzeninin ve BOP’un “24 ülkenin sınırlarını değiştireceğiz demelerini mi anlatacağız” Libya’dan başlayan Türkiye ve Suriye’de devam eden bu lanetli projeyi mi anlatacaklar. 5 bin yıldır planlanan büyük İsrail krallığını mı anlatacaklar. Bunun için Türkiye, Irak, Suriye ve İran’dan toprak almaları lazım geldiğini mi açıklayacaklar.
Türkiye inim inim inliyor. Irak inlemişti şimdi kendine geliyor. Suriye inim inim inliyor. Bu amaç uğruna yardım ettiğiniz Suriye özgür ordusu denilen topluluğun şimdi yaptıklarını anlatayım da bunların anlatılıp anlatılamayacağına siz karar verin. Bizim televizyonlar bile anlatamazken Başbakan ve iktidar nasıl anlatsın. ÖSO denilen bu özgür Suriye ordusu ki herhalde zulümde özgür olduğu için kendilerine bu adı taktılar, bakın neler yapıyorlar. Hem de Türkiye’nin güneyindeki topraklarında ‘Esad’a destek verenlerin başını gövdesinden ayıracağız’ diyen bu çapulcular, Adana’da Alevi vatandaşların yaşadığı bölgede bildiriler dağıtıyorlar hem de dini terminolojiyi kullanarak.
“Övgü ve hamd Allaha mahsustur. Zalim kafir Esed ve onun işbirlikçilerine lanet olsun. Bizler Allah yolunda cihad etmiş ve şehitlikle nasiplenmiş ........ taburunun askerleri olarak Esed ve işbirlikçilerine sesleniyoruz, kafire destek vermeyin. Yoksa başınız bedeninizden Allah yolunda kesilecektir. Sen, Esed köpeğinin salyasıyla abdest alan kafir, Suriye kutsal Sünni devletinin toprakları, sizin dökülen kanlarınızla yunup arınacak, yüce Allah’ın kolumuza vereceği kuvvetle hepinizin sonu olacaktır.”
 Bir de diyorlar ki “Alevileri kaçırın bize getirin çok para kazanırsınız.” Ulusal Kanal’ın haberlerinde gördüm. Gerçekten öyle yapıyorlar. Palayla askerleri yaralıyor sonra da kurşuna diziyorlar. Bunları yaparken de “Allahu ekber” diye bağırıyorlar. İslam hiç bu yıllardaki kadar tahrip edilmemişti.
Bunların emirleri Hatay’daki Apaydın Kampı’ndan veriliyormuş. Köylerde silah yapıldığını bilmeyen kalmamış. Şimdi Başbakan bunları nasıl anlatsın, iktidar üyeleri nasıl anlatsın, 63’ler nasıl anlatsın?

***

Kandil’den bu sürece dair beyanat var. Oradaki terör başlarından biri “PKK’nın Suriye’den çekilmesi söz konusu değil” diyor. PKK sadece ateş kesmişmiş. Yani dayatılan emirler tutulmazsa cinayetler yeniden başlayacakmış. Siz buna mı barış süreci diyorsunuz!..
Teröre devlet son verir, asker son verir ama asker tutuklanırsa ve devlet bir takım gizli anlaşmalara imza atarsa, işte o zaman iş 63 ve sahaya inecek olan din adamlarına kalır. Onlar da halkın ağzına bir parmak barış balı sürerler.
Ama Türkiye uyandı. 63’leri rahatsız eden bir çok insanlar oldu. Hatta Zübeyde Hanım büstünü tahrip edenlere çıkışan bir ninenin sözlerini unutamayacağım:
“Günah. Ne istiyorsunuz bundan! Onun ekmeğini yiyor parasını harcıyorsunuz, öyleyse ekmeğini yemeyin parasını harcamayın.”