Başparmaklar kurtuldu

AKP'liler Erdoğan gibi, başparmaklarını saklayarak dört parmakla selam veriyorlardı meydanlarda...

Dört parmak Rabia işaretiydi...

Baktılar ki Mısır'dan ekmek çıkmıyor, Rabia'yı dışladılar, soranlara dört parmağı içsel ilkelerimizi ifade ediyor diyerek anlatmaya başladılar...

Dört parmak, tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet anlamındaydı.

Dün gördüm, belediyeler yine binlerce lira harcayıp afiş bastırmış. Baktım, üzerinde Erdoğan'ın fotoğrafı ve bu dörtlü slogan yer almış...

***

Kaya Bey komşum, iş adamı ve de AKP'li, merdivende rastlaştık...

Ayaküstü hal hatır sorduktan sonra afişi görüp görmediğimi sordu. Kısaca "Gördüm, beğendim" dedim...

Susmadı... "Anlamlı değil mi" diye sordu, sonra da ekledi:

-Artık dört parmak işareti yapılmayacak, meydanlarda beş parmakla selam vereceğiz...

Merak ettim, neden diye sordum. Meğer tek değerlerimizebeşincisini eklemişler:

-Tek adam...

***

Afişten murad edileni anladım...

***

Başparmaklara gelince, hepsinin gözü aydın; böylece avuçlarda saklanmaktan kurtuldular..  

***   

Kavga, anında yazılan senaryo

Demokratik bir eyleme tahammül edemeyenlerin Meclis'te çıkardığı kadınlar arası kavgaya kim ne derse desin, ben ilkel bir

davranış diyorum...

Kadınlara hiç yakışmayan bir davranış...

Herkes haddini bilsin; Meclis kadınlar hamamı değildir. Orada saç saça, baş başa, tekme tokatla yasama görevi yapılamaz...

Kaba kuvvetin parlamentoda ne işi var yahu!

***

Meclis'in mehabetini sahiplenmeyen iktidar grubu, insanı "Bu kavga da herhalde senaryo" düşüncesine itiyor.

Anında yazılan senaryo...

Parlamenter sistemin ülkenin yararına olmadığını ileri sürerek

18 maddelik anayasa değişikliğiyle rejimi değiştirmek isteyen anlayış, sıkça yaşanan kavgaları -sonuncusu kadınlar kavgası-ayağa kadar gelmiş bahane saymış olamaz mı...

Milli iradeyi etkisiz bir geleceğe mahkûm etmek düşüncesi o anda AKP'yi böyle bir tezgâhı kurmaya itemez mi...

Eğer öyleyse, kavgayı başlatan ve sürdüren mesture hanımlar da er kişiler gibi, yasamaya kavgayı bulaştırarak yakışıksız iş yapmış oldular...

***

Aranızda hanımefendiliği geride bırakan kavgacıları kınamayan var mı!   

---

DERKENAR

KANAL D Ana Haber'de görmüş olmalısınız, mikrofon uzatılan her kadın, hemcinslerinin Meclis'teki kavgasını, yersiz, yakışıksız ve ilkel bulduğunu açıkladı. Biri bile kavgacılardan yana olmadı...

Birinin değerlendirmesi ise ibret vericiydi. Gündelikçilikle ekmeğini kazanan yurttaşımız "Bunları fazla ekmek azdırıyor" diyerek hepsini kınadı.

***

MHP'den neden bakan olmasın

Başbakan Binali Yıldırım da selefleri gibi konuşmadan duramıyor. Referandumdan sonra MHP'den bazı isimlerin bakan olarak atanacakları söylentileri karşısında da sessiz kalmadı...

 "Yok öyle bir şey" demedi, "MHP ile ayrı partileriz" dedi.

---

Başbakan kendine özgü bir insan...

Kelimeleri seçerek konuşuyor; o nedenle gelmiş geçmiş en ağır konuşan başbakan diyorlar...

Gazeteci Başbakan'a, "Efendim AKP ile MHP aynı parti mi" diye sormadı ama cevap, sanki bu sorulmuş gibi verildi.

Elbet de ikisi ayrı parti; öyle olunca koalisyon oluşturamazlar mı, ortak hükûmet kuramazlar mı, tek parti iktidarı havasını dağıtmak için tam destek veren Devlet Bey'e ve tayfasına ahde vefa gösterilmez mi...

Tuğrul Bey'e yapıldı, aynı jest yeni isimlere yapılamaz mı...

1970'li yıllardan bu yana gördük, siyasette neler oluyor neler, biri de bu dönemde olamaz mı...

***

El birliği ön şart

Teröristin hedefi asker ve polis...

Katillerin hakkından gelecek olan da bu iki milli gücümüz.

Herkesin, her konuda askerimize ve polisimize yardımcı olması lazım; bu yurttaşlık görevimizdir...

Artık şehit vermek istemiyoruz...

Ülkemizi her türlü terör çetesinden temizlemeliyiz. Milletimiz hainlerin, katillerin, devlet ve millet düşmanlarının, cumhuriyet ve demokrasiye kastedenlerin, dinimize dahledenlerin cirit attığı ülke olamaz.

Milletimizin tek isteği, el birliğiyle terörü yenmek, teröriste hayat hakkı tanımamak!

Yedi düveli dize getirmiş bir milletiz, dünya görecek, dış destekli terörü de yok edeceğiz!!

***

ANLAMLI SÖZLER

Siyaset algısı değişmedikçe Türkiye'de hiçbir şey iyi olmaz...

                                                                       (Levent KIRCA)

Yazarın Diğer Yazıları