Bayram duası!..

Mili Çözüm dergisinin kapağında şair-yazar Ali Çağıl’ın “bayram duası” var..
Satırları şöyle..
“Riya münafıklık, aldı yürüdü
Allah’ım hakiki, imanı gönder!
Ortalığı küfür, zulüm bürüdü
Nolur bize aklı, iz’anı gönder!

 

Kur’an rafta durur, banttan okunur
Manasın söylesen, nasıl dokunur
Din adamı derviş, bile yutkunur
İmanın özünü, ihlâsı gönder!

 

Dini dinar olmuş, şehvete tapar
Biraz sıkıştırsan, hedeften sapar
Dışı hoş ya içi, keneften kokar
Allah’ım samimi, insanı gönder!

 

Menfaate kuldur, zamane halkı
Vicdanı çürümüş, bozuk ahlakı
Pazarlık pahası, namus talakı
Akıllar uyuşmuş, irfanı gönder!

 

Öz yağı alınmış, ekşimiş ayran
ABD’ye uşak, AB’ye hayran
Papayla papazla, Sümela bayram
Ayasofya mahzun, insafı gönder!

 

Kurtulmuş sanılır, kiralık kukla
Gâvurlar oynatır, gizli çubukla
Alakası yoktur, halkla hukukla
Zulmün devranına, iflası gönder!

 

Kalmadı ülkede, sulhü sükûnet
Eşkıyaya danışır, devlet hükümet
PKK’ya hürmet, bana hücum et...
Allah’ım zalime, isyanı gönder!

 

Bir inkılab lazım, hem de temelden
Adil bir düzeni, kurmak emelden
Mahrum kaldık cehdden, salih amelden
Taatı takvayı, ihsanı gönder!”

 

Şaire göre, 2010 Türkiye’si ve “Kurban Bayramı” tasviri böyledir..
Daha fazlasını haberlerden izleyebiliriz.. Yollara dökülüp bayrama kurban ahalinin trafik manzaralarını ve siyaset aleminin bayramlaşmasını...
Tabii bayram namazı hallerini de...
Siyasilerin “bayram namazı hallerine”  hep takılırım.. Ulvi bir teslimiyete, “Allah yoluna” yalan dünyanın kameraları ile gidip, siyasi rant kovalama caiz midir?!! Her isteyen siyasi, o bayram sabahı izini belli etmeden bir kenar camide ahaliye karışıp namazını eda edemez mi!!? Yok etmez!!? Kamera lazım!!
Bu bayram Kılıçdaroğlu’nu bekliyordum camiye.. Yanında Gürsel’i, beraber secdeye duracaklar, kameralar şakır şakır çalışacak..
İslam alemi hoop CHP’lileşecek, “Bunlar derin müslümanlarmış!!”  diye akıllar başlara gelecekti..
Türkiye’nin huşu içerisindeki bayram namazlarının, cumaların eda edildiği mekanların başında Kurtuluş Savaşı günlerinin Ankara Hacı Bayram Veli Camii gelir elbette...
Hacı Bayram-ı Velî, Anadolu’nun koruyucusu sayılır... Bir alıntı sunalım..
“Atatürk, 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya geldiği zaman, ilkin Hacı Bayram’a getirilmiş, türbeyi ziyaretle büyük Velî’nin ruhuna bir fatiha okumuştur. Mustafa Kemal Paşa, Ankara’ya geldikten sonra cereyan eden olayların en önemlilerinden biri, 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışıdır. O diyor ki: ”... Meclisi, Nisanın 23. Cuma günü açmaya karar verdik.
Bimennihilkerim (Yaradanın yardımıyla) Nisanın yirmi üçüncü günü, cuma namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
Büyük Millet Meclisi’nin açılış gününü cumaya tesadüf ettirmekle o günün mebrükiyetinden (kutluluğundan) istifade ve bütün mebuslarla birlikte Hacı Bayram-ı Velî cami-i şerifinde cuma namazı kılınarak envâr-ı Kur’an ve salâttan (Kuran ve namazın nurlarından) ışık alınacak ve güç kazanılacaktır. Namaz kılındıktan sonra Peygamberimizin kutlu sakalı ve kutsal sancağı alınarak Meclisin toplanacağı özel yere gidilecektir. Toplantı yerine girilmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir.
Meclis’e girildikten sonra da Hacı Bayram-ı Velî’nin sancağı kürsünün arkasına yerleştirilir. Kur’an-ı Kerimle Sakal-ı Şerif Meclis kürsüsünün üzerine konulur. Tekbirler getirilir ve sonra sıra Meclis’in açılışına gelir.
Nerdeeee, o  “bayram namazları?!”
Şairlere şimdi gelen  “hissiyata”  bakın.. O günleri anlayın..

Yazarın Diğer Yazıları