Sayın okurlarım, beş yılda bir yapılan yerel seçimlerimiz on gün önce tamamlandı. Neticede; AKP’nin oylarındaki, yaklaşık yüzde 10 düşüş, CHP - MHP ve SP arasında bölüşüldü.
Adaylarımız, konuları ile ilgili hazırlıkları olan ve toplumun ana meselelerine vâkıf, yetişkin, deneyimli yöneticilerimiz olduklarından, dört yıl onlar için az bir zaman dilimi değildir. Seçim çalışmaları döneminde tesbit ettiği, beldenin ana konularına öncelik tanınmalıdır. Uygulamalarını da, 5 yıl sonraki seçimler için değil, doğru bildiği için gerçekleştirmelidir. Devletimizin ve milletimizin öz kaynaklarını, israf etmeden hizmette kullanmalıdır. İl, ilçe ve beldelerimizin bugün için öncelikli görünen problemleri, bu tarz uygulamaları ile küçülecek ve zamanla da düzelecektir.
İmar dışı davranışların, partizan duygularla hoşgörülmesi çirkinliğimizin ve kaynak israfımızın ana unsuru olmuştur. Toplu Konut Yönetimine verilen yetkiler, mahalle belediyelerinin meclisleri ile paylaşılmalıdır.
Yeni belediye başkanlarımızdan ve meclis üyelerimizden, beraber yaşadıkları beldenin ve insanlarının gerçek ihtiyaçlarını bilen insanlar olarak, faydalı ve verimli hizmetler beklemek, yöre halkının da “vatandaşlık hakları”dır. Ancak, bugüne kadar çok önemli olan “yerel yönetim hizmetleri”nde yöre halkının arzu ettiği hizmetlerin doğru-dürüst-ölçülü-faydalı-ekonomik ve üretken olarak yapıldığını söylemek de, mümkün değildir. Kaynaklarımız gözlerimizin önünde, seçtiğimiz insanlar tarafından israf ve istismar edilerek, siyasi yatırımların malzemesi olarak kullanılmıştır.
“Yardım” adı altında seçim rüşveti dağıtanları, bütün cadde ve sokaklarımızın etrafındaki park yerlerini lüzumundan fazla, ithal edilmiş çiçek ve fidanlarla dolduranları, israf ekonomisinin esiri olarak aracı-tefecilere belediye kaynaklarını kaptıranları, halkın zaruri ihtiyaçlarına verilecek cevapları ücret karşılığı yerine getirenleri, işyerlerinin isimlerini yabancı kelimeler ve tabirlerle süsleyenleri ikaz bile etmeyenleri affetmiyorum.
Medyatik olmak için sarfedilen zamanın, enerjinin ve israf edilen milli kaynaklarımızın değeri bilinmelidir.
5 yıl önce, 2004 yılında yapılan yerel yönetin seçimlerinde, MHP 4 il, 71 ilçe ve 160 belde olmak üzere 235 başkanlık kazanmışken, bu yılki seçimlerde 10 il, 129 ilçe 311 beldemizde belediye seçimlerini kazandı. Adana-Balıkesir-Gümüşhane-Isparta-Kastamonu-Manisa-Uşak-Bartın-Karabük ve Osmaniye illerimizin belediye başkanlıkları MHP’ye emanet edildi. Bütün il, ilçe ve beldelerde kazanan fikirdaşlarıma, gönülden başarılar ve sağlıklı yaşamlar dilerim.
Sayın okurlarım, belediye il-ilçe ve belde başkanlarımızı ilgilendiren, benim de mesleki konum olan Beden Terbiyesi ve Spor konusunda bazı tedbirler sunarak, bugünkü yazıma son veriyorum;
Bugün 25 belediyemizin spor kulübü, kuruluş gayesinin dışına çıkarak, profesyonel futbol liglerine katılmakta ve halkın belediye kaynaklarını tüketmektedir. Belediye başkanlarımız bu yanlış ve kanunsuz uygulamayı önlemelidirler. Halkın kaynaklarını halk için kullanmalıdırlar.
Büyük şehirlerimizde halkımızın ve okullarımızın her türlü sosyal törenlerine ve spor ihtiyaçlarına cevap veren şehir stadlarımız devlet kuruluşlarının elinden alınarak profesyonel futbol kulüplerine devir edilerek, yalnız profesyonel futbolun hizmetine verilmektedir. İstanbul İnönü Stadı ve Şükrü Saraçoğlu Stadı, Kayseri ve Bursa şehir stadları, profesyonel futbol sirkhanesine dönüştürülmüştür. Konya Belediyesi de aynı yanlışlığa hazırlanmaktadır.
Belediyelerimizin bu konudaki görevi, her yaştaki şehir halkının beden terbiyesi ve spor ihtiyacına cevap verebilecek, açık hava spor parklarını, spor tesislerini ve yürüyüş parklarını yapmaktır, halkın sağlığı ile ilgilenmektir.
Tanrı Türk’ü Korusun.