Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enes İSLAMOĞULLARI

Enes İSLAMOĞULLARI

Bin odalı saraya Ermenek’in acısı sığar mı?

Küçük kız çocuğu sordu:  “Babam suyun içinde mi?” 
Korkma âhiret sorgusu değil bu, 2,5 yaşında bir çocuğun mâsumâne sorusu..
Nerede bu çocuğun babası Dünya Lideri?
Ermenek’te mâdende, suyun içindeyse eğer cansız bedeni, canı, senin şu değeri 935 bin mâden işçisinin bir aylık maaşına denk gelen sarayın musluklarından akan suyun içinde mi?
Bak öte tarafta suyun başına çökmüş bir anne soruyor: “Bu kara suyun içinde kuzumun kokusu var mıdır? İçsem kokusunu alır mıyım?” 
Söyle ona hadi,  “O kara suyun içinde evlâdının kokusu var mıdır bilmem ama, benim sarayımın musluklarından akan suyun içinde var o koku” de hadi!
Belki bir faydam dokunur diye elleriyle mâdendeki tahliye borularının altını kazmaya çalışan o kadına sarayının temellerini de aynı böyle elleriyle, aynı böyle emeğiyle kazan evlâdının o çukurdan bir daha çıkamayacağını, boş yere uğraşmamasını söyle..
Bak oğlu yüzme de bilmiyormuş Ayşe kadının!
Mâdenin girişinde bir tabelâ asılı! Bir mâdenci çocuğunun kaleminden:  “Sevgili babacığım; çalışırken beni ve annemi unutma. Kendini meslek hastalıklarından ve iş kazalarından koru. Biz senin eve dönmeni hasretle bekliyoruz. Oğlun Mehmet” 
Söyle hadi Mehmed’e o hasretin bir daha hiç bitmeyeceğini. Ak Sarayını göster ona!  “Babanı meslek hastalıklarından ve iş kazalarından korusaydık bu sarayı yapabilir miydik Mehmet?”  de!
Mâdende suyun altında kalan babasının ardından, evde ağlayanlara  “Ağlamayın, babam mama getirecek”  diyerek küçük hayatının en büyük gerçeğini, yani babasız kalmanın ne demek olduğunu, yani bir süre sonra  “Baba mama getirmesen de gel” diyecek olan Mustafa’nın yüzüne asıl gerçeği sen söyle hadi!
“Ne maması Mustafa! Gelmeyecek baban bir daha...”  de Mustafa’ya hadi..
Kazadan saatler sonra babasız dünyaya gelen Hüseyin Gültekin’in oğluna ne anlatacaksın?
Sokağın ortasında sivil gezen vatandaşlarının kafasına sıkıldığı, buna karşılık topraklarından ABD üniformlarıyla,  “Biji Serok Obama”  sloganlarıyla geçen, koruyup karnını doyurduğun teröristlerin söz sahibi olduğu Yeni Türkiye’deki babasız kalmış istikbâlini mi?
Sahi o kadına ne diyeceksin?
“Şehidimin kanı yerde kalmayacak”  diyen kadına ne cevap vereceksin?
“Biz senin şehidinin kanını Oslo’da oturduğumuz masada bıraktık, biz senin şehidinin kanını İmralı’daki katilin ellerinde bıraktık, biz senin şehidinin kanını Cumhuriyet’in ilan edildiği gün teröristlerin kutlamalarla geçiş yaptığı o topraklarda bıraktık”  diyecek 
misin?
Hayatı bize zehir ettiniz diyen mâdenci eşine,  “Biz o zehri din diye önünüze koyduk, siz de yediniz” diyebilecek misin?

 

Yazarın Diğer Yazıları