Yaşadığımız facianın ardından dünyanın her yanından yardım yağıyor.

Misal:

İsrail''den yüzlerce arama-kurtarma personeli geldi; İsrail Savunma Kuvvetlerine bağlı ekiplerdi.

Yine İsrail''den 230 kişilik doktor, hemşire, sağlık görevlisi heyeti geldi; İsrail Ordusu tarafından, "askerî sahra hastanesi" kurmak üzere gönderilmişlerdi.

Keza, bütün yardım, malzeme, teçhizatları da 15 "askerî kargo uçağı" tarafından getirilmişti.

*

İspanya''nın gönderdiği kurtarma ve ilkyardım ekipleri, "askerî organizasyonla" geldi.

Yine İspanya, bir destek "fırkateyni" ve lojistik destek gemisi dışında, "iki askerî gemi" de gönderdi.

*

Lübnan, ilk müdahale ekibi ve itfaiyecilerle birlikte, kurtarma çalışmalarına katılmak üzere "asker gönderdi".

*

Avusturya, "askerî afet yardım birimi"ni harekete geçirdi ve "asker göndermeyi" teklif etti.

*

Romanya, iki "askerî uçak" dolusu personel ve malzeme gönderdi.

*

Sırbistan, kurtarma ekibini "asker komutasında" gönderdi.

*

İtalya, "İtalyan ordusu" bünyesindeki askerî sağlık ve kurtarma personelini gönderdi.

*

Hindistan adına faaliyete geçirilen sahra hastanesi, kullanılan tıbbi, cerrahi malzeme, kurulan laboratuvar ve ecza deposunun tamamı "Hindistan ordusu"na aitti

*

ABD''nin, Türkiye''deki depreme dair neredeyse bütün açıklamaları "Pentagon"dan geldi.

"İncirlik Üssü"ndeki "unsurlar"a ek olarak, "ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı (EUCOM), USAID afet yardım ekibine destek vermek üzere birtakım ve olası ek destek talebi için USS George HW Bush uçak gemisini gönderdi…"

"Amerikan Savunma Bakanlığı", yardım taleplerine en hızlı şekilde cevap vermek üzere "hazırlandığını" ilan etmeyi de ihmal etmedi.

*

Tek Türkiye değil depremden etkilenen Suriye''deki arama kurtarma çalışmalarını da, büyük oranda "Rus ordusu" üstlendi.

Deprem bölgesindeki insani yardım noktalarını kuranlar "Rus askerleri"ydi!

*

Büyük bölümü Türkiye Cumhuriyetleri topraklarında konuşlanmış durumda olan bir "uluslararası ordu" var şu anda bölgede; en sonradan, en zoraki, en ite-kaka, en kapasitesinin kat be kat altında, ev sahibi olduğu halde en azından ilk üç gün en kıyısından köşesinden dahil olan halkası, olağan koşullarda dünyanın en güçlü ordularından birine sahip olan Türkiye!

*

Neden?

*

Çünkü…

(Allah''ım; sen gerisini, kendimi sanık sandalyesinde bulmama yol açmayacak şekilde getirmemi nasip et ya Rabbi!)

Çünkü, koca dünyada bir biz demokrasi havarisiyiz!

Tüh tüh yazık, demek ki bizden başka bütün dünya ülkeleri "askerî vesayet" altında, hiçbiri bizim gibi yenemedi, çiğ çiğ yiyemedi "askerî vesayet"i!

Bir biz, ülkenin arama, kurtarma, ilk yardım, lojistik, emniyet, barınma, beslenme alanlarındaki en yetkin ve büyük organizasyonu olan silahlı kuvvetlerin, uhdesinde, afet durumlarında "müdahale yetkisi"  bulundurmasının "darbe fırsatı" doğurabileceğini fark ettik; bir biz böyle zokaları yutmayız!

Bir biz, bölge bölge, il il, ilçe ilçe, köy köy hatta çadır çadır organizasyon imkanı everen bu "emniyet-asayiş-yardımlaşma" planlarını, "demokrasinin boynuna geçirilmiş kement" varsayıp, çıkarıp attık.

*

Çünkü, bir akıllı biz varız!

Aklımıza sağlık(!)

SORU-YORUM

Bir bölümü Oğuzhan Uğur, Babala ve Pinç TV ekipleri ve onlara destek veren ünlüler eliyle toplanan ve tamamı Haluk Levent öncülüğünde kurulan AHBAB bağış hesaplarında toplanan paraların peşine düşen, (ki bu nevi takipler iyidir, kamu yararınadır da aslında) iktidar yağdanlıkları arasında, bu ülkenin, tam da böyle kara günler için biriktirilmiş, yedeklenmiş olan, amiyane tabirle "kefen parası" olarak bilinen "ihtiyat akçesi"ne ne olduğunun da, kimler tarafından, nereye, neden harcandığının da peşine düşmüş olan bir (1) kişi var mı?