CHP’nin İstanbul Belediye Başkan adaylarının -neredeyse- tamamı gençti.
Aslında bu hem doğru hem de riskli bir tercih olmalı!
Doğru, çünkü siyasette gençleşmeye müthiş ihtiyaç vardı.
Ayrıca da zamanın genç adayları, ya da başkanları neredeyse hepsi de okumuş insanlar…
Teknolojiyi bilen…
Dünyayı takip eden insanlar…
Riskli çünkü belli bir dönem kurnaz tecrübelilerce kullanılabilirler, diye düşünüyorum.
*
Elbette genç oldukları için de enerji dolular.
Tek yapılması gereken şey, CHP’li yeni genç belediye başkanları önce kendilerine sahip çıkacaklar. Bir şehremini olmanın sorumluğunu, iyiden iyiye kavrayacaklar.
Kendilerini disiplin altına alacaklar.
Kentin esnafı…
Sanatkârı…
Okumuşu…
Sıradanı…
Siyasisi, yani efendim kentin seçkin, aydın, entelektüel insanları, kentinin şehreminine sahip çıkmalılar.
Kentiyle ilgili öneriler sunmalılar…
Kentin fahri müfettişleri olmalılar.
Kısacası onları kendi hâllerine bırakmamalılar.
Kentin sakinleri, kentinin genç belediye başkanlarını takip edeceğini ya da kendisinin takip edildiğini, genç başkanlara hissettirmeliler…
*
Vatandaş başkanına, başkanı da kentine sahip çıkmalı.
Bunun başka yolu yok.
Bir kentte sorumluluk her zaman çift taraflıdır.
Oy’una sahip çıkmak, sadece oy atmak değil, oyunu verdiği insanı takip etmektir de aynı zamanda.
*
Avcılarımızın da belediye başkanı çok genç.
Bu oldubitti atamaya bir Avcılarlı olarak çok üzülmüştüm.
Avcılarlılara emrivaki olarak, ‘Bu adayı seçeceksiniz!” denilmesi, çok da şık olmasa gerek. O kentte, siyaset yapan insanlara hem haksızlık hem de onları yok sayma anlamına gelir, diye düşünüyorum.
AKP’de de Avcılar’a sahip çıkacak çok güzel insanlar varken, hangi akla hizmetse AKP yönetimi, Avcılar’da hiç insan kalmamış gibi hep dışarıdan aday getirdiler ve hep de kaybettiler.
*
Bu sefer AKP ile CHP’nin şansları eşitti.
Çünkü her iki aday da Avcılar dışındandı.
Burada da Avcıların sosyal demokrat yapısı bir kere daha öne çıktı ve Avcılar, CHP geleneğini bozmadı, çok genç (33) bir belediye başkan adayını koltuğuna oturttu.
Sayın Utku Caner Çaykara.
*
Ben, bu genç insanın başarılı olmasını istiyorum.
İşi kolay mı?
Değil!
Başarır mı?
Başarır!
O nedenle önce başkanın kendisi, kendine inanacak.
Hayalleri kendi özelinde değil, Avcılar genelinde olacak.
Aksi hâlde kendisinden iki dönem öncekiler gibi o da ikinci dönemi göremez.
*
Sonra Avcılarlı, öncelikle yakınını işe sokmak için değil, Avcılar’ı nasıl daha yaşanır hâle getirmek için heybelerindeki önerileri başkanına sunacak.
Destekleyecek…
Takip edecek…
Ve Avcılar, genç başkana sahip çıkacak…
Genç başkanı da Avcılar’a…
O nedenle bu dönem, CHP’nin İstanbul’daki genç başkanların sınavı olacak!..
