“Bir millet iki devlet” ülküsü...

Ermenistan’ın ve Ermeni diasporasının tüm hamlelerine karşın dost ve kardeş Azerbaycan’ın yükselişi devam ediyor. Halen topraklarının %20’si işgal altında olan ve bir milyondan fazla insanı göç etmek zorunda bırakılan Azerbaycan, son dönemde petrol fiyatlarındaki düşüşten etkilense de her geçen gün kendi bölgesinde ön plana çıkıyor. Makroekonomik verilere göre özellikle 1995-2006 yılları arasında sürekli büyümenin gerçekleştiği Azerbaycan’da 2013 yılı Gayrisafi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) 76 milyar dolar, kişi başına milli gelir ise 7.400 dolara ulaşmıştır. Ekonomideki yükselişin yanı sıra pek çok alanda reformlar gerçekleştiren Azerbaycan, kurumsal geçiş sürecinde de belirli ilerlemeler kaydetmiştir. Hiç şüphesiz bu başarının temellerini atan, ülkeyi uluslararası sistemle uyumlu hale getiren irade Azerbaycan’ın unutulmaz lideri Haydar Aliyev’dir. Doğumunun 92. yıldönümünde (10 Mayıs 1923) çeşitli etkinliklerle anılan Haydar Aliyev aldığı cesur ve stratejik nitelikte kararlar ile Azerbaycan’daki dönüşümü simgeliyor.
Karizmatik ve vizyoner liderlik
Haydar Aliyev, 10 Mayıs 1923’te Nahçıvan’da bir işçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Azerbaycan Devlet Üniversitesi Tarih bölümünden mezun oldu. 1941-1944 yılları arasında Nahçıvan Otonom Cumhuriyeti’ndeki görevlerinin ardından bir süre Devlet Güvenlik Komitesinde (KGB) çalıştı. 1969’da Azerbaycan Komünist Partisi Merkez Komitesi Birinci Sekreterliği’ne seçildi. 1990’da Sovyet müdahalesini kınayarak Komünist Partisi’nden istifa etti. Milletvekilliğine seçildi ve 1991-1993 yılları arasında Nahçıvan Cumhuriyeti Meclis Başkanı oldu. Ülkedeki olağanüstü koşulların etkisiyle 15 Haziran 1993’te Meclis Başkanlığına ve 3 Ekim 1993 tarihinde Milli Meclis’in kararı ile Cumhurbaşkanı seçildi. Aliyev’in yönetimi aldığı dönemde Azerbaycan’ın içte ve dışta zor günler yaşadığını belirtmek gerekir. Ülkedeki kargaşayı önemli ölçüde engelledikten sonra bölgesel ve küresel düzeyde denge siyasetini hayata geçiren Aliyev, özellikle çok yönlü dış politika yaklaşımı ile farklı coğrafyalarda önemli kazanımlar elde etmeye başladı. Uluslararası hukuka saygı ve olabildiğince entegre hale gelinmesi, sorunların güç kullanmadan ve proaktif biçimde çözülmesi, başka ülkelerin içişlerine karışılmaması Haydar Aliyev döneminde alınan karar ve uygulamaların belirgin unsurlarıydı. Bağımsızlığın ilk yıllarında Rusya ve İran ile ilişkiler onarılmaya çalışılmış ve Bağımsız Devletler Topluluğu’na katılımla birlikte Rusya ile 60, Ukrayna ile 15, Gürcistan ile 69 ve diğer Orta Asya ülkeleri ile 79 antlaşma imzalanmıştır. Bu süreçte ABD, Çin, Japonya, AB ve Orta Doğu ülkeleriyle de ilişkilerin geliştirilmesi ihmal edilmemiştir. Ayrıca AB, Avrupa Konseyi, AGİT, NATO gibi önemli uluslararası örgütlerle iş birliği kurulmuştur.
Türkiye’nin önemi
Azerbaycan-Türkiye ilişkilerine yönelik olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün  “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir”  diyerek özetlediği kardeşlik vurgusu yıllar sonra Haydar Aliyev’in  “Biz bir millet, iki devletiz”  şeklindeki sözleri ile tüm Türk Dünyasına yayıldı. Haydar Aliyev’in Devlet Başkanlığı döneminde Azerbaycan-Türkiye ilişkileri karşılıklı fayda temeline ekonomik neticeler vermeye başladı. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı başta olmak üzere enerji ve ulaştırma alanında farklı projelerin temelleri atıldı. Bu projelerin önemli bir kısmı mevcut Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in sahiplenmesiyle faaliyete geçirildi. Haydar Aliyev, bir yandan Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkiler kurarken diğer yandan Türkiye ile Azerbaycan arasında bilim, kültür ve sanat alanında köprülerin geliştirilmesine önderlik etmeye çalıştı. Aliyev’in yaklaşık 10 yıl süren Cumhurbaşkanlığı görevi 12 Aralık 2003’te vefatıyla birlikte son bulmuş olsa da halkına açtığı yol ve vizyoner fikirleri, ülkenin birleştirici unsuru olmayı sürdürecektir.

Yazarın Diğer Yazıları