Bir ödül de bana

24. İstanbul Türk Müziği Festivali 1 Mayıs'ta başlıyor. Organizasyonun bu yılki sloganı "Çölleşen Ruhumuzu Müzikle Yeşertelim". Bir ay sürecek etkinlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı, İBB ve TRT de var. Avcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Şişli, Eyüp, Üsküdar, Tekirdağ ve Kocaeli belediyeleri katkıda bulunuyor. Marmara ile Beykent üniversiteleri konsorsiyuma dahil. Olayın esas planlayıcısı "Türk Müziği Dernek ve Vakıfları Dayanışma Konseyi Başkanlığı". İTÜ Konservatuvarı Öğretim Üyesi ve MÜZDAK Başkanı Y. Doç. Dr. Gökten Ay imzalı olarak aldığım yazı beni mutlu etti. Özetle şöyle deniyor:

"6 sanatçı/uzman/kuruma özel teşekkür plaketleri verilecektir. Yapılan toplantıda bugüne kadar Türk Müziği'ne etkin katkılarınız ve sağlıklı değerlendirmelerinizden dolayı şahsınıza -En İyi Türk Müziği Eleştirmeni- ödülünün/plaketinin verilmesi kararlaştırılmıştır".

Türk müziğine yıllar yılı destek verdim. Ancak bunun taltife uygun görülmesiyle sevindiğimi itiraf etmeliyim. Sayın Gökten Ay'ın şahsında büyük kurula teşekkürlerimi arz ediyorum. Allah bir mani vermezse 21 Mayıs gecesi Barış Manço Kültür Merkezi'ndeki etkinlikte hazır bulunacağım. Meslek hayatımda sayısız ödül kazandım. Bunların ilki 1966'da Paris'teydi. Kısaca not düşeyim "At ve Arabacı" adlı hikayemden senaryolaştırılan kısa film "İnsan Sinopsisi" dalında birinci olmuştu. Bu işi gerçekleştiren Çetin Ener'i de rahmetle anıyorum. Bu defaki ödülüm de gerçekten özel ve güzel.

***

Göreve devam

Madem müzikte ödüllü oldum işime devam edeyim. TRT Müzik'ten birkaç tespitimi aktarayım. Gönül Bağı, İzmir Radyosu yapımı. Canlı, THM programı. Ali Çakar icranın yanında sunuculuk görevini üstlenmekte. TRT'nin Halk Oyunları Müdürü Kubilay Dökmetaş'ın Ankara'dan gelip katılımı renk oldu. Elazığ yöresinden seslendirdiği "Ne Feryad Edersin Divane Bülbül" muhteşemdi. Kurumun emektarlarından Perihan İpekkentli, "Allı Turnam"ı okurken, bu kuştan sadece Muş yöresinde 11 çift kaldığını hatırladım. Hüzünlendim. Soyunu tüketenlere beddua ettim.

...

Siyah-Beyaz adlı programda kırk senelik bir klip dikkatimi çekti. Esin Engin, "Söyleyin" derken yanındakilerden Nejat Uygur ağız armonikası çalıyordu. Bir başka Hakk'a yürüyen Ertan Anapa'yı da gördüm. Allah uzun ömür versin klipteki iki isim Erol Evgin ve Salim Dündar'dı. İkisinin de bende özel yerleri vardır.

***

Kısmi yasak başladı

Referandum sansürü uygulamaya girdi. Tahmin ve anketlerin yayını yasak. Sadece liderlerin kulağına fısıldanacak. Bence sevinmeliyiz. Aylardır ekranları işgal eden "borazanlar"dan bir süreliğine de olsa kurtulacağız. İnsanın içine fenalık getiren mitingler de yasak kapsamında. Birilerinin çeşme açılışı ya da doğal gaz dağıtımı cinsinden hizmet kamuflajı yapacaklarına eminim.

Bakalım eski bakanlardan Güneş Taner'in "No, no, no" yazan tişörtlerinin benzeşenlerini görecek miyiz? Veya "Yes, yes, yes"leri. 16 Nisan Pazar gecesi netice alınırsa, ancak "biz bildik" diyenleri ortalarda göreceğiz. Bilmeyenler kaybolacak! Amerika gibi bir ülkede bile Donald Trump'ın kazanacağını bilen tek araştırma şirketi çıkmamıştı. Sayılı günler çabuk geçiyor. Haftaya bugün "galiptir bu yolda mağlup" der ve yeni bir yola gireriz.

***

EFSANE TRABZONSPOR: Bordo-Mavili ekip, müthiş oyundan sonra Beşiktaş'a 4-3 kaybetti. Ancak Orhan Ayhan'la, kulübün 40. kuruluş yılını olağanüstü işledi. Dünyanın en inatçı insanlarının biraraya getiriliş öyküsü güzel anlatıldı. 1975-1984 arasında elde edilen altı şampiyonluğun mimarları ekrana taşındı. Cengiz Özkarabekir'in "Efsane" adlı müthiş belgeselinden özetler verildi. Trabzonspor'a yeni başarılarla dolu nice 40 yıllar temenni ediyorum. Trabzonspor her zaman ikinci takımım olmuştur. Takipçilerim iyi bilir.

Yazarın Diğer Yazıları