Bir yılbaşı kutlaması ve Atatürk’e verilen armağanlar

31 Aralık 1933
Yılbaşı akşamı

Atatürk, Ankara Palas’ta Kızılay yararına düzenlenen Yılbaşı kutlamasında baş davetliydi.

Gece yarısı yeni yıla girildiğinde Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip, Atatürk’ün yanına nazikçe yanaştı ve elindeki üç kitabı kendisine hediye ettti.

Kitapların adı;
Birinci Türk Tarih Kongresi Zabıtları,
Söz Derleme Kılavuzu ve
Dil Kurultayı Kararları’ydı.

Dil ve tarih en önem verdiği konulardı. Çok hoşuna gitti, “Teşekkürlerimi sunarım efendim!” diyerek kitapları alıp inceledi ve etrafında bulunanlara şöyle konuştu:

“Bu anda duyduğum mutluluk büyüktür. Kıymetli Milli Eğitim Bakanımızın bu armağanından dolayı kendisine teşekkür ederim. Kendisinden ve diğer bakanlarımızdan her an böyle armağanlar beklerim. Bakan Beyin değersiz dediği bu armağan gerçekte çok değerlidir. Bu değerin daha iyi anlaşılması için Bakan Beyden bu kitaptan bir sayfa okumalarını rica ediyorum.”

Sözlerinin sonunda büyük alkış aldı.

Arkasından Reşit Galip Bey, aldığı emri yerine getirdi ve “Birinci Türk Tarih Kongresi Zabıtları” kitabından, ayırmaksızın ve seçmeksizin, bir sayfa açıp, “Hepimizin kısmetine” dedikten sonra okumaya başladı:

“...Kafasını ve vicdanını, en son yükselme alevleriyle güneşlendirmeye karar vermiş olan, bugünün Türk çocukları, biliyor ve bildirecektir ki, onlar dört yüz çadırlı bir aşiretten değil, on binlerce yıllık, hür uygar olan, yüksek bir ırktan gelen yüksek yetenekli bir millettir. Bir de şunu iyi bilmek gerekir ki eski Etilerimiz (Hatti’ler), atalarımız, bugünkü yurdumuzun ilk ve otokton (yerel) yerleşenleri ve sahibi olmuşlardır. Burasını binlerce yıl önce ana yurdun yerini özyurt yapmışlardır. Türklüğün merkezini Altaylardan Anadolu – Trakya’ya getirmişlerdir. Türk Cumhuriyeti’nin sarsılmaz temelleri bu öz yurdun çökmez kayalarındadır. Bu kutsal yurdun öz mirasçısı, Türkiye Cumhuriyet’inin yılmaz koruyucusu o büyük, yüksek, soylu Türk kavminin bugünkü genç ve dinç çocuklarıdır, biziz”

Okumasını bitirdi. Dakikalarca alkışlar durmak bilmedi...

Yazarın Diğer Yazıları