Bu da mı suç değil BDDK?

Bir banka... Adını buradan yazamıyoruz. Banka 80 milyonluk Türkiye'yi soymasına rağmen (yasalar izin vermediği için) adını veremezsin.

1 kilo baklava çalan, aç olduğu için fırından 1 ekmek çalarken yakalanan 12 yaşındaki çocuğun adını verebilirsiniz ama halkın cebindeki paraları çalan bankanın adını veremezsiniz.

Bankanın şan ve şöhretine zarar gelmemesi için dünyada bir eşi ve benzeri olmayan yasa ile bankalar öyle korunuyor ki, bankanın tuvaleti bile kirli diyemezsiniz anında hapse girersiniz.

Bu nedenle bu bankanın adını veremiyorum.

Bu banka elbette yabancı sermayeli. Üstelik her fırsatta Türkiye'ye öfke kusan bir ülkenin sermayesi. Bu banka o kadar rahat ki, ne BDDK ne Hazine ve ne de Türkiye Cumhuriyeti yasalarını tanıyor.

Resmen kendi cumhuriyetini kurmuş.

"Benden kredi alacaksanız benim kurallarıma uymak zorundasınız" dercesine.

***

***

Alın size bir belge.

Bu belgeyi 30 gün Allah'ın rızasını kazanmak için oruç tutup, cami cami dolaşan, kul hakkından korktuğundan çok emin olduğum BDDK ve Hazine yetkililerine sunuyorum.

Bu belgeye rağmen halen harekete geçmez iseniz emin olun 80 milyonun hakkı ahirette iki yakanıza yapışacaktır.

Banka yöneticisinin şube personellerine verdiği yazılı talimat:

"Her ihtiyaç kredisinde iki ...(Sigorta şirketin adı. O da yabancı) poliçesi kesiyoruz. İstisna yetkisi Utku Beydedir. (Utku bey kim ise kendini T.C. yasalarının üstünde görüyor). Konut ve taşıt kredilerinde hayat sigorta muafiyeti ile 4'er adet  ...(yabancı sigorta şirketi) poliçesi kesiyoruz. Hayat sigortası kesmememiz gerekirse her iki kredi türünde 546 TL'lik kredi kartım güvende satışı yapıyoruz."

Yönetmelik ne diyor?

13 Mart 2015 tarih Sayı 29294 Resmi Gazete.

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı'nın yönetmeliği yayınlandı. Bu yönetmelik ile bankaların kredilerde zorunlu sigorta uygulamalarına son verildi. Kesin bir dille ifade edildi.

Yasalar böyle iken, yabancı bir banka bırakın 1 adedi iki hatta konut kredilerinde 4 adet sigorta istiyor. Bunu da zorunlu olarak vatandaşa dayıyor. Vatandaşın hiçbir zaman işine yaramayacak saçma sapan poliçeler.

Bu talimat bile Hazine Müsteşarlığı'nın Resmi Gazete'deki yönetmeliğini yok sayıyor. Burada yok sayılan sadece yönetmelik değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti yasaları da. Banka açık bir şekilde denetleme ve düzenleme kurumu BDDK'ya meydan okuyor. "Ben yabancıyım, bana karışamazsın" diyor.

Kredi maliyetini artırıyor

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, faizler konusunda büyük hassasiyet gösteriyor. Her fırsatta faizlerin düşmesi için bastırıyor. Çünkü yüksek faiz, Türkiye için felaket. Tıpkı Osmanlı'nın son dönemindeki gibi.

Gelin görün ki, yabancı sermayeli bazı bankalar tıpkı o dönemin meşhur Galata bankerleri gibi çalışıyor.

Bu bazı bankaların sigorta vurgunu aslında bir soygun. Vatandaşa zorla dayatılan sigortalar sıradan bir poliçe değil. Çünkü bunlar aynı zamanda kredinin maliyetini yükseltiyor. Onlarca abuk sabuk güvence verdiğini iddia eden poliçelerde kâr marjı yüzde 50. Yani yarısı bankaya kalıyor. Banka faizden fazla sigorta poliçesinden kazanıyor.

Olan da tabii ki üç kuruş kredi için yabancı sermayeli bankanın kapısını çalan bizim vatandaşa oluyor.

Basit bir örnek vermek gerekirse, 2 bin liralık kredide bile en az 300 liralık sigorta kesiliyor. Siz istediğiniz kadar faizi düşürün. Bu sigorta poliçesi ile kredi faizi en az 1 puan daha yüksekmiş gibi vatandaşın cebinden para çıkıyor.

Artık BDDK'nın ve Hazine Müsteşarlığı'nın bu yabancı bankaların sigorta vurgununa dur deme zamanı geldi. Benim buradan vatandaşlara tavsiyem; size halen sigorta diye dayatma yapan bankaları ve onlara sesiz kalan BDDK'yı direkt Cumhurbaşkanı'na şikâyet edin.

Yazarın Diğer Yazıları