Gün geçmiyor ki Kilis'e bir kaç roket mermisi birden düşmesin. Düşen kırk sekiz roket mermisi, sadece düşmekle de kalmayıp, bugüne kadar on sekiz canı toprakla buluştururken, yaralı insan sayısı sekseni geçmiştir. Evlerin satıldığı, şehrin boşaldığı ve eğitim-öğretimin durduğu bu ilimiz adeta viraneye dönerken bugüne kadar yaşanan olaylar nedeniyle hiç bir tedbirin alınmadığı görülmektedir. Öyle ki mermilerin düştüğü sırada orada bulunan bakan canını zor kurtarıp, çareyi kaçmakta bulmuştur. İktidardakiler ise sanki dillerini yuttular veya birileri konuşmamaları için talimat verdi de susar oldular. Halbuki, her söze başladıklarında ülke hudutlarından ve yüz ölçümünden dem vurarak, kimseye terk edecek bir toplu iğnesi başı kadar toprağımızın olmadığını söylerlerdi. Söz konusu Kilis olunca sanki o topraklar bizim değil veya toplu iğnesi başından küçük görülmektedir.

Belki de birileri bu ilin nüfusu itibarıyla Türk'ten çok Arap barındırıyor diyerek düşünüp gözden çıkarmış olabilir. Ama iktidarın Arap hayranlığına bakıldığında bunun olması da pek mümkün görülmemektedir. Eğer öyle olsaydı üç milyona yakın Arap'ı ülkeye davet edip, her hangi bir Arap'ın başına iş geldiğinde ağıtlar yakılmaz, Rabia işaretleriyle nutuklar atılmaz veya sokaklarda bunlar için nümayişlere kalkışılmazdı. Bu da bize göstermektedir ki, Araplardan dolayı Kilis gözden çıkarılmamıştır.

Kilisin kaderine terk edilişi bu olmadığına göre, ne olabilir diye düşünüldüğünde buranın yerli halkının çoğunluğunun Türk ve devletine karşı saygılı olmaları olabilir mi diye düşünülebilir. Eğer bu ilimizde bir Mardin, Hakkari, Şırnak ve Diyarbakır gibi olsaydı, olanlara seyirci kalınır mıydı? Türk yetkililer sussa bile Batı susar mıydı? Kilis ya oradan başka bir yere taşınır veya olanlar karşısında Suriye'ye savaş ilan edilirdi. Nitekim Kobani için bu yapılmamış mıdır?

***

Ekonomimizin darbe yiyeceği bilindiği halde, Rus uçağının üç saniyelik sınır ihlali nedeniyle düşürülerek savaşın eşiğine gelinmesi, yoksa bizim isteğimiz dışında mı gelişti. Dün Rus uçağını düşürmemize cevaz veren güçler, bugün bombalanan topraklarımızı ve ölen insanlarımızı korumak için gereken cevabı vermemize neden cevaz vermiyorlar? Yoksa kamuoyunun bilmemesi gereken bir şeyler mi var? Gerekenin yapılması için daha kaç bombanın düşüp, insanımızın ölmesi gerekecek?

Camilere, okullara ve hastaneye düşen her rokete karşı obüs toplarıyla karşı tarafı dövdük diyerek, hatta şu kadar IŞİD'liyi öldürdük lafları da artık inandırıcılığını kaybetmiştir. Söyler misiniz? IŞİD mi sizi korkutuyor, yoksa o terör örgütünü kuranlar mı? Söyleyin Allah aşkına da, siz de biz de rahatlayalım. Eğer bu ihlalleri önleyemeyecekseniz insanların ölmemesi için başkaca öneriniz var mı? Yok, ey Kilis halkı kaderiniz bu diyorsanız, o zaman halk bunu bilip kendi çözümünü kendi bulmalı.

Siz Kilis'teki ölümleri ve mal varlıklarını koruyamazken, diğer beldelerde yaşayan halkımız size nasıl güvenecek? Bir güven boşluğu olduğuna göre, büyüyerek gelişecek kaosu nasıl önlemeyi düşünüyorsunuz? Kaosun olduğu bir ülkede huzurlu yaşam mümkün müdür? Yaşanan bu olaylar terörü körükleyip işleri daha da zora sokmayacak mı? Suriye ile sınırı olmayan, kendi insanlarının yaşamına burada yaşanan terörün hiç bir zararı olmadığı halde, Rus, ABD ve Avrupa milletleri her gün bu canileri bombalarken biz neden seyrederiz?

Bu caniler ki, ülkemizde Kilis ilinin dışında değişik şehirlerimizde yüzlerce insanımızın canını alıp, yüzlercesini yaralamışlardır. Yetmedi elçiliğimizi basıp, çalışanlarını aylarca esir tutup, binasını karargah olarak kullanmışlardır. Irak'taki birliklerimize baskınlar düzenleyip ülke içinde olduğu gibi burada da mal kayıplarına neden olmuşlardır. Buna rağmen biz hep susmuş gereken tedbirleri alıp derslerini verememişiz. Daha ne kadar canımızın gitmesini ve malımızın yok olmasını bekleyeceğiz?

Eğer bir şey yapamayacaksak, Suriye'den Süleyman Şah'ın mezarını kaçırdığımız gibi halkımızı da başka yerlere kaçırıp, elçilik ve Süleyman Şah türbesi topraklarını bıraktığımız gibi Kilis'i de IŞİD'e bırakıp kurtulalım mı diye düşünülüyor? Bunu yapmanıza bu millet izin vermeyeceğine göre, obüsler ateş açtı karşıda şu kadar ölü ve yaralı var yerine Suriye dışındaki güçler gibi biz de gereğini yapabilmeliyiz.

 Halk sizden icraat beklerken duyarsızlığınızın nedenini soruyor? Yetti artık diyerek sizleri görevlerinizi yapmaya ve duyarlı olmaya davet ediyor.