İki günde kondüsyon mu kazanılır? "Futbol yan pala yatma yeri olmadığına göre". Fenerbahçe'nin Grasshoppers'ı 3-0 yenişi iyi sonuçtur. Demek ki sarı-lacivertlerin CEO'su başarıyla başladı. Stoch'un oyuna alınış zamanlaması cuk oturdu. Attığı 2 golü, yeteneğine de bağlayabiliriz. Üzerinde durmak istediğim asıl konu maç sonu basın toplantısı. Birtakım gazeteci kartvizitliden oluşan sorgucularla şaşkına döndüm. Cümleye bakın:

"Herkes seni yaşlı bulup başarısız olur dedi. Oysa ben sosyal medyada da yazdım; Advocaat hocamızın getirilişi başarıyı sağlayacaktır."

En son söz alan "Bu takım kadro itibarıyla rahatlıkla 4-3-3 oynar. Eldeki malzeme buna uygun" deyince Hollandalı, cevap vermeden ayağa kalktı. Kulaklıklarını masaya fırlattı. Yürüdü, gitti. Böylesi uzman(!) gazeteci topluluğunu izlemekle şaşkına döndüm. Aynı ekibin yapmadığını bırakmadığı Pereira'nın arkasından sallamaları diğer saygısızlıklarındandı.

...

Bu nasıl gazetecilik? Bu nasıl ukalalık? Çoğu topu bomba sanıp, karakola götürecek cinsten. En çok koyan da monitör başında maç izleyip gazete ve ekranlarda yorum yapanlar. Değer verdiğim için soruyorum -Mehmet Demirkol ve Metin Tekin- Advocaat'ın kulaklıkları fırlatışını görmediler mi? Hollandalının kendisine taktik öğreten muhabire cevap dahi vermediğini, anında toplantıyı terk ettiğini fark etmediler mi? Üstüne üstlük "İyi, bu sezon diyaloğa açık bir koçla geçecek" diyebilmeyi nasıl başardılar. Bazen Aziz Yıldırım'a kızıyordum. Ancak "futbol imamları"nı gördükten sonra "Az bile yapıyor" diyorum. Hepsini sıraya dizip "tek ayak cezası verebilir."

İkinci takımım

UEFA Kupası grup elemelerinde tuttuğum takım Osmanlıspor. Mustafa Reşit Akçay'ın öğrencileri Danimarka ligini üçüncü sırada tamamlayan Midtjylland'ı deplasmanda yendi. Ellerinde ay yıldızlı bayrakları olan Türk seyircilerin sevincini görmek gurur verici. Hele böyle bir sonuç alıyorsanız. Beyaz TV de emek ve parasının karşılığını aldığı için mutlu. Genç spiker Onur Yıldız ise maç anlatmadı. Bülbül gibi şakıdı.

...

Başakşehir'in 150 kişilik taraftarı affetsin ama bu takımın futbolundan hoşlanmıyorum. Yalçın Ayhan gibi usta bir futbolcu o topa nasıl vurdurur? Sonuçta Ukrayna'dan turu getirmek zor ötesi hale geldi. Dileriz Abdullah Avcı bizi mahcup eder. TRT'de maçı anlatan kardeşimizi de atlamayalım. Elazığ'daki saldırıyı kınıyor ama Bitlis ve Van'dan habersiz.

Namoğlu gürültüye geldi

MHK'nin eski-yeni başkanı Lig TV'deydi. Canlı söyleşinin zamanlaması kötüydü. Bunu 3 tane önemli maçla çakıştırmak hataydı. Bereket, sonra diğer Lig TV kanallarında tekrarlandı. Yusuf Namoğlu değişen oyun kurallarını anlattı. Arada görüntüler karıştırılsa da faydalı olduğu inancındayım. İki tanesi çok farklı. Kalecinin ceza sahası içinde rakip futbolcuyu engellemesine yine penaltı verilecek. Ancak kırmızı yerine sarı kart çıkacak. Dikkatimi çeken diğer konu Namoğlu'nun yaptığı bir başvurunun sonuç vermesi. Ofsaytı belirlemede, kollar -kalecininki dahil- geçerli olmayacak. Vücudun diğer organlarının durumuna bakılacak. Namoğlu'ndan ricamız, Saraçoğlu'ndaki "futbol imamları"na ayrıca ders vermesi!

Lig TV soygunu

Futbolda Turgay Şeren Sezonu dün akşam açıldı. Yayınlar bilindiği gibi Lig TV'de. Tuhafıma giden, ödemeler. Yeni abone olanlar ilk üç ay 29.99 lira ödeyecek. En eski abonelerdenim. Benim faturama yansıyan 58 lira. Bu nasıl adalet? "Spor Ekstra"dan İngiltere Ligi çıktı. Yine her ay 14 lira alınıyor. İptal ettirmek istedim. Tazminat ödetmekle tehdit ettiler. İngiltere'yi yayından atan ben miyim? Bir yetkili çıkıp bilgi vermeli.