Hendek’te olanlar çok çarpıcıdır...
MHP, Hendek Belediye Başkanı Ak Partili Ali İnci’nin, Osman Baydemir’e çiçek verirken çekilmiş resmini poster yapıp astı...
Adapazarı Ak Parti teşkilatı, vekilleri ve belediye başkanları ile Diyarbakır’a gitmiş, Baydemir’e “güzellik” yapmışlardı..
Bu geziden fotoğraflarla, MHP bir hatırlatma yapıyor Hendeklilere...
Ve Hendek AKP teşkilatı tepki gösteriyor..
Bu fotoğrafların halka sunulmasını istemiyor.. Gerginlik çıkıyor..
Pekiii!. Ak Parti “Has...tir Osman”a gitti mi?.. Gitti.. Çiçeklerle odasına daldı mı?.. Daldı.. Şimdi neden fotoğraflara, Osman’la olan muhabbetlerinin halka duyurulmasına karşı..?
Utanılacak ne yaptı Hendek Belediye Başkanı?.. Neden tırsıyor kendi fotoğraflarından?!!
Çünkü ne işlerin içinde olduklarının farkındalar!.. Böyle örnekler çoktur..
Genel af lafı meydanlardan gündeme taşınca, topa ilk giren kim oldu?..
Tayyip...
Hemen çıkış yaptı ve “Genel af ne demek, bunca şehit kanı ne olacak” dedi..
Müthiş, çok güzel!..
Başbakan, “İmralı’daki caninin yaptıklarının yanına kâr kalmamasını istiyor ve yerde kalan şehit kanına karşı kendini borçlu hissediyor ve bu yüzden genel affa karşı!..”
Şimdi, bu çıkışın hemen iki gün öncesinde ne var?..
“İmralı ile pazarlık!..”
Geriye doğru gittikçe ne var..? Ne yok ki!!? “Askerliğin yan gelip yatma yeri!.. Sayın Apo!.. Kelle!.. Habur’a övgü!.. PKK muhipleri ile açılım toplantıları... Askerin mücadele için yetersiz bulduğu yasalar için aldırmazlık!.. Apo’nun, Meclis’teki PKK uzantısı adamları ile gizli buluşmalar!..”
Gündeme düşen “Genel af” sözü üzerine Başbakan’ın duruşu nasıl?!.
Milli!.. Başbakan isyan ediyor, “Nasıl olur da genel af denir” diyor..
Ve tabii yandaşları..
“İşte PKK’nın ortağı bunlar..! Başbakan olmasa genel af ilan edecekler..!”
Bütün bu cemaat, bugüne kadar olan biteni yok sayıyor..
“Bak, genel af istediler. Başbakan iyi ki var!.. Yoksa bunlar PKK’lı..”
Tabii bir de o konu...
“Apo’yu idam etmeyen kim?!”
İdamı kaldıran imzalar şimdi iktidarda ama olsun!..
Neden bu çabalar?..
Çünkü bunlar, bu ülkeye karşı nasıl bir işin içerisinde olduklarını biliyorlar..
Sırf dünya nimetleri için, hangi duruşu sergilediklerinin farkındalar..
Hem de bu işleri Büyük Allah’ın adını kullanarak, Yüce dinimizi alet ederek yaptıklarını seziyorlar..
İşledikleri günah büyük..
Sakal koyvererek, inançsız namaz, göstermelik oruçla vatanın sürüklendiği noktanın, ahlâk erozyonunun, yeşil dolara tapmanın, en kutsal oy hakkını çıkara yönlendirmenin affı var mı?!.
Vicdanları karanlık!.. Vicdanlarını rahatlatmaya ihtiyaçları var....
İşte bu yüzden, kendi içinde bulundukları yanlışı başkasına ihale edip rahatlayabileceklerini zannediyorlar!..
Ayyuka çıkmış bunca yolsuzluk..
İslâm’a tamamen zıt, her alanda tavan yapmış facia bir hanedan görüntüleri..
Bir anda zirveye ulaşmış zenginlikler...
Para-sadaka ile teba yaratma üslubundaki, Suudi taklidi sultanlıklar!.
Artıklara göğsünü siper etmiş “Hasan Sabbah” fedaileri!..
Manzara budur...