Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Dr. Devlet Bahçeli, önemli bir uyarıda bulundu:
“..birbirini tamamlayan bu iki
partinin (CHP ve AKP), perde arkasında aynı amaçlara hizmet ettikleri
dikkatli ve milli gözlerden kaçmayacaktır” dedi.
Bahçeli’nin teşhisleri çok önemli. Onlara değinmeden birkaç cümle kuralım...
Bu ülkenin vatanseverleri, ulusalcı/milliyetçi endişeli insanları, zaman ateşle imtihan zamanı...
CHP’nin vatansever tabanı, uluslar arası istilâcıların, küresel oyuncuların kurbanı edilmek, kullanılmak isteniyor.
İşte, partinin rotasını belli sulara yöneltmek için görevlendirilen kadronun şimdiden maskeleri düşmeye başlamıştır. Bunlar, ikballerini CHP’nin vatansever kadrolarını hipnotize ederek, onların oylarını sağlayarak kurma umudundalar!.. Küresel efendilere, “Merak etmeyin biz o tabanı ayartıp, sizin yolunuza kullanacak duruma getireceğiz!!” teminatları verilmiştir..
Uzun sözün kısası, artık bilinçli olma zorunluluğu had safhadadır...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
kuruluş ilkeleri çerçevesinde dik duran  TBMM içindeki tek parti şu anda  MHP’dir... Bu çerçevede siyaset yapanlarla, bu
siyasetin egemen olmasını isteyen
halk için adres bellidir. Bu bir parti propagandası değil, çıkış yolunu işaret
eden yazıdır...
70’li yıllarda, küresel yamyamların
Türkiye’de kapıştırdığı halk tabanı sonunda aslına rücu sonucu aynı haslette
buluşmuştur.. Bugün Sevr istilacılarının en büyük korkusu, bu ülkenin gerçek
tabanının aynı noktada bütünleşmesidir... Doğal içgüdü ülkemizde artık bunu
işaret ediyor.
MHP nasıl Ecevit’e güç verdiyse şimdi sıra CHP tabanında. Hem de siyasi iktidar için değil Türkiye için...
Bu yazıyı yazmamızın nedeni, CHP’nin Y-CHP’ye dönüştürülüp giderek
ABD-AB projelerine embedded hale gelmesindendir!.. Bu noktada MHP Lideri Bahçeli’nin sözlerine dönerek “teşhisi” erbabından dinleyelim:
“AKP ile CHP arasındaki artan benzerlikler, meselelere aynı mantık örgüsüyle yaklaşımlar, ister istemez bizim bu şekilde değerlendirme yapmamıza neden olmaktadır.
Özellikle Ana Muhalefet liderinin teröre kuşkulu bakışı ve milli konulardaki çekimser duruşu, AKP’yle aynı çizgide buluşmasını sağlamaktadır.
Ne ilginç bir tesadüftür ki, iki siyasi zihniyette neredeyse İmralı’nın dilini ve projelerini hayata geçirmek için birbiriyle yarış içine girmişlerdir.
İkisinin de kafasında İmralı canisinin affedilmesi vardır.
Türklük değerleri, Türk milletinin birliği ve Cumhuriyetin devamlılığı ikisinin de öncelikleri arasında yoktur.
Ana Muhalefet Partisi liderinin çelişkili ve kılıktan kılığa giren siyasi mesajlarıyla, Başbakan Erdoğan’ın değişken ve tutarsız sözleri üst üste örtüşmektedir.
Çözüm ve çareyi yabancı başkentlerde aramak, çok konuşup bir şey söylememek, yine CHP ile AKP’nin benzeştiği alanlar olmuştur.
Sonuç itibariyle taviz ve teslimiyeti besin kaynağı yapan AKP’nin yanına CHP’nin de düşmesi, ülkemiz açısından hayırlı sonuçlar ortaya çıkarmayacaktır...”
Bahçeli Y-CHP’deki vahim gelişmelerin altını çiziyor.
“Cumhuriyet’i kurduğunu iddia eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin PKK tezlerini savunan ve rezil planlarını sahiplenen bir anlayış içinde olması savrulmadır, kendisi açısından tarifi olmayan utanılacak bir durumdur.
Bakınız hakikat komisyonunun kurulmasıyla ilgili CHP beyanlarını milletimiz kaygıyla karşılamıştır.
Diğer tarafta, hem asker hem de terör örgütü aynı anda silah bıraksın sözlerini hepiniz mutlaka işittiniz...”
MHP lideri soruyor:
“Bugünkü CHP’nin neresi aziz Atatürk’ün kurduğu ve ilk genel başkanlığını yaptığı partiyle benzerlik taşımaktadır?..”
Cevabı verince, bu yazının başlığını hatırlayın lütfen..