Sevgili okuyucular çok sık duyduğumuz bu konuda bilinmesi gereken önemli noktalara kısaca değinmek istiyorum. Depresyon psikiyatrik bir hastalıktır. İki gruba ayrılırlar. Birinci gruba nörotik hastalıklar adı verilir. Bir diğer deyişle hafif ruhsal rahatsızlıklar da denebilmektedir. İkinci gruba psikotik hastalıklar veya ağır ruhsal rahatsızlıklar denir. Depresyon bu gruplardan birinci yani hafif rahatsızlıklar grubunda yer alır. Depresyonu insan hayatının bir döneminde geçirebilir. Bu iyileşen bir hastalıktır. Daha açık olarak şöyle söyleyebiliriz. Depresyon iyileşir. Arkasından bir harabiyet bırakmaz. Benim bilmenizi istediğim bir önemli konu ise bazen kişi depresyon geçirdiğini farketmeyebilir veya zamanla geçer diye düşünür, bekler. İnsanın hayatında önemli kayıplar olduğunda yoğun üzüntü ve yas dönemi yaşanır. Kişi günlerce yemeden içmeden kesilir. Ağlar, üzülür, kendini suçlar, mutsuzluk yapar, hayattan tat almaz, daha önce sevdiği şeylerden zevk almaz hale gelir. Bu durum yakınlarımızın ölümünde veya ayrılık döneminde bir süre devam eder. Bu çok normaldir. Ama bu üzüntü ve sıkıntılı dönem uzun sürüyorsa bu defa kişinin mutlaka profesyonel birinden yardım alması gerekmektedir.
Böyle durumlarda ben kendi kendime sıkıntıyı atlatabilirim diye diretmekte hiç bir yarar yoktur. Bir ikinci konu depresyon soyaçekimle geçen bir hastalık değildir. Yani annesinde depresyon olan bir çocukta da depresyon görülecektir diye bir şey yoktur. Yine bilinmesi gereken bir başka konu ise depresyon bulaşıcı bir hastalık değildir. Bir başka konuda depresyon geçirmekte olan kişilere dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu kişiler yoğun acı çektikleri için 1-Dalgın olabilecekleri için kazai durumlara sebep olabilirler. 2- Depresyon içinde olan kişilerde intihar riski yüksektir. Bu insanlar kendilerini başarısız, umutsuz, suçlu hissettikleri için intihar yolunu seçebilirler. Sonuç olarak depresyondan korkmayın ama uzun süren üzüntülerde bir psikolog veya psikiyatristten yardım isteyin. Tüm soru ve sorunlarınızda beni arayabilirsiniz.