Bahçeli 99’da depremzedelere tuvalete camiye duşa denize gidin diyen bakana nasıl sahip çıkmıştı?

Bahçeli 99’da depremzedelere tuvalete camiye duşa denize gidin diyen bakana nasıl sahip çıkmıştı?

Kahramanmaraş Pazarcık merkezli deprem 10 ilimizi yerle bir ederken vatandaşın devlet kurumlarına olan inancının da yerle bir olduğu gerçeğini tokat gibi yüzlere çarptı.

Depremin hemen ardından devlet kurumları müdahale için geç kalırken Haluk Levent’in kurduğu AHBAP ve Oğuzhan Uğur’un Babala ekibi gibi gönüllüler ilk dakikadan itibaren olay yerinde gönüllü yardım faaliyetlerinde bulundu/ bulunmaya da devam ediyor.

Halkın AHBAP’a olan güveni nedeniyle yardım kampanyalarında o derece yığılma oldu ki, Haluk Levent çıkıp “yardımları AFAD’a yapın” diye uyarıda bulunma ihtiyacı hissetti.

Devlet kurumlarına halkın güvensizliği ve AHBAP başta olmak üzere STK’lara olan güven hükümeti de kızdırdı tabii.

Süleyman Soylu, “Devletle eş koşmaya çalışan varsa gereği yerine getirilir, getirilecektir” açıklamasında bulunurken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de AHBAP’ı ve Oğuzhan Uğur’u hedef aldı.

Grup toplantısında konuşan Bahçeli, “Devletin yapamadığı ne vardır da ahbap''çılar, babala''cılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır” açıklamasında bulundu.

Peki aynı Bahçeli 1999 depreminde Halkın güven duyduğu ve ilk günden itibaren sahada canla başla görev yapan Nasuh Mahruki’nin kurucusu olduğu AKUT’u hedef alan ve depremzedelere yönelik skandal açıklamalarda bulunan dönemin MHP’li Sağlık Bakanı Osman Durmuş’a nasıl sahip çıkmıştı?

1999’da meydana gelen depremin en çok tepki çeken ismiydi MHP’li Sağlık Bakanı Osman Durmuş.

Durmuş öyle ipe sapa gelmez açıklamalar yapmıştı ki, Hürriyet Gazetesi “Kes sesini” diye manşet atmıştı bakanla ilgili!

Ne demişti bakan Durmuş?

Aksaklıklar yaşanan arama ve kurtarma faaliyetlerine dahil olmak isteyen Yunanistan, Romanya ve Ermeni yardım ekiplerine ihtiyacımız yok demişti.

Bakan bu açıklamasıyla hemen hemen tüm kesimlerden ciddi tepki almıştı.

Irkçılıkla suçlanan Durmuş kendisini şu sözlerle savunmuştu:

“Nasıl ırkçı olurum. Vasiyetim yolda kaza geçirip kana ihtiyacım olursa hangi milletten olursa olsun, beni kansız bırakmayın”

Dönemin başbakanı Bülent Ecevit, Durmuş’u nasıl savunmuştu dersiniz?

Bakanlar kurulunda Durmuş’u “lütfen susun” diyerek uyardığı kulisleri aktarılan Ecevit aynen şu ifadeleri kullanıyordu Durmuş’la ilgili:

“Kendisi aslında iyi niyetle bazı yardımlara ihtiyaç kalmadığını, onların yerine başka yardımlara yönelmek gerektiğini söylemiş. Ayrıca sağlık hizmetleri çok iyi yürüdü. Sayın bakanın da büyük katkıları oldu. O bakımdan sorun yok"

MHP’li İsmail Köse ise, Durmuş’a şu sözlerle sahip çıkmıştı:

“Durmuş’a yönelik eleştiriler Marksistlerin işi”

Köse şunu unutuyordu Durmuş’u eleştirenler arasında Atatürk’ün yaveri Kılıç Ali’nin oğlu Altemur Kılıç da vardı!

Durmuş bu ifadeyle de yetinmiyordu?

Tıpkı bugün gibi nasıl gönüllülük esasıyla çalışan AHBAP hedef alınıyorsa, Durmuş da AKUT’u hedef alıyordu.

Tam bir gönüllülük esasıyla çalışan AKUT’u şov yapmakla suçluyordu!

Durmuş hiç durur mu bunlarla da yetinmiyor ve Türk siyasi tarihinin en absürt açıklamalarından birine imza atarak salgın ve kirlilikten dert yanan vatandaşlara: “Tuvaletinizi camiye yapın, duşu denizde alın” diyordu.

Durmuş’un ifadeleri aynen şöyleydi:

“Tuvalet yok diyorlar. Arkama dönüp baktığımda arkalarındaki sokak denize açılan bir sokak, plaj. Duş yok diyorlar. Benim insanım plaja girer yıkanır. Karşılarında cami var, kocaman WC yazıyor. Efendim kirli diyorlar. Siz kullandığınız tuvaleti temiz tutmayı bilmiyorsunuz. Sağlık bakanı gelip tuvalet mi temizleyecek”

Vatandaşını hor gören, aşağılayan böylesine bir siyasetçi istifa çağrılarına ne karşılık veriyor dersiniz?

“Gün birlik günü. Beni 15 gün sonra dövün”

Kapalı kapılar ardında “Yaptığınız açıklamalarda dikkatli olun” diyerek Durmuş’u uyardığı kulisleri aktarılan Devlet Bahçeli grup toplantısında Durmuş’a sahip çıkarken “surda gedik açmak isteyenler bunu başaramayacak” ifadelerini kullanıyordu.

Bahçeli aynen şu sözleri sarf ediyordu:

“Büyük bir afetle karşı karşıyayız. Türk devleti ve milleti güçlüdür Kim olursa olsun surda gedik açmak isteyenler varsa bunu başaramayacak. Osman bey’in yanındayız, arkasındayız. Hizmetleriyle beraberiz”

Yaşadıklarımız hiç değişmeyeceğe benziyor.

Siyasi söylemler aynı yaşadıklarımız aynı.

Olan hep gariban halka oluyor, gerisi boş laf!

Yazarın Diğer Yazıları