Yarın 87. yıldönümü..
Cumhuriyetimizin kuruluşunu kutlayacağız!.. Hangi Cumhuriyetimizi?!!
Atatürk Cumhuriyetini mi?..
“Değişip gelişen(!)”i mi?!.
Özellikle şu, günlerdir sözü edilen “resepsiyon”u çok merak ediyorum..!
Kimlerin kimlere “selam çakacağını” huşu içerisinde seyredip..! Atatürk’ün ruhuna sırtını dönenleri görecek miyiz!!?
Ve sonrasında bu miskin, mıymıntı ABD nimetlerini keşfetmişlerin(?!), 2023 hesapları yapanlara, emir komuta tabiyetlerini de, hep balyoz gibi hissetme sürecini yaşayacak mıyız!!?
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup konuşmasında, Türkiye’nin ulaştığı noktaimanzarasını özetledi..
Bahçeli’nin göz önüne serdiği tablo, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin, 87. yılında geldiği noktadır..
Bahçeli’nin sözlerinden satırlar alalım...
“...Cumhuriyeti içine sindiremeyenlerin, nesiller boyunca aktardıkları öfke ve garezin, her fırsatta kendine yeni ittifaklar bulduğunu ve sürekli olarak mutasyona uğrayarak kılıktan kılığa girdiğini görüyoruz...
...Geleneklere saygı altında maskelenmiş ikiyüzlülükler, inançlara bağlılık ekseninde üzeri örtülmüş tahammülsüzlükler, geçmişin yüceltilmesi etrafında gizlenmiş derin nefretler ve demokrasinin geniş perspektifine tutunmuş kötü emellerin Cumhuriyet’in karşısındaki odaklar olarak varlığını her geçen gün güçlendiriyorlar...
...Bugün Cumhuriyeti tartışanların, başına numara vermeye çalışanların, üniter yapıyı parçalamayı arzulayanların, ayrılmaya ve dağılmaya rumuzlu mesajlarla davetiye çıkaranların, önceki nesillerinin de bugünkünden farksız olduğunu görüyoruz...
...Ankara’da bölücü menşeli bir siyasi partinin kongresinde, Türkçe dışındaki bir başka dilde marş okunmuş ve burada konuk olarak bulunan iktidar partisine mensup milletvekilleri bu marşı ayakta dinleyecek kadar alçalmışlardır...” 
Soluklanalım..! Türk Milletine hazmettirilmeye çalışılan, bu “hazma” AKP’li vekillerce katkıda bulunulan olaydır...
Cumhuriyetin 87. yılında Ankara’nın göbeğine çöreklenen bölücü istilaya, Ankara’nın sivili üniformalısı, devleti yönettiğini zannedenler seyirci kalıyorlar, çıtları çıkmıyor!..
Bahçeli’den devam..
“Biz, referandum öncesinde AKP ile PKK arasındaki ilişkiye ve müzakereye dikkat çekerken, Başbakan kendisinden geçercesine bunu reddetmiş ve bu iddiayı şerefsizlikle suçlamıştı. Tarafların uymak ve uygulamak üzere, birbirlerine taahhüt ettikleri hususlar olduğu açıklamalarla ortaya çıkmış ve altı konu hakkında anlaşmaya varıldığı belirginleşmiştir. Şimdi sıra kimin şereften mahrum olup olmadığı konusuna gelmiştir...”
Bahçeli’nin şu sözlerinin altını çizin..
“Şu tesadüfe bakın ki ’Büyük Taarruz’la birlikte Akdeniz’e koşan kahramanların o anda saflarında bulunmayarak ihanet tohumlarını saçan zihniyet bugün tekrar işbaşındadır.”
Aynen, durum budur...
Bu durum “devletin durumu” ise bir de ahalinin durumu nedir onu dinliyoruz...
“Fiyat artışları sofraların bereketini kaçırmış ve pahalanan yiyecek ürünleri mutfaklara pimi çekilmiş bomba gibi düşmüştür. Artık insanımızın domates almaya bile gücü yetmemektedir...”
87. yılında devlet malı hali?!!
“...Şimdi de gözünü köprü ve otoyollara dikti ve buradan sağlanacak paralarla açıklarını kapatmaya niyetlendi... Başta enerji dağıtım şirketlerinin satışı olmak üzere, yaklaşık 11 milyar dolarlık bir özelleştirme yapan hükümet, 2 bin kilometrelik otoyolu ve 2 boğaz köprüsünü yandaşlarına peşkeş çekmek için gerekli şartları sağlamak için harekete geçmiştir... ”
Cumhuriyet kutlu olsun!!
Geçmiş olsun..!