Devlet Bahçeli'ye açık mektup

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partinin Şubat ayında kutlayacağı 40’ıncı kuruluş yıldönümü törenleri öncesinde aralarında başka partilerde görev yapanların da bulunduğu yaklaşık 50 bin ülkücüye mektup gönderdi.
Bahçeli, mektubunda  “Küskünlükleri sona erdirelim, birlik ve beraberlik içinde olalım. Geçmişte ne olduğu önemli değil, önemli olan bugün”  mesajlarının da verildiği mektuplar için PTT’ye de özel pullar hazırlatıldı. Pulların üzerinde Bahçeli’nin fotoğrafı ve  “bir hilal uğruna 40 yıl”  yazısı yer alıyor.
     Bahçeli,“Aziz Dava Arkadaşım”  diye başladığı mektubunda şöyle diyor: 
     “Tarihin hep haklı çıkardığı siyasi vizyonumuzu rehber aldığımızda, bugün beka düzeyinde vahim bir süreçten geçen ülkemizi, yaşadığı buhrandan bir an önce çıkartabilmek görevi, ruhu ve benliği Türkiye sevdası ile yanan Milliyetçi Hareket’e düşmektedir. 
Bu tarihi harekete, 40 yıllık süre içinde ve hangi süreçte olursa olsun gönül vermiş, elini taşın altına koymuş bütün kardeşlerimi doğru yer ve zamanda, doğru fikirlerle yeniden buluşmaya davet ediyorum. Bugün, geçmişte yaşanan küskünlükleri aşma günüdür. Çünkü, aslolan millet varlığının devamlılığıdır.
MHP, 40 yıllık siyasal birikimin temsilcisi olarak, her arkadaşımızın bu eşsiz emanet üzerinde ödenemeyecek manevi hakları olduğunu düşünmektedir. Burası sizlerin baba ocağı, ana kucağıdır. Türk Milleti’ni, ebediyete taşıyacak bu yolculukta, bize yol arkadaşlığı yapacak bütün dava arkadaşlarımı, ülküdaşlarımı ve vatansever yürekleri Milliyetçi Hareket’in bayrağı altında toplanmaya davet ediyorum.” 
     MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, benzer nitelikteki mektupları, önceki seçimlerde de  “küskün”  dediği ülkücülere göndermiş, ancak bu girişimden pek de olumlu bir netice alamamıştı. 
     Son girişimde Bahçeli, mektup gönderdiği 50 bin kişinin  “küskün”  olduğunu kabul etmiş oluyor. Bahçeli, bu kişilerin, MHP’li ve ülkücü olduğunu, camianın mensubu olarak kabul edildiğini ve 40 yıllık süreç içinde elini taşın altına koyduklarını ifade ediyor. 
     Bir partide 50 bin kişinin  “küskün”  olması zaten tek başına, o parti için vahim bir durum değil midir? 
     Kaldı ki, bu insanlar partiye küskün de değildir. Bu insanlar Devlet Bahçeli’nin yönetim tarzını doğru bulmadıklarını beyan ettikleri için dışlanmışlardır. 
     Ayrıca MHP’deki mevcut yönetim anlayışını doğru bulmayanların sayısı 50 bin ile sınırlı da değildir. MHP’ye gönül vermiş, oy vermiş insanların yüzde 90’ı partinin ortaya koyduğu uygulamaları yanlış bulmakta, fakat buna rağmen yine de MHP’den kopmamaktadır. 
     Bu insanlar, Bahçeli’nin politikalarına rağmen, bugüne kadar MHP’ye oy vermeye devam etti. Çünkü,  “MHP, her şeye rağmen benimdir”  diye düşünmektedirler. Ancak, tasfiye süreci ve temel politikalara aykırı uygulamalar devam ettiği için bu seçimlerde küskün denilen kitlelerin tamamının MHP’ye oy vermesi de artık mümkün değildir. 
     Peki, bütün bu sürecin, hem MHP hem de Türkiye için olumlu bir yola girmesi adına ne yapılabilir? Bahçeli’nin mektubu bunu sağlayabilecek olsaydı, önceki seçimlerde sağlardı. Burada önemli olan MHP’nin kendi asli çizgisine, yani Türk Milliyetçiliği temel program ve felsefesine ve parti içi  demokrasiye uygun hareket etmesidir. 
     Bizce, Bahçeli’nin 50 bin kişiye yazdığı mektupla, hiçbir ciddi sonuç alınamayacaktır.
Nasıl sonuç alınacağını biz de bir açık mektupla duyurmak istiyoruz: 

                                           * * *

Sayın Devlet Bahçeli;
50 bin kişiye yazdığınız mektupta gerçekten samimi iseniz, Türkiye’nin beka sorunu ile karşı karşıya kaldığımız bu süreçte, sadece küskün dediğiniz kitlelere değil size de düşen görevler bulunmaktadır.
Türkiye’nin birliği için önce MHP’de birliği sağlamak istiyorsanız, aşağıdaki maddelerin gereğini yerine getirmelisiniz: 
     1-Etnik ve dini azınlıklar yaratarak Türksüz bir Türkiye planlayan Avrupa Birliği’ne karşıtlığınızı ilan etmelisiniz. 
     2-MHP camiasının her yıl yeni bir şevk kazanmasını sağlayan Erciyes kurultayını yeniden başlatmalısınız. 
     3- Başbakan Yardımcısı iken sona erdirmek istediğiniz, Alparslan Türkeş’in başlattığı Türk Dünyası Kurultayları’nın, bundan sonra da MHP’nin katkılarıyla devam edeceğini ilan etmelisiniz. 
     4-Milliyetçiler Bayramı’na çevirdiğiniz, 3 Mayıs Türkçüler Günü’nü yeniden aslına uygun adıyla ve önemli etkinliklerle kutlanmasını sağlamalısınız. Etnik kimliklerin devlet katından haykırıldığı bir dönemde, Türkçülük kavramından uzaklaşarak birlik ve beraberliğin sağlanacağını zannetmek kompleksini MHP’den uzaklaştırmalısınız. 
     5- Ülkü Ocakları’nı, bilinçli bir gençlik yetiştirmek üzere yeniden organize etmelisiniz. 
     6-MHP’de sınırlı tutulan üye kayıtlarını açmalısınız. 
     7-Üye kayıtları ile birlikte demokratik kongreler yapılacağını açıklamalısınız. 
     8- Partinin yetkili kurullarında tartışılmadan, 2002 erken seçim kararı ve Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesinin sağlanması gibi tek başınıza kararlar almayacağınızı ilan etmelisiniz. 
     9-MHP’nin, sadece vatandaşlığa değil, Ziya Gökalp-Atatürk çizgisinde, millete dayalı Türk Milliyetçiliğini benimsediğini ilan etmelisiniz. 
     Sayın Bahçeli, siz bu tavrı gösterdikten sonra emin olunuz, bugün nerede olurlarsa olsunlar, bütün ülkücüler, MHP’nin başarısını gerçekten Türkiye’nin beka meselesi olarak görecekleri için seferber olacaklar ve ellerini yeniden taşın altına sokacaklardır.
Bunun için kimseye özel mektup yazmanıza veya küskün olduğu varsayılan insanlara özel davetler çıkarmanıza, onlarla bir araya gelmenize, karşılıklı özür dilemenize hiç lüzum yoktur. 
     Yukarıdaki maddelerin gereğini yerine getirdiğiniz zaman, bütün ülkücülerin güvenini kazanacak, bütün kırgınlıkları, şüpheleri ortadan kaldıracak ve MHP’nin tek başına iktidarının önünü açmış olacaksınız. 
     Saygılarımızla.

Yazarın Diğer Yazıları