Dikkat önümüz bataklık

        BENİ hayretlere düşüren gelişmeler yaşanıyor. AKP Genel Başkanı nihayet, 15 yıllık iktidar sürecinde başarısızlıklarını açıklamaktan çekinmedi... Mesela, eğitim ve öğretim alanında kalıcı işler yapamadıklarını söyledi. Samimi bir itiraf; aynı sürede sistemle ve müfredatla çokça oynadıklarını açıkladı, "Öğrencileri, öğretmenleri ve velileri mutlu edemedik" mealinde laflar etti...

     Yanlış anlaşılır diye korkuyorum ama Erdoğan'ı da, samimi bulduğum bu sözlerinden dolayı alkışlamadan edemiyorum...

     Ancak, eğitim ve öğretim hayatındaki kargaşa bitmiş değil; TEOG sizlere ömür, yerine gelen sistemin akıbeti meçhul...

     Okulları imam hatipleştirmeye devam, eşten atamalara paydos...

     Müfredatın başına gelenleri tekrara gerek yok; herkes Atatürk'süz ve dinsel öğreti kokan ders kitaplarının varlığından şikâyetçi...

     Erdoğan'ın itiraflarında zimnen ifade edilen başka düzensizlikler de var...

     Yeni bir iktidar, yaşanan eğitim ve öğretim kargaşasına inşâllah son verecektir...

     Hele bir sandık gelsin önümüze!

     * * *

     SİYASAL literatüre "Yanılmışız" itirafı da girdi...

     AKP'nin sözlüğüne baktığınızda, her sayfasında "Yanılmışız" şeklindeki ikrarı bulacaksınız...

     Cemaatle ilişkiye atfen "Yanıldık" dediklerini de hatırlayacaksınız...

     Feto iblisine kucak açmaları, kumpasa âlet olmaları ve devletin mekanizmalarına fetöcüleri atamaları hep yanılgıya düşmelerinden kaynaklanıyor, bunu da alenen itiraf ettiler...

     Son yanılgıları Barzani ve düzenlediği referandum konusunda...

     Erdoğan, "Son ana kadar Barzani'nin böyle bir yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk, demek yanılmışız..." diyerek nasıl bir ruh halinde olduklarını saklamamış ve beyan etmiş oldu.

     Bir ülke, bu kadar yanılgılar içerisindeki bir siyasal irade tarafından yönetilirse ne olur; bizim gibi olur, iki yakası bir araya gelmez!

     * * *

     ANAYASA değişikliği gündeme geldiğinde yeni sistemin tek adamlık kurumu oluşturacağını söyledik, dinletemedik. Kızdılar, diktatörlükten ve diktadan bahsettiğimizi iddia ettiler...

     Oysa, öyle bir kastımız olmadı...

     Tek adamlık kurumunun uygulama sırasında toplumun ve de o tek kişinin ruh sağlığına olumsuz etkiler yapmasından korktuğumuzu anlatmaya çalıştık. Hem yerinden yönetim deyip hem her kararı merkeziyetçi bir anlayışla tek kişiye bırakmak sağlıklı bir uygulama olmaz dedik...

     Bugün ülkeyi bir başına AKP Genel Başkanı yönetiyor. Her konuda o karar veriyor, dolayısıyla bildiğimiz demokratik mekanizma çalışamaz oldu, parlamento göstermelik alan haline geldi. Milli irade, tek kişilik irade olup çıktı. Bu gelişme, yöneten tek kişinin ruh haline olumsuz etki yapmıyor olabilir ama toplum, bu uygulamadan son derece rahatsızlık duyuyor ve parlamenter demokrasinin pabucunun dama atıldığını düşünüyor...

     Bu tabloyu ortadan kaldırmak lazım ama nasıl...

     * * *

     LAFI, bizi yanıltmakla suçladığımız Barzani'ye getirerek bağlamak istiyorum.

     Dış politikada hamasete sığınılarak karar alınmaz; kabadayılık da diplomasi değildir... Biz ikisini de yapıyoruz...

     "Bir gece ansızın gelebiliriz", şarkı sözü olmaktan öteye gitmez; götürmeye kalkarsak çıkmaza sürükleniriz, daha açıkçası bir bataklığa saplanıp kalırız. Hem savaş söz konusu değil diyoruz, hem savaş hazırlıkları yapıyoruz. Irak ile ortak tatbikat neyin göstergesi...

     Elbet de Irak'ın toprak bütünlüğünden yanayız ama bunu silahla sağlamak görevimiz değil; onu Irak düşünsün. Biz konuyu diplomasi masasına taşıyarak ve diplomatik ağırlığımızı koyarak noktalamaya çalışmalıyız...

 

 

Bu işe bir son vermeliyiz

      GÜVENLİK güçlerimiz eylem hazırlığında olan üç DEAŞ militanını yakaladı, ikisi Endonezyalı, biri Suriyeli...

      Ülkeye nasıl ve nereden, yani hangi yolla girmişler belli değil...

      Bundan böyle ülkeye giriş ve çıkışları daha ciddi kontrol altında tutmalıyız. Gözümüz özellikle yabancıların üzerinde olmalı. Hepsinin belgelerini titizlikle incelemeli ve kaldıkları süre içerisinde dikkatle izlemeliyiz...

      Bugün ülkemizin hemen her yerinde kaçak durumunda yüzlerce insan var. Görüldüğü gibi hepsi potansiyel tehlike... Reina katliamını Özbek bir cani yapmadı mı; kaçakların tamamı deport edilmeli!

 

İnci gibi laf

       "ELMASTAN değerli bir sistemimiz var"...

       Milli Eğitim Bakanı İsmet YILMAZ'ın değerlendirmesi bu...

       Şimdiii, telefon edip soracağım, bakalım, kaç kıratmış...

Yazarın Diğer Yazıları