Doğu Perinçek ve İnönü ve Bayar

Sonuçta bu referandum bir şekilde “hayırlara vesile” olmuştur..!
Bu “hayır vesilesine” işaret eden, bir yönü de usta yazar-yorumculuk olan, İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek’tir.
Perinçek, Silivri mapushanesinden gönderdiği yazısında diyor ki; “Bayar’ın kızı Sayın Nilüfer Gürsoy ile İnönü’nün kızı Sayın Özden Toker’in hayırlı duruşları, bir dönüm noktasını işaretliyor...”
Neydi durum?..
Ak Parti’nin meydan sloganlarında, “Menderes’in ipine” sarılarak sandıktan çıkmayı amaçladığını biliyoruz.. Rahmetli, Ak Partili ilan edilmişti ve onun D.P’si de Ak Parti’nin çekirdeği sayılıyordu Tayyip’e göre!..
Demokrat Parti denilince Menderes tamam.. Başka?.. Elindeki asası bile D.P. rumuzu ile donanmış Cumhurbaşkanı Celal Bayar...
Tayyip, “Menderes-Demokrat Parti” sözcükleri ile “Evet” tabanı yaratmaya çalışırken, Demokrat Parti’nin unutulmaz Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gürsoy Bayar bir açıklama yapıp şöyle demişti..
“Dar bir çerçevede tek bir partinin görüşüne göre hazırlanan bu anayasa değişikliği de yanlıştır.”  Nilüfer Gürsoy, yani Celal Bayar’ın bir zamanlar Bursa Milletvekili olan kızı..
Bayar’ın rakibi kimdi?.. İsmet İnönü.. Onun kızı, Özden Toker ne diyor?.. Hayır..
Doğu Perinçek de diyor ki; “CHP ve DP’nin hayırda buluşmaları, tahlil edilmesi gereken önemli bir olay. Aslında bu buluşma, Atatürk’ün başbakanları İnönü ile Bayar’ın da buluşmasıdır. O açıdan Aydınlık’ın geçen haftaki kapak haberi çok anlamlıydı. Bayar’ın kızı eski Bursa Milletvekili Sayın Nilüfer Gürsoy ile İnönü’nün kızı Sayın Özden Toker’in hayırlı duruşları, bir dönüm noktasını işaretliyor...”
Satırları şöyle..
“CHP, DP ve DSP’nin hayırda buluşmaları, Atatürk’ün başbakanları İnönü ile Bayar’ın da buluşmasıdır. Bayar ve İnönü, İttihat ve Terakki ve CHP’de başka deyişle devrime önderlik eden partide birlikteydiler. Türkiye, devrimini yitirip Atlantik sistemine bağlanırken ayrıldılar. Ancak onlar ve izleyicileri devlet adamıydı. Çünkü o zaman, bağımlılaşma sürecine rağmen, bir millî devlet vardı. Bugün Türkiye’yi sözleşmeli personel yönetiyor. Bu koşullarda kökleri İnönü ve Bayar’a uzanan partiler aynı barikatta buluştu. Dahası cephelerini ABD’ye dönen Milliyetçiler ve Sosyalist Sol da aynı barikatta. Hepsi, yıkılan millî devletin son kaleleri önünde sipere girmişlerdir. Atatürk’te buluşmanın programını cesaretle belirlemek gerekiyor. 2010 buluşmasında yalnız İnönü ve Bayar yok; Nâzım Hikmet de var. Türkiye cephesinin Diyap Ağaları her zaman olmuştur. Onlar Kürdümüzün ABD zincirine vurulamayan değerlerini temsil ederler. Tayyip Erdoğan Hayır cephesini tanımlıyor: CHP, MHP, DSP, DP, İşçi Partisi. İdama götürülürken, Temel’e son sözünü sormuşlar. “Bu bana ders olsun” demiş. Arkada bıraktığımız 65 yıl hepimize ders olsun! Umarız, bu dersi Temel gibi idam sehpasında anlamayız.”
Perinçek, “İsmet Bey ve Mahmut Celâl Bey, Türkiye’nin ilk önemli devrimci örgütü İttihat Terakki’de birlikteydiler; vatan ve hürriyet için mücadele ettiler.
İstiklâl Savaşı’nda aynı yola baş koymuşlardı. Lafla değil, kelle koltukta.
Kemalist Devrim’in en başından, 1920’den itibaren önder kadroda yer aldılar. Türkiye’nin çağ atlamasında, 18 yıl sağlam durarak, Atatürk’ün bakanlığını ve başbakanlığını yaptılar” diyor...
Yazısı oldukça uzun, devamını Aydınlık’ta okuyabilirsiniz..

Yazarın Diğer Yazıları