El ayak çekilmeye...

     Ankara'da güneş battıktan sonra toplanıp şarkı söylemek, eğlence düzenlemek diğer değişik amaçlı toplantılar gibi yasaklandı, yasak kararını da vali verdi...

     Sebebini de söyledi:

     -Terör örgütlerinin saldırı düzenlemeleri ihtimaline karşı bu tedbiri alıyoruz...

     Allah aşkına söyleyin, bu kararda mantık var mı?

     Terör örgütleri sanki gün ışığında yapılan bir toplantıyı hedef alamaz...

     * * *

     Valinin gerekçesi, zafiyetinin tescili değil midir!

     "Polis gündüz var, gece yok" mu demek istiyor...

     Merak ediyoruz, gün battığında istihbaratçılar dahil hepsi, işten elini ayağını mı çekiyor...

      * * *

     Güvenliği sağlamak hafife alınacak iş olmadığı gibi baştan savma bir uygulama da değildir.   

 

Gitti arena, geldi stadyum

------------------------------ ----

     Arena kelimesini ben de sevmiyorum. Kan ve ölümü çağrıştıran yabancı bir kelime, Türkçede kesinlikle kullanılmamalı. Bu kelime arkadaşımız Uğur Dündar tarafından program adı olarak kullanıldıktan itibaren yayıldı ve futbol sahalarına bile yapıştı.

     Türkiye Futbol Federasyonu nihayet o kelimeyle anılan spor alanlarının adlarını değiştirdi, arena kelimesini de dışladı.

     Ama bu yabancı kelimenin yerine hemen bir başka yabancı kelimeyi koydular.

     Gitti arena, geldi stadyum...

     Oysa stadyum yerine spor sahası demek daha iyi olurdu. Erdoğan "Stadyumlardan arena kelimesinin kaldırılması talimatını verdim" deyince işgüzarlar durur mu, arena yerine hemen stadyum kelimesini benimsediler...

     * * *

     Çok acı; dilimizi bir türlü yabancı kelimelerden koruyamıyoruz!

 

DERKENAR

------------------

     En baba kalem ya da en deneyimli gazeteci bile dil hatası yapmaktan kurtulamıyor. Çok sattığı iddia edilen gazetede geçen gün, mahiyet kelimesiyle maiyet kelimesini karıştırmışlar. Maiyet yerine mahiyet kelimesini kullanmışlar. Mahiyet, nitelik ifade eder, vasıf, öz, asıl ve esas anlamına gelir. Maiyet ise bir insanın etrafındakiler anlamındadır. Açıklıyorum, bu derkenarı bilgisizler için yazdım, öğrenmişlerdir inşâllah..

 

Belediyelere yine gün doğdu

------------------------------ ------

     Başlangıçta kısa adı EDS idi, yani Elektronik Denetleme Sistemi...

     İstismar edilip kazanç kapısı haline getirilince halkın şikâyetleri dikkate alındı ve sistemin uygulanmasından vazgeçildi...

     İki yıl aradan sonra sistem, İstanbul ve Konya'da değişik isimle yeniden uygulanacak. İddiaya göre sistem geliştirildi ve ismi de TEDES oldu. TEDES'in açılımını da söylüyorum, Trafik Elektronik Denetleme Sistemi...

     Önceki uygulamada yurttaşa kesilen para cezasının yüzde 70'ini Hazine alıyordu, yüzde 30'u da cezanın kesildiği yerdeki belediyeye bırakılıyordu. Bu uygulama o kadar istismar edildi ki belediyeler bünyelerindeki trafik birimlerini devreye sokup ceza üstüne ceza keser oldu...

     Sonunda bu istismarın farkına varıldı ve uygulamadan vazgeçildi.

     Yeni sistem eskisi gibi olmayacakmış... 

     Buna rağmen 130'dan fazla belediye sisteme talip olmuş, "Biz de uygulayalım" demişler...

     81 ilimiz var; adı üzerlerinde il; bunlarda trafik önemli sorun olabilir; geri kalan trafik sorunu yaşayan 49 belediye hangi ilçelerde acaba...

     * * *

     Sistemin yeniden gündeme getirilmesi, trafik sıkıntısından önce -eskisi gibi- belediyelerin parasal sıkıntılarını çözmeye yönelik olmaz inşâllah...

  

Çifte bayramımız kutlu olsun

------------------------------

     Bizim mahallede de ne kadar çok Beşiktaşlı varmış...

     Her yerde Beşiktaş bayrakları...

     Sokaklar cıvıl cıvıl, herkes Kartal'ın şampiyonluğunu kutluyor iki gündür...

     Üçüncü yıldız da geldi...

     Unutmadan, hentbolde de şampiyon olduk. Çifte bayram buna denir!

     * * *

     Siyah Beyaz'ı kutluyor, başarılarının devamı diliyorum...

     

Beyler neden serbest

------------------------------

     Sizi bilmem ama ben garipsiyorum; fetöcü olan ya da iltisak halinde bulunan her kesimden insan soruşturmaya tâbi tutulurken uzun süre iblisin yanında bulunmuş, ona hizmet vermiş, biat etmiş, çılgın düşüncelerine ortak olmuş iki tip hakkında herhangi bir işlem yapılmıyor...

     Onlardan biri Fehmi Koru, diğeri Hüseyin Gülerce...

     Merak ediyorum, ne olacak bunların hali!?

 

ANLAMLI SÖZLER

-----------------------------------------------------------------------------

      İnsanı mutlu olmaktan uzaklaştıran, hırs ve tamahtır. (FENELON)

Yazarın Diğer Yazıları