"G.Saray'ı yenmek zor" diye yazdığımız zaman gerçekten sarı kırmızılı ekibi devirmek oldukça güçtü..
Sezona fırtına gibi başlamış, ilk 6 maçta 6 galibiyetle ligde 19 gole imza atan Cim Bom, kalesinde ancak 5 gol görmüştü..G.Saray Avrupa arenasında da önüne geleni yıkıyor 3.16 gol ortalamamsıyla taraftarlarını zevkten çıldırtıyordu.. Ve Eskişehir ile başlayan bocalama dönemi, Trabzon galibiyetiyle sona ermişti..
Ancak bu maçta sarı kırmızılar'da görülen yorgunluk halleri ve orta alanda yapılan top kayıpları mutlaka giderilmeliydi. Zaten Hollandalı hoca da bunu hafta içinde halledeceklerini söylemişti..
Rijkaard, dün gece bu sezon başarıyla gerçekleştirdiği rotasyonla yorulan starlarını dinlenmeye almıştı. Sarı kırmızılar kulübede hırslanan bu kadrosuyla, maçın başlamasıyla oyunu rakip alana yıktı. Defansta Mehmet Topal-Servet beraberliği son maçlardaki en iyi ikiliydi. Ancak sol kanattaki Caner için ayni şeyleri söylemek zordu. Elano basit oynadı, çok çalıştı ve oyunu başlatan isim olarak faydalıydı. Keita her zaman ki gibi fırtına gibiydi. İki gole imza atan Nonda, Keita ile daha iyi anlaştığını ve Baros'un yerine göz diktiğini bir kez daha gösterdi. G.Saray'ın en iyisi Kewell'di. Attığı ilk gol ile galibiyetin kapısını açarken, genç Caner biraz daha etkili olabilseydi sol kanattan gelen fırtına rakip defansı daha ilk yarıda dağıtabilirdi..
G.Saray dün gece aldığı galibiyetle önce birinci hedefinin Avrupa olduğunu gösterdi. Sonra dev maç öncesinde hem moral kazandı, hem de ezeli rakibine gözdağı verdi. Ve en önemlisi, Cim Bom sezon başındaki güzel günlere geri dönüş yaptı..