Gezi’de doktorları tutuklamışlardı Soma’da da avukatları. Arkalarından ellerini kelepçeleyip tutukladılar. Buna vahşi kapitalizm de denmeyecek artık, şaşkın kapitalizm... Ama cumhuriyet nasıl yiğit avukatlar yetiştirmiş! Helal olsun avukatlarımıza, doktorlarımıza...
Üç ay sonra olsaydı ölmezlerdi diyorlardı. Adamın Maslak’ta 80 katlı şimdilerde plaza dedikleri bir apartmanı var. Kömürün maliyetini 23.60 dolara indirmiş. Devlet zamanında, işçi maliyetleriyle birlikte daha pahalı oluyormuş. Üstelik bu kömürleri almayı Türkiye Kömür İşletmeleri vaat etmiş. Çünkü AKP’ye seçim zamanı vereceklermiş. İşçiler kömürler stoklandı diyorlardı. 
İçeride daha 450 ölü varmış. Üzerini küllü suyla örtüp betonlaştırıyorlarmış. Bir Kızılay çalışanı da yangınlarda böyle yapılır diyerek suretihaktan görünüyordu. Zaten ilk dakikalarda adamlar sadece bayılmışlar. Biri; ‘Akın Bey geldi, baktı, bunlardan bir şey olmaz dedi gitti’ dedi. Birçok kişi de baygın işçilerin ağızlarına maske koyulup battaniye örtüldüklerini söylediler. Gerçekten Hitler mezalimine ne kadar benziyor.

Madenler niye Başbakanlığa bağlandı?

Başbakan’ın bunlarla ortaklığı var mı?
Ben geçen yazımda AKP, CHP’nin önergesini niye reddetti diye ısrarla sormuştum. Bir sebep görünmüyordu. İşte sebep ortaya çıktı. Mesele kurcalanmasın diye.
Yalana, günaha, çamura batıyorlar. Git gide daha çok batıyorlar. Hüseyin Çelik’in “Ben o kareleri görmedim. Siz gördünüz mü” diye soruşunu hiç unutmayacağım.
Yalana batıyorlar, çünkü devreye ilahi irade girmiştir. Artık iflah olmazlar.

Bir de hacı, hoca amcalar dolmuş Soma’ya

Halkı dava etmemeye ikna ediyorlarmış. Allah’ım nasıl hocalık, hacılık bu? 
Dedim ya yalana batıyorlar.
O hacı amcalara Başbakan’ın diliyle cevap verelim: Cübbelerini çıkarsınlar madene girsinler.

***

Artık soyadı Çelik, Çetin, Yıldız olan bakanları görmek bile istemiyorum. Bunlara 1 saniye bile tahammülüm yok.
Patrona yüklenmelerinin sebebini de anlamışsınızdır. Artık biz de zehir hafiye olduk. 17 Aralık olayında olduğu gibi, tabii ondan biraz farklı olarak, Başbakanı kurtarmak için patrona atacaklar kabahati sonra patronu nasıl olsa kurtarırlar.
Ne yaparsanız yapın, ilahi irade devreye girmiştir artık kaçacağınız bir yer kalmadı.
Yalana, günaha, şaşkınlığa, çamura battınız. Hani işçilerin son nefeslerini verirken teyemmüm abdesti aldıkları çamurlara battınız, kurtuluşunuz yok. Üstelik gençler peşinizde...
19 Mayıs’tan 1919 sayıda genç yola düştüler yürüyorlar. Bir o kadar kadın da onları Ankara’da bekliyor. Bu yazı çıktığında buluşmuş olacaklar. Biz de bu cumhuriyetin yaşlı gençleri olarak onları selamlayacağız.