Geriye değil ileriye...

    Cumhuriyette padişahlık olmaz...

     Veliahtlık da olmaz...

     Osmanlıda sosyal ve ekonomik hayatı düzenleyici kurallar, padişah tarafından konurdu; bugün o da olmaz...

     Padişahın ağzından çıkan her söz ferman sayılırdı; cumhurbaşkanının ağzından çıkan bir söz ferman sayılmaz.

     Cumhurbaşkanı her şeyi söyleyebilir ama söyledikleri görüşten öte değildir, ferman hiç değildir...

     Kural koymak ancak yasamanın yetkisindedir, onun görevidir.

     KHK ise Osmanlı'ya dönüş demektir; bu usul, bir kişiye ferman hakkı tanımanın tek yoludur.

     Lûtfen cumhuriyetle padişahlığı karıştırmayalım; toplum, geriye değil ileriye gitmek istiyor!

     * * *

     Geçen pazartesi günü İstanbul'un fethinin 564'üncü yıl dönümü kutlandı. Fetih bana İngiliz yazar H. Henry Mc Carty'nin 1902 yılında yazdığı fethe ilişkin kitabındaki (*) bir bölümü hatırlattı.

     Mc Carty şöyle yazmış o kitabında:

     -...açılan surdan Bizans'a giren Sultan Mehmet'in atının önüne koşarak gelen bir yeniçeri, elinde tuttuğu imparatorun kesik başını göstererek "Hünkârım işte düşmanın kellesi" der. Sultan, kesik başın bir kilisenin bahçesine (bugün orada Kâriye Camii var) gömülmesini emreder. Bizans imparatoru düşmandır ama elinde kılıcıyla devletini ve milletini son nefesine kadar koruma görevini şerefle yapmış biridir. Sultan bu nedenle onun bir mabedin bahçesine defnini istemiştir...

      * * *

      Bugün yaşanan terör olaylarını Müslümanlara fatura etmeye kalkanlar, Türk ve Müslüman milletimize de bühtanda bulunuyor ve haksızlık yapıyorlar.

      Terör bahanesiyle aleyhimizde konuşanlar, bu insanlığımızdan ibret almalı. Biz de ceddimizin sahiplendiği bu ve benzeri insanlık dolu davranışları hatırlayarak doğru yolda yürümeyi sürdürmeliyiz.

-------------

* Kitabın adı Legendary Fall of Constantinopolice

-------------

 

Haberciliğin de suyu çıktı

-----------------------------------

      İnsanların kusurunu dillendirmek doğru değildir...

      Ne var ki bir kısım siyasetçi hasmına, olmayan bir kusuru yakıştırıp yüklüyor, büyütüp sırtına vurmakla kalmıyor, etrafa da yayıyor.

      Konuya eğiliyoruz ki siyaset bu iğrençlikten temizlensin...

      * * *

      İslam'a göre kişinin kusurunu, kimse duymadan kendisine söylemek lâzım. Ancak her kusurlu insanla yüz yüze gelmek de mümkün değil. O zaman, işte böyle yazmak zorunda kalıyoruz...

      * * *

      Şimdi en büyük dedikleri gazetenin internet sitesinden aldığım üç paragraf ve bir ara başlıktan ibaret habere değineceğim.

      Haberciliğin ne hale geldiğini herkes görsün, özellikle de yeni kuşak gazeteci yetiştirdiğini sanan büyük ve ünlü(!) başlar...

      Haberin her paragrafı bir öncekinin tekrarı ve hepsi "... felakete sürükleyeceğini söyledi" diye bitiyor.

      Editör, yaptığı tekrarın farkında olmayınca yazı işleri müdürü de ona ayak uydurmuş, o da tekrarın farkına varmamış ve haber yayına girmiş...

      Bu durumda söyleyeceğim tek laf var, öyle editöre böyle müdür...

      * * *

      Maalesef haberciliğin de suyunu çıkardılar!

 

Beşiktaş başarı üreten fabrika

--------------------------------------- 

         Kimse Beşiktaş futbol takımının ve kulübünün başarısını küçümsemesin. Beşiktaş öyle bir camia ki mensubunu başarıdan başarıya taşıma özelliğine sahip...

      Babel, Hollanda'da oynarken başarısızdı, bu nedenle gönderildi. Beşiktaş'a geldi, futbol oynamaya başladı. Abubakar da öyle, Porto'da varlık gösteremedi, Beşiktaş'a geldi, açıldı ve hücum futbolunda önemli bir yer edindi.

      Talisca ise Benfica'da tutunamadı ama Beşiktaş'ta yıldızlaştı. Frikik uzmanı olduğunu ve gol atmayı çok sevdiğini gösterdi...

      Portekiz Millî Takımı'nın önemli isimlerinden biriydi Quaresma, o da Beşiktaş'ın peş peşe iki şampiyonluğunda önemli rol oynadı ve taraftarın sevgilisi oldu...

      Fenerbahçe'den gelen Caner Erkin ile Gökhan Gönül Beşiktaş'ın bel kemiğinde yer alan iki önemli halkaydı. Fenerbahçe taraftarı Aziz Yıldırım'a, ikisini de Beşiktaş'a gönderdiği için kızgın. 

      * * *

      Erman Toroğlu'na gelince; yine hikmet yumurtladı (!),"Seneye Beşiktaş böyle olmaz" dedi...

      Siz hiç bu hakem eskisinin Türk futbolunu hayırla yâd ettiğini duydunuz mu, başarılı olanları alkışladığını gördünüz mü?

      Ben ne duydum, ne gördüm!

      Kimsenin, aykırı yaşamaya alışmış birine kulak vermek zorunda olmadığını hatırlatırım. Toroğlu'nu ekranlara çıkaranlar safsata üreten bu hakem eskisinden vazgeçmeli!

 

ANLAMLI SÖZLER

-----------------------------

      İhanetin küçüğü büyüğü, azı çoğu olmaz.- (H. Nihal ATSIZ)

Yazarın Diğer Yazıları