Gündem MHP

Her gün şehitler gelirken, ülke bir çıkmaza doğru hızla ilerlerken, hangi gazeteye veya televizyon kanalına bakarsanız bakın en önemli konu başkanlık ve MHP'dir. Daha düne kadar MHP'ye tek kelimelik yer vermeyen medya ve onların yazarları bugün pek MHP sever oldular. Bugüne kadar verdikleri haberlerde Türklüğü yok sayarak hatta hakaret eden bu kesimin, Türk'üm diyenleri ırkçılıkla suçlamaları, Milliyetçiliği ayaklar altına almaları, günlerini ülkücülere küfretmekle geçirmeleri unutuldu, bugün ne olduysa birden bire bu değerlere sarılıp, "Diren Bahçeli arkandayız. MHP'yi kimseye bırakma" kampanyaları başlatarak ülkücülere iyilik eder oldular.

***

                Medya böyle olunca, iktidar partisi ve onun vekilleri bunlardan geri kalır mı? Tabii ki onlar da MHP diyor da başka bir şey demiyorlar. Dün söylemediklerini bırakmadıkları Devlet Bahçeli'yi, bugün "Devlet adamı, büyük insan, onun olmadığı bir MHP bu ülke için bir ziyandır" diyerek yere göğe sığdıramıyorlar. Herhalde bunların hiç biri boşuna yapılmış propagandalar değildir. Hele de bunu bugünkü iktidar yapıyorsa, bir değil bin kez düşünmek gerekmektedir. O zaman da ülkücüye düşen görev bu saadet zincirinin kırılmasıdır. Bunun için de, iyi üretilmiş politikalarla mücadele ederek Sayın Bahçeli'ye yeter demek gerekmektedir.

                Bugün itibariyle çıkarını düşünmeyen tüm ülkücülerin fikir birliğine vardığı tek uzlaşı noktası da zaten budur. Ancak Sayın Bahçeli'nin gitmesinde hemfikir olunduğu kadar gelecek konusunda endişelerin olduğu da bir gerçektir. Böylesine büyük bir davanın hamiliğine soyunanların gelen gideni arattırır mı korkusu taşıtmamaları gerekmektedir. Çünkü adaylarla ilgili yapılan menfi propagandalar beyinleri allak bullak etmektedir. Genel Başkanlığa soyunanların bu propagandalara karşı tavırlarını net bir şekilde ortaya koymaları ve buna da tabanı inandırmaları gerekmektedir.

                               Camianın beklentisi; Sayın Bahçeli'nin gitmesi ile birlikte partinin silkinip kendine dönülmesi yönündedir. Bu nedenledir ki kim ne derse desin, kim destek verirse versin yol ayrımına gelindiğine inanılmaktadır. Çeşitli nedenlerle kongre yaptırılmasa da, gelecek ilk kongrede sonuç yine Sayın Bahçeli'nin istediği gibi olmayacaktır. Ama herkesteki kanaat de kongrenin yapılacağı ve MHP'nin büyük bir atılıma geçeceği yönündedir. Yeter ki adaylar beyinlerdeki "acaba" sorularını silsinler.

***

                Bu dava ile yakından uzaktan ilgisi olmayanlar, bu camiayı nasıl böler parçalar da yok ederiz hesabı yapanlar ve bunlara uşaklık edenlerin bilmedikleri, ülkücülüğün bitmeyeceği gibi MHP'nin de yok olmayacağıdır. Bu davanın temelindeki harç bazılarında temelinde olduğu gibi hak yeme, vatanı parçalama, bir yerlere peşkeş çekme ihanetinin kirli suyuyla karılmamıştır. Bu nedenle; MHP'nin temelinde,  Allah rızası, vatan sevgisi, birlik duygusu ve insan sevgisini oluşturmak için genç fidanlarının komünist, bölücü, ve hainlerin önünde diz çökmeyerek mübarek kanlarını akıtarak, yoğurdukları harç bulunmaktadır.

                MHP'ye lider olacak kişinin camiasını bir ve bütün olarak görmesi, "bayrak inmez, ezan susmaz" diyenleri etrafında toplayarak yüce Türk milletinin geleceği için iktidara yürümesidir. Sen ben egolarıyla hareket etmeyen, kişisel hırslarını bir tarafa bırakan, iftira ve karalamalardan kaçınan, milleti kucaklayan, dargınlık ve kırgınlıklara son veren, onun bunun kuklası olmayan, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayan bir lider olmalıdır. Dışarıdan okunan gazellerin de MHP'nin hayrına olmadığını bilerek kararlar verilmelidirler. Böylelikle fitnecilerin oluşturduğu şekilde değil de iktidar olarak gündem oluşturmalıdırlar.

Yazarın Diğer Yazıları