Haydar Baş "Türkiye müstemleke politikası uyguluyor"

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) lideri Haydar Baş’ın çözüm reçeteleri hep ilgi çekicidir.. BTP ve liderine matbuat tarafından sistemli bir perdeleme uygulanıyor, söyledikleri duyurulmuyor.. Buna rağmen BTP lideri birebir konferanslarla önemli kalabalıklara hitap ediyor..
Kendisine en çok sorulan da elbette ki ekonomik çözümleri..
BTP lideri konferanslarında, ekonomik sunum olarak diyor ki:
 “Devletlerin yıllık muhasebesi vardır, bu yıllık muhasebede devletlerin kazancının adına gayri safi milli hasıla denir, yani yıllık kazancı denir. Türkiye’nin aşağı yukarı bir kaç yıldan beri kazandığı servet 1 trilyon ve onun üzerinde bir serveti var ama bu kazandığımız servet elimizde nakit para değil, emtia mal. İşte devletler, bunun karşılığında bağımsız olan devletler bu gelirin karşılığında yıl sonunda para basma hakkını elde ederler. Bu kazandığı paranın, servetin % 35’ini en az ekonomi kurallarına göre basmaya hak kazanırlar. Amerika gibi devletler bunu % 100 nispetinde basar, % 300 basar ne kazandı 10 trilyon, 20 trilyon para basar hiç kimse de kalkıp niye sen bastın bu parayı diyemez. Şimdi Amerika’nın bu çapta para basmasının nedeni o. Para basmayan devletler kendi gelirinin karşılığında, para basmayan devletlerin kârını kendi kârı gibi görür. Onların karşılığında işte o fazlalık olan parasını basar, atıyorum bundan 50 milyar dolar, 70 milyar dolar neyse ne kadar isterse Türkiye’ye verir, Türkiye bunu kasasına koyar, hazinesine koyar. Ne var hazinede 70 milyar dolar bu kadar para basma hakkına sahip olur. Kim? Türkiye... Doları kasaya koyacağız, onun karşılığında parayı basacağız, bu ne demektir; adam bizim emeğimize, üretimimize karşılık bize borç verdi, biz kasamıza koyduk bu kadar serveti de ona bedava verdik onun kağıdına karşılık servetimizi verdik. Onun için Türkiye’nin kalkınması mümkün değil, sen her sene kazandığını bedava ikram ediyorsun. Türkiye’de şu anda uygulanan para politikası müstemleke politikasıdır, esir bir devlet politikasıdır...”
Bu sözlere itirazı olan ne diyebilir?..

 


KKTC-Ucube
ve Nefes

Bursa’dan Esad ALTAY diyor ki:
“Önce Yunan Başbakanı Erzurum’da Türk ordusu işgalci dediğinde gerekli dersi neden vermemiş Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı onu açıklasın. Sonra da Annan Planı’nda KKTC’yi tarihe gömmek için el ele verdiği grupların pankartlarını, Kars’ta kendi belediyesinin yaptırdığı heykele ucube der gibi kınıyor.
Soralım bakalım KKTC’de o ahlaksız pankartı açanlar Annan Planı’na Başbakan gibi EVET demiş mi dememiş mi?
2. değinmek istediğim konu NEFES filmi: İlk seyrettiğimde geçen yazınızdaki bahsettiğiniz hususlar haricinde şu konuları da yadırgamıştım:
* Teröriste işkence yapmaya çalışan Türk subayı (ama doktor asteğmen ona engel oluyor): Tam tersi ben de 263.Dönem J. Asteğmeni olarak Yüksekova’da askerliğimi yapmıştım. Bizleri başımızdaki subaylar sakinleştirirdi yani durum hiç filmdeki gibi değildi. Eğer onlar emir verse pek çok yeri düzlemeye o anki psikolojisi asteğmenin-erin (muvazzaf olmayanın) zaten hazırdır.
* Filmdeki karakol komutanının, emrindeki asteğmenlerden bankada çalışanla, kendi maaşını karşılaştırması: Verilen mesaj o bölgede görevini 3-5 kuruşa yapıp namlunun ucunda gezen kahraman Türk subayının enayi olduğunu ve moralsiz olarak bu mücadeleyi yaparken başkalarının malı Batı’da götürdüğü
mesajlanıyor.” 

Yazarın Diğer Yazıları