Hazar’ın kıyısında parlayan bir yıldız

Geçtiğimiz hafta dost ve kardeş Türkmenistan’ın bağımsızlık günü kutlamalarına katıldık. Ankara’da düzenlenen resepsiyonun ardından Türkmenistan Büyükelçisi Ata Serdarov’la makamında bir araya geldik. Büyükelçi’nin Türkiye Türkçesine olan hakimiyeti çok etkileyiciydi. Daha önce böyle bir eğitim almadığını ve Türkiye’de tercüman kullanmadan rahatlıkla anlaşabildiğini ifade etti. Örneğin Türkmenistan’da “daş” bizde “taş” , “deyze” , “teyze” , “gelin”, “kelin” olarak kullanılıyor. Bu yakınlık karşısında Türkmenistan’ın Türk Keneşi’ne (Konseyi) neden üye olmadığını merak ettik. Büyükelçi bunun kasıtlı bir sebebinin olmadığını ancak ülkesinin 1995 yılında BM nezdinde imzaladığı “bağımsızlık” statüsü gereğince NATO ya da Rusya’nın başını çektiği oluşumların hiç birisine üye olarak girmediklerinin altını çizdi. Değilse ikili ilişkiler bağlamında tüm Türk devlet ve toplulukları ile temas kurduklarını vurguladı. Bu arada Hazar’a paralel Türkmenistan-Kazakistan-İran demiryolu hattının Türkmenistan-Kazakistan bölümü çalışmaya başlamış diğer kısım ise 1 yıl içinde faaliyete geçecek. Serdarov, ayrıca ülkesinin gaz satma konusunda bir sıkıntı duymadığını ancak en önemli koşullarının Türkmenistan sınırında teslim etmek olduğunu belirtti. Çin’i örnek gösteren büyükelçi bu koşullar yerine getirildiğinde Türkiye’nin de içerisinde olduğu NABUCCO projesine gaz verme konusunda herhangi bir problem yaşanmayacağını ifade etti.

 


Sanki her şey bedava
Dünyanın 4. gaz üreticisi olan Türkmenistan bölgenin en hızlı büyüyen ekonomileri arasında... 2012 yılında kişi başına milli gelirin 7800 USD olduğu Türkmenistan, zengin kaynakları ile dünyanın ilgisini çekiyor. Ülkede su, elektrik, doğal gaz ve tuz bedava. Evet yanlış okumadınız bedava. Devlet bununla da yetinmiyor her bir araç sahibi için ayda 120 litre yılda 1440 litre bedava benzin veriyor. Örneğin siz ve eşinizin iki aracı var; her iki araç içinde bu destek elde edilebiliyor. Eğer bundan fazlasını satın almak isterseniz litresi sadece 60 kuruş. Ayrıca bir Türkmen vatandaşı ev almak istediğinde konut bedelinin %50’si devlet tarafından ödeniyor geriye kalan %50’lik kısım için 30 yıl vadeli ve %1 faizli kredi imkanı veriliyor. Bu uygulama herkesin kolayca ev sahibi olmasını ve inşaat sektörünün canlı kalmasını sağlıyor. Gerçekten insanın Türkmenistan’a yerleşesi geliyor. Ama bu isteğinizi hayata geçirmek o kadar kolay değil. Bir dizi ciddi prosedürü tamamlamanız gerekiyor.

 


Türk şirketlerine övgü
Büyükelçinin aktardığına göre Türkiye, Türkmenistan’da iş adamları vasıtasıyla son 5 yılda 2 milyon 100 bin km’lik yol yapımını üstlendi. Türk iş adamlarının sadece geçen 10 ayda almış oldukları 41 işin büyüklüğü 9.1 milyar dolara ulaşmış durumda. Türkmenistan genelinde faaliyet gösteren yaklaşık 600 Türk şirketinde halen kayıtlı 15 bin kişi çalışıyor. Buna karşın yaklaşık 6 milyon nüfusa sahip Türkmenistan’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı oldukça yetersiz. Büyükelçi bunun en önemli sebebinin Hazar kıyısında tamamlanarak hayata geçirilen “Avaza” projesi olduğunu ifade etti. İlk kez bu köşeden duyurduğumuz Avaza projesinin sadece alt yapısı için 2 milyar dolar harcanmış. Avaza bölgesinde lüks oteller, sosyal tesisler ve eğlence mekanları bulunuyor. Özellikle Rusya, Ukrayna ve Belarus’tan bu bölgeye yoğun ziyaretler oluyor.

 


Önce atana sonra atına selam
Ankara’ya gelmeden önce Sağlık ve İlaç Sanayi Bakanlığı görevinde bulunmuş olan Serdarov’un son olarak Ermenistan’da Büyükelçilik yapması Türkiye’nin önemli hassasiyetlerine vakıf olduğunu göstermesi bakımından önemli. Büyükelçi Serdarov futbol ve voleybola meraklı. Türk futbol takımlarını ve özellikle Fenerbahçe’yi yakından takip ediyor. Türkiye’nin farklı illerindeki Türkmen köylerinde yaşayan insanların Türk halkı ile olan benzerlikleri ve uyumu büyükelçiyi oldukça memnun ediyor. Büyükelçi ile sohbetimizde Türkmenistan için çok önemli olan Ahal Teke atlarını da konuştuk. Bazı bilim adamlarınca 3000 yıl önce evcilleştirilen ilk at türü olarak kabul edilen Ahal Teke atları oldukça dayanıklı ve gösterişli... Büyükelçi bu sırada bir Türkmen sözünü hatırlatıyor. “Sabah kalktığında atana selam ver, ondan sonra atına selam ver” diyor. Türkmen kardeşlerimiz diğer Orta Asya ülkelerinin aksine at eti yemiyor. Önümüzdeki Aralık ayında Ankara’da gerçekleştirilecek olan Aşkabat Günleri çerçevesinde 20 Ahal Teke atının Ankaralı’ların beğenisine sunulacağını da duyurmuş olalım.
Bu vesileyle kardeş Türkmenistan’ın ve Türkmen halkının bağımsızlık gününü kutluyor, nice bağımsız yıllar diliyorum...

Yazarın Diğer Yazıları