Hepimiz; Yavuz, Servet, Adnan, Kürşad'ız...

Türk Milliyetçiliğinin, asil, onurlu, dik, eğilmez, kula kulluk etmeyen sadece ve sadece yaradan tek ilah olan Allah'a kulluk eden kimliğini medyada temsil eden YENİÇAĞ gazetesi... Bu, Türk'ün yüksek karakterli sancağının bana ayrılan köşesindeki sütunlarını, Salı günü,  mübarek Kurban Bayramının normalleşmeye vesile olması dileklerimle noktalamıştım. Fakat, dün sabah uyanıp da mesai için yola çıkmaya hazırlandığımızda beraber ter döktüğümüz bazı yazar arkadaşlarımızın polis tarafından sabahın erken saatlerinde evlerinden alınarak gözaltına alındığı haberleri ile şoke olduk. Şaka mıydı?.. İlk saatlerde resmî hiç bir bilgi kırıntısına ulaşamadık? Acaba, bu sefer de bazı çakalların sosyal medya numaraları mı diye bakındık durduk!..

Evet!..

Şaka gibiydi...

Yavuz Selim Demirağ, Servet Avcı, Adnan İslamoğulları ve Kürşad Zorlu...

Neymiş efendim?..

"FETÖ" soruşturması kapsamında göz altı... Gerekçe; "MHP'ye sızma"...

Ha, bunlar da etraftan öğrenebildiğimiz bilgiler. Hepsi bu kadar. Sabahın 6'sında evlerinden 2'şer polis eşliğinde götürüyorlar. Ne avukatları ile görüştürülüyorlar ne de ailelerine bilgi veriyorlar... Nerede polis sorgusuna tabi tutulduklarını bile öğrenemedik. Herkes farklı  bir adres gösterdi;

Ankara Emniyet KOM, spor salonu vs.. vs..

"Ankara KOM" denince artık akla polisin bazı semt ve ilçelerde Emniyet Müdürlüğü ve karakol nezarethanelerinde yaptığı sorgulamalar geliyor!.. İçeride ne olup bittiğinde haber alınamayan!..

Sözün bittiği değil, artık aklın bitip tükendiği noktadayız!..

Yavuz Selim,

Servet,

Adnan,

Kürşad,

Yollarımız YENİÇAĞ'da birleşti..

Adam gibi adamdırlar.

Aslan gibi Ülkücüdürler. Sapına kadar delikanlıdırlar.

Hayatları terör örgütlerine karşı mücadele ile geçti. Hayatları Türk milleti ve devletine tuzak kuran hainlere karşı mücadele ile geçti.

Bilmeyenler ve bilmezlikten gelenler ve hatta yağlı kapılarda menfaatleri için kemik bekleyenler!..

"Ülkücü ve Türk Milliyetçisi nasıl olunur"un tarifini arıyorsunuz; bu 4 adamın yazılarını okuyun, bugüne kadar neler yaptığına ve duruşlarına bakın!...

Tek bir örnekle izah edeyim;

Yavuz Selim Demirağ... Cemaat-AKP evliliğinin mutluluk dolu (!) günlerinde  ortalık Balyoz, Ergenekon vs.. gibi kumpas davaları ile inim inim inletilirken... Bu adam gibi adam kirli oyunları deşifre etmek, masum ve mazlumların yanında olmak için Silivri kapılarında yatıyordu. Rahmetli hasta anacığını yatağında bırakıyordu, çoluk çocuğu ve kıymetli eşinin "bir gün de evde dur" itirazlarını duymazdan geliyordu. Her Silivri'ye gidişinde büroya gelip maaşından avans çeker, aybaşlarında da sıfır maaşla yola devam ederdi...

Ya, Servet, Adnan, Kürşad?..

Adamların ömrü hak uğruna mücadele etmek adına yollarda tükendi. Canlarını koydular kutlu davaya...

Gerçek suçlarını biliyorum!.. Bir; kula kulluk etmediler. Küçük büyük diktatörlere boyun eğmediler. İki; Bilge lider ne diyorsa doğrudur diyip, iki büklüm olup yanlışlara imza atıp, ballı koltuklara talip olmadılar. Davalarını ikbal uğruna satmadılar. Üç; Ülkücünün derdi ile dertlenip, sevinci ile  neşelendiler. Ülkücünün elini sıktıktan sonra odalarına girip ellerini kolonyalı mendille silmediler!.. Dört; Türk'ün, sağdan soldan, şu cemaatten bu cemaatten, o terör örgütünden bu terör örgütünden, nereden olursa olsun düşmanı neredeyse göğüslerini siper edip, mücadele ettiler.

"Vatan" dediler, "millet" dediler, "Türk'ün bekası" dediler, "Hakk" dediler... Eğilip bükülmediler... Taklacı güvercin sınıfına dahil olmadılar. Bozkurt gibi asil ve dik durdular..

Ha!.. Biz şimdilik dışarıda bıraktığınız Türk Milliyetçilerini, Ülkücüleri de salak sanmayın. Bir taşla kaç kuş vurmayı, kime neyin diyetini ödediğinizin çok iyi farkındayız. Hangi macera ve kirli niyetlerin peşinden koşup, Ülkücü ve Türk Milliyetçilerini nasıl sesi çıkmaz hale getirmeyi planlandığınızın çok net farkındayız.

İpucu mu istiyorsunuz? Kod adı; Rakka, Kod adı; Musul, Kod adı; yeni çözüm süreci. Kod adı; Büyük İsrail...

Fakat çok büyük ıskaladığınız bir durum var;

Hepimiz Yavuz Selim'iz...

Hepimiz Servet'iz...

Hepimiz Adnan'ız...

Hepimiz Kürşad'ız...

Dilsiz şeytan hiç değiliz...

Bu kutlu mücadelenin tarafları Hakk'tan yana olanlar ile Hakk'a karşı olanlardır.

Bizim tarafımız belli; Hakk'tan yanayız.

Faşist baskı ve zulümlerinize asla ve kata boyun eğmeyeceğiz.

Unutmayın!.. Son Türk'ü toprağa gömmeden rahat edemezsiniz.

Son kalan Kürşat alayınıza yeter!..

Yazarın Diğer Yazıları