Her gün iki Yeniçağ

     Yıl 2002, haftalık Kurultay gazetesi o yıl yerini günlük Yeniçağ gazetesine bıraktı... Kurultay, en çok satan haftalık gazeteydi. Okurlarımız "Yeni bir haftanın başlamasını dört gözle bekliyoruz, özlemimizi bitirin, günlük gazeteye dönün" deyince de ortaya Yeniçağ çıktı...

     Şu an on beş yaşındaki bir delikanlıyla baş başasınız...

     * * *

     O günleri nasıl coşkuyla yaşadığımızı anlatacak kelimeler bulamıyorum...

         Yeniçağ, insanlarımıza dünyayı ve ülkemizi Türkçe anlatan, nerede olursa olsun Türk varlığını sahiplenen, okurlarına her zaman sevgi ve saygı duyan bir yayın organı olarak doğmuş, serpilmiş ve büyümüştür...

     Bugün kocaman bir aileyiz. Birbirimize çok bağlıyız ve gazetecilik hizmetini en iyi şekilde yerine getirme titizliğine sahibiz.

     Ülkemiz, siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel sorunlardan kurtulamamanın sıkıntısını çekiyor. Yeniçağ ailesi olarak bu sorunlardan el birliği yaparak, demokrasiyi, cumhuriyeti, bağımsızlığı, hukuku, adaleti, eşitliği ve özgürlükleri sahiplenerek çıkabileceğimize inanıyoruz...

     Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere canları pahasına devletimizin temellerini atmış olanlara, şehitlerimize, gazilerimize ve adsız kahramanlarımıza borçlu olduğumuzu biliyor, onları şükranla ve minnetle anmayı görev sayıyoruz. Gelecek kuşakların da bu duygu ve düşünceyle aziz milletimize ve Türklüğe hizmet yolunda buluşmasına örnek olmak istiyoruz.

     Değerli okurlar; daha büyümüş, daha etkili hale gelmiş, daha geniş kitleleri uyarıcı, toplumu yönlendirici, insanları doğru haberlerle buluşturan, sorunları dile getirerek çözümlere katkılar yapan Yeniçağ'ın güçlenmesi gerekiyor. Günlük fiili satışımızı artırmak zorundayız.

     Gazeteler okurlarıyla vardır, güçlerini okurlardan alırlar. Biz de değerli okurlarımızı güçlü bir Yeniçağ'a kavuşturmak için yürüyüşümüzü hızlandırıyoruz ve hepinizi kampanyamıza davet ederek şu çağrıyı yapıyoruz:

     -Her gün iki Yeniçağ.

     Hepinize şükranlarımızı sunuyoruz. Allah, Türk Milleti'nin yâr ve yardımcısı olsun.

DERKENAR

-------------------

      Sigarayı bu gazetenin yayına hazırlandığı günlerde bıraktım; demek ki on beş yıl olmuş. Çalışma alanımız salon şeklindeydi. O sabah yeni aldığım sigara paketini içmeden çöpe attım, kulakları çınlasın Halise Hanım'a da "Rica edeceğim, masamdaki kül tablasını kaldırın" dedim. Halise Hanım'ın şaşkınlığını hiç unutamam. Benzer şaşkınlığı da akşam evde eşim ve çocuklarım yaşadı. O günden beri sigaranın düşmanıyım, içenleri uyarıyorum. Eskiden çalışma alanımızda içiliyordu, sonra bu yasaklandı. Artık kimse duman altı olmuyor...

 

Bir kaç kelimeyle

------------------------

      Hayrettin Hoca İslam'a bir farz daha kattı, evet tercihi yapmak farz dedi. Oysa din adamları "Böyle bir farz söz konusu değil" diyor. Hayatında yanlış laf etmemiş Nasreddin Hoca yaşasaydı, Hayrettin Hoca'ya "Seni susturmak farz oldu" diyerek lafı ağzına tıkar mıydı, tıkardı.

      * * *

      Cumhurbaşkanı da, Başbakan da evet tercihi yapan Hüda Par Genel Başkanı ile partililere teşekkür etti. Hüda Par Kürtçü bir parti, onlar da İslam'ı kullanıyor. Kökleri Hizbullah'a dayanıyor. Cumhuriyete ve kazanımlarına, dolayısıyla parlamenter demokrasiye karşılar. Kutlanan işte bu yapı...

      * * *

      AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu Kürt kökenli bir siyasetçi. "AKP-Kürt ortaklığı Türkiye'ye çok şey kazandırır" dedi. Böyle bir ortaklığı hayal edin; bundan en fazla kimler yararlanır, onu da düşünün...

 

ANLAMLI SÖZLER

------------------------------

      Başı eğik olanın celladı çok olur. (René DESCARTES)

Yazarın Diğer Yazıları