Özellikle tarihi romanlarıyla tanıdığımız önemli yazarlarımızdan Hıfzı Topuz’un yeni kitabı raflardaki yerini aldı. “Çılgın ve Özgür” isimli kitap, Remzi Kitapevi etiketiyle okuyucularıyla buluştu. Bu toprakların yetiştirdiği en önemli insanlardan birini, Neyzen Tevfik Kolaylı’yı anlatıyor.  
24 Mart 1879’da Bodrum-Muğla’da doğan, 28 Ocak 1953’te ölen Neyzen Tevfik, bohem hayatını, ney’inin ve sözcüklerinin gücüyle buluşturmuş usta bir şairdir. Özellikle nükteli hikayeleriyle herkesin gönlünde yer eden şair, Ulu Önder Atatürk’ün sofrasına bile konuk olmuş, huzurunda ney çalmıştır. 
Ulu Önder ile ilk kez Balıkesir’de karşılaşır. Atatürk, Neyzen’i yanına çağırır ve Neyzen’in elini kalbinin üstünde uzun bir süre tuttuktan sonra, “Ne büyük ve kuvvetli bir ruhun var” der. Neyzen’e “Ne istersin ?” diye sorar. “Sayenizde her şeyim var. Teşekkür ederim” cevabını verir Tevfik. Ulu Önder yine de ısrar edince, ünlü şair, “Emrediniz bir nüfus tezkeresi versinler” der. Mustafa Kemal hayretle, “Senin nüfus tezkeren yok mu?” diye sorar. Cevap hazırdır. “Hayır paşam, bundan evvel hükümet yoktu ki nüfus tezkerem olsun.” 
Bir sohbet ortamında, savaş vurguncularından birinin dedikodusu yapılmaktadır. “Tonla parası var... Herifin bir eli yağda bir eli balda... Nereye gitse hemen yol açıyorlar” Neyzen dayanamaz sorar; “Gerçekten herkes kenara mı çekiliyor?” “Çekiliyorlar tabii !” Nüktedan şairden cevap gecikmez.  “Demek cebindeki pisliğe bulaşmak istemiyorlar.” 
Bu ve benzeri bir çok hikayesi olan Neyzen hakkında anlatılanların ne kadarı doğrudur bilinmez ama şairin bu topraklarda yaşamış şahsına münhasır “Özel” ve “Özgür ruh”lardan birisi olarak anılacağı kesindir. Hiçbir sisteme, hiçbir kurala uymayan, farklı kişiliğe sahip olan şair, aynı zamanda dinleyenlerin ruhlarına dokunan olağanüstü bir ney üfleme yeteneğine de sahiptir. Doğal olarak ney üflemedeki ustalığını nüktedanlığıyla da buluşturunca o günden bugüne bir efsaneye dönüştü. 
Romancı Hıfzı Topuz son romanında Neyzen Tevfik’in bu çılgın ve özgür ruhunu aynı başlıkla kaleme almış. Kitap gerçek adı Tevfik Kolaylı olan Neyzen’in çocukluğundan ölümüne kadar olan dönemi işliyor. Kitap, hakkında anlatılanlar, zorluklarla geçen hayat hikayesi, epilepsi krizleri ve Ulu Önder ile ilk karşılaşmasına kadar bir çok şeyi kapsıyor. Kısa süre de olsa dilinin sivriliği yüzünden hapse giriş çıkışları, Mısır’a gidişi, yurda dönüşü derken dönemin ünlü hekimlerinden Mazhar Osman ve Rahmi Duman’ın yardımlarıyla Bakırköy Akıl Hastanesi’nde kendisine 21 numaralı odanın tahsis edilmesi ve nihayet başını sokacak bir yer edinmesi kitaba konu oluyor. 
Beşiktaş’taki Sinanpaşa Camii’nde cenaze namazı kılındığında herkes aynı sırada hazırdır. Profesörler, memurlar, sarhoşlar, sokak serserileri. Çünkü o herkesi ve tüm kalpleri fetheden nüktedan, usta bir şairdir. Bu kitabı mutlaka okumak lazım diye düşünüyorum. Hele ki böyle ustaların kalmadığı bir dünyada.