Hilmi Özkök niye uyuyamıyor?

Ne zaman ortalık kızışsa (özellikle Balyoz konusunda..) eski genelkurmay paşası Hilmi Bey’in Vak’a-nüvisleri devreye giriveriyor!..
Hilmi Bey’in üzerine krema döküyorlar..
Paşa hazretlerinin çok demokrat ve de bir o kadar zabitan sevgisi ile dolu, fedakâr mübarek kişi olduğunu anlatıyorlar ahaliye...
Şu anda da durum böyledir..
Devr-i iktidarında “altı” darbe niyeti serdetmiştir ama Hilmi Bey engellemiştir..
İlk sunum bu..
İkincisi de, şu sıra tek sıra hapse tıkılan general görüntüsü Hilmi Bey’i pek üzmektedir!.. Bu da ikinci sunum!..
Hilmi paşabey hissiyatını şu sözlerle yansıtıyormuş:
“Bu yaşananlara tabii ki hassasiyet duyuyorum. Memleketin bu halinde yaşananları, gerginlikleri gördükçe çok üzülüyorum, uykularım kaçıyor” .
“..uykularım kaçıyor?!!”
Eski komutanın uykuları neden kaçıyor.. Zabitan, önünden tek sıra halinde geçip kodese tıkıldığı için olabilir de..
O “Balyoz mangası..” darbe teşebbüsü dönemine niyetlendiğinde başlarında kimdir Komutan?..
Hilmi Özkök!..
Her ne kadar Hilmi Bey, “Valla niyetlenmişler ama haberim yok, ben o sıra Fransız takılıyordum!!” dese de.. İktidarın başı ile “Buyur Hocam beraber avdet edelim”  yakınlığında olsa da.. Sonuçta ortada sıkı bir “darbe” iddiası var ve “darbecilikle” suçlanan kadronun en başı da kendileri...
“Uykuları kaçıracak” bir durum...
Ve de “darbeci” listesinin başındaki Çetin Doğan da diyor ki:
“2002-2003 döneminde Birinci Ordu’da bir darbe hazırlığı yapıldığına dair ihbar mektubu üst makamlara gitti mi? Mayıs 2003’te Genelkurmay Başkanı (Özkök) ile Birinci Ordu Komutanı(Çetin Doğan) arasında mutasavver bir darbeye ilişkin konuşma geçti mi? Genelkurmay Başkanlığı’nca Ağustos 2003’teki bir tarihten sonra 1’inci Ordu’da ve diğer komutanlıklarda bu yönde idari bir tahkikat yapıldı mı? Bu amaçla kozmik odalara ve MEBS’e girildi mi?
Eğer bir tahkikat yapıldıysa sonucu nedir? Kimler yürüttü? Kozmik oda ve MEBS Başkanlığı’ndan plan seminerine ait belge ve ses kayıtları incelemek için çıkarıldı mı? İncelenen ses kayıtları ve belgelerin akıbeti ne oldu?”
Çetin Doğan, Hilmi Özkök’ün açık biçimde “1. Ordu’dan bazı bilgi ve belgeleri kendi inisiyatifi ile karargâh dışına çıkarttığı ve daha sonra darbe planı olarak basına yansıtıldığını” söylüyor..
Hilmi Özkök’e “Bu Balyoz konusu ne iştir, zatınız o zaman başkomutandınız yok mu bir söyleyeceğiniz?!!” dendiğinde “konu yargıda” diye geçiştiriyordu da bu durum Çetin Doğan’ı kızdırıyordu..
“Balyoz davasının ulaştığı boyutta hâlâ ‘adalete saygı bahanesi’ne sığınarak susanlar, susmaya devam ettikçe, iş başa düştü demektir. Umarım yaptığım açıklamalarda yanlışlık ve eksiklik bulanlar, hiç olmazsa bu konularda ‘devlet adamı’ olarak kendi doğrularını açıklarlar” sözleriyle de dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ü işaret etmişti..
Yani, “Darbecibaşı” diye hapse tıkılan paşa “Bize bu tezgâhı Hilmi Özkök kurdu” diye feryat ediyordu!..
O “feryatlara” Hilmi Özkök, “Çetin karnından konuşuyor!” diye cevap vermiş, konu biraz kapanır gibi olmuştu!.. Zira Çetin Doğan’ı o zaman serbest bırakmışlardı..
Şimdi ortalık gene kızışınca..
Hilmi Bey’in uykuları da kaçtı!..

Yazarın Diğer Yazıları