15 Temmuz hain darbe girişiminin gündemden düşmeyen ve hâlâ kendisi ile birlikte soruların da yanıt bulunamadığı isim Adil Öksüz... Her gün hakkında yeni bir iddia ortaya atılıyor ama darbe girişiminin yaşandığı o gece nasıl oldu da yakalandığı halde serbest bırakıldığına bir türlü cevap verilemiyor.

Meclis Darbe Araştırma Komisyonu üyesi CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Başbakan Binali Yıldırım'a 4 maddelik soru önergesi yöneltti. BİMER'e dilekçe ile başvurdu. Adil Öksüz'ün kaçırılması olayında adı geçen AKP Milletvekili, belediye başkanı ve diğer iddialara cevap verilmesini istedi. Öksüz'ü serbest bırakan savcı ve hakimlere ne olduğunu, hakkında ne işlem yapıldığını, soruşturmanın sonuçlarını sordu. Çıray'ın ilk 3 sorusuna hâlâ cevap  veren yok. Son soruya ise HSYK resmi bir yazı ile cevap verdi. HSYK Genel Sekreter Yardımcısı Hakim Musa Kanıcı'nın Aytun Çıray'a gönderdiği yazıya bakalım;

"Ankara Batı Hakimleri (39856) Köksal Çelik ile (38151) Çetin Sönmez hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İkinci Dairesinin 16/08/2016 tarihli, 2016/11 Tedbir ve 2016/359 sayılı kararı ile 2802 sayılı Hakimler  ve Savcılar Kanunu'nun 77'nci maddesi ve 81'nci maddesinin  birinci fıkrası gereğince 3 ay süreyle tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına,

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İkinci Dairesinin 03/11/2016 tarih ve 2016/396 sayı ile kararı ile;

29/10/2016 tarihli ve  29872 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 675 sayılı KHK'nın 13'ncü maddesinde "15/7/2016 tarihinden  20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla olağanüstü halin ilan edilmesine kadar geçen süre zarfında ve olağanüstü halin devam ettiği süre içinde  görevden uzaklaştırılanlar hakkında ilgili mevzuatta bu tedbir için öngörülen süre sınırlaması, olağanüstü hal süresince uygulanmaz." hükmü bulunduğundan, yukarıda ismi geçen hakimlerin tedbiren görevden uzaklaştırma sürelerinin yeniden uzatılmasına gerek kalmaksızın devam edeceği anlaşılarak, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olamadığına karar verildiği,

İlgililer hakkındaki soruşturmanın halen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üçüncü Dairesinde devam ettiği kayıtlarımız tetkikinden anlaşılmıştır."

CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray'a  HSYK'dan gelen cevap üzerine ne düşündüğünü sordum. "Tatmin olmadım" dedi. Çıray, hain darbe girişiminin ardından geçen süreye dikkat çekti, YENİÇAĞ'a şunları söyledi;

"Adil Öksüz ile ilgili olup bitenler hâlâ aydınlanamadı. Sanki sürüncemeye alındı. Esasında, aydınlanmayacak hiçbir şey yok. Çağırısınız ilgilileri  sorarsınız teker teker... Sadece hukuki işlemleri ile değil, bir an önce bunun nedenleri ve niçinleriyle aydınlatılması gerekiyor. Hain darbe girişimin ardından günlerce çok sayıda göz altında tutulan insanlar varken Adil Öksüz neden alelacele serbest bırakıldı. Hâlâ bu olay kara delik olma özelliğini koruyor."

Adil Öksüz yakalanmadan, soruşturması tamamlanmadan bu hain darbe girişimi tüm yönleri ile aydınlanır mı?.. Bence hayır!.. Ortada onca iddia varken, bizzat Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adil Öksüz'ün özel olarak korunduğunu ileri sürerken bu soruşturma hâlâ neden yerinde sayıyor?.. Özel koruma duvarları kaldırılamıyor mu?.. Meclis darbe araştırma komisyonunun bir üyesine verilen bu rutin cevap sizce tatmin edici mi?..

***

"Sarayda 'son Başbakan' kavgası" başlıklı dünkü yazımıza değerli YENİÇAĞ okurlarından çok sayıda telefon ve e-posta mesajı aldım. Sizler, başımızın tacısınız. Bugünlere, sizin desteklerinizle, bize verdiğiniz güç ve moralle geldik. Dikkatli gazeteciliğin gereği bazen bazı ayrıntıları çok önemli de olsa saklarız. Sizleri kıramamak adına, dünkü yazımıza ek bir kulis haberi ile devam edelim;

Saray kulislerinde konuşulanlara göre, R.Erdoğan'ın alınan ağır referandum sonuçları yüzünden çok kızdığı tek isim Başbakan Binali Yıldırım değil. Dışişleri Bakanı (Antalya Milletvekili) Mevlüt Çavuşoğlu da topun ağzında. İddia o ki; kabine revizyonunda Çavuşoğlu'nun yerine Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın gelecek. Dün de ifade etmiştim; AKP siyaseti çok sürprizli operasyonlara gebe!.. Konuşulanları alt alta getirdiğimde görüyorum ki, yeni anayasa maddeleri 2019'da yürürlüğe girmesi beklenilmeden fiili(!) olarak uygulamaya konulacak...

***

Zorlukları, engellemeleri aşmak için "Her gün 2 YENİÇAĞ" dedik. Sık sık adliyeye giden(!) bir gazeteci olarak söylüyorum; dolmuşta, otobüste, metroda sizlerin kollarının arasında YENİÇAĞ gazetesini görmek bizlerin mücadele gücüne güç katar. Bununla da yetinmeyin dağa taşa YENİÇAĞ yazın. Her gün saatlerinizi ayırdığınız sosyal medya paylaşımlarında YENİÇAĞ'a yer verin. Tanıtımın en iyisi en etkilisi ve en güçlüsü bire bir yapılanıdır. Siz ne kadar YENİÇAĞ derseniz, birlik ve beraberlik içinde büyük Türkiye'nin sesi o kadar güçlü olur.